WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Görülüyor ki sözleşmenin bu maddesinde yer alan ceza Borçlar Kanununun 158/son maddesi ile düzenlenen dönme cezasıdır. Bu şekilde borçlu, kararlaştırılan ceza şartını ödemek suretiyle borcun ifasından kurtulabilir. Başka bir anlatımla, bu gibi durumlarda ifanın yerini cezai şart alır. Dönme cezası, sözleşmenin feshi durumunda haklı olan tarafın maruz kaldığı tüm zararlarını karşılar. Zararın, kararlaştırılan dönme cezasının altında veya üstünde bulunmasının da bir önemi yoktur. Dolayısı ile dönme cezasının tenkisine olanak da yoktur. Dönme cezasına ilişkin bu genel açıklamalardan sonra, somut olaya gelince; Davacı, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/495 esasında kayıtlı davasında cezai şart alacağını dava etmiş, mahkemece sözleşmede kararlaştırılan 30.000.00 YTL cezai şart alacağı hüküm altına alınmış, mahkeme hükmü Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir....

    İkinci nokta, dönme cezasında sadece bu kaydın lehine konulduğu kişinin (tarafın), ilgili ceza bedelini ödeyerek sözleşmeden dönme hakkını kullanabilecek olmasıdır. Yoksa diğer taraf, kural olarak böyle bir haktan istifade edemez. Buna karşılık cayma parasında dönme hakkı temelde her iki taraf için de kullanılabilir durumda olacaktır. Üçüncü farklılık arz eden nokta ise, cayma parasından faydalanarak sözleşmeden dönme hakkı kullanılabilmesi zamanının en geç asli edim yükümlülüklerinden birinin ifasına başlandığı ana kadar olmasıdır. Dönme cezasında ise durum farklıdır, ceza olarak yükümlenilen edime dayalı dönme hakkının kullanılması için herhangi bir özel zaman sınırlaması bulunmamaktadır. Belki bir tek, her hak bakımından olduğu üzere, bir dürüstlük kuralına dayalı hakkın kötüye kullanılması (TMK m. 2 f.2) sınırlaması olduğu söylenebilir....

      İkinci nokta, dönme cezasında sadece bu kaydın lehine konulduğu kişinin (tarafın), ilgili ceza bedelini ödeyerek sözleşmeden dönme hakkını kullanabilecek olmasıdır. Yoksa diğer taraf, kural olarak böyle bir haktan istifade edemez. Buna karşılık cayma parasında dönme hakkı temelde her iki taraf için de kullanılabilir durumda olacaktır. Üçüncü farklılık arz eden nokta ise, cayma parasından faydalanarak sözleşmeden dönme hakkı kullanılabilmesi zamanının en geç asli edim yükümlülüklerinden birinin ifasına başlandığı ana kadar olmasıdır. Dönme cezasında ise durum farklıdır, ceza olarak yükümlenilen edime dayalı dönme hakkının kullanılması için herhangi bir özel zaman sınırlaması bulunmamaktadır. Belki bir tek, her hak bakımından olduğu üzere, bir dürüstlük kuralına dayalı hakkın kötüye kullanılması (TMK m. 2 f.2) sınırlaması olduğu söylenebilir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2140 KARAR NO : 2023/296 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 18.05.2022 NUMARASI : 2022/180 ESAS, 2022/357 KARAR DAVA KONUSU : ALACAK BAĞIŞTAN DÖNME KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı Emre ile, davalı T3 13.05.2017 tarihinde evlendiklerini, evlenmeden önce bir ev satın almak istediklerini, gayrimenkulün gerçek satış bedelinin 430.000,00 TL olduğunu, bu bedelden 166.000,00 TL'nin tapu işlemiyle aynı gün satıcıya peşin ve nakit olarak elden ödendiğini, kalan 264.000,00...

        Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan dönme cezası, fesih nedeni ile uğranılan menfi zararın tazmini istemine ilişkin alacak ve arsa sahibine verilen çek bakımıdnan menfi tespit istemine ilişkin olup yerel mahkemece alacak istemi bakımından davanın reddine, menfi tespit istemi bakımından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi taraf vekillerinin istinaf istemlerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, alacak istemleri bakımından davanın kısmen kabulüne, menfi tespit istemi bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karar taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dışı emlak komisyoncusu ...’ın tavsiyesi ile davalı arsa sahipleri ve müvekkili arasında ... 6....

          BAĞIŞTAN RÜCU 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 244 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki uyuşmazlık Maltepe Camii’sine ait kapıların imâl ve montajına ilişkin olup, asıl davada fazla ödemenin tahsili için girişilen icra takibine vâki itirazın iptâli, karşı davada ise ödenmeyen iş bedelinin tahsili talep edilmiştir. Her iki davanın da kısmen kabulüne dair verilen karar davacı ve karşı davalı iş sahibi dernek tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Mahkemece davalı yüklenici tarafından sözleşme uyarınca bağış-bedelsiz olarak yapılması gereken 1 adet kapının ücretine de hükmedilmiştir. Oysa bir adet kapının bağış olarak yapılmasını ve bedel talep etmeyeceğini yüklenici sözleşmede kabul etmiştir....

            Esas sayılı takip dosyasında davalıların yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin taksitli ticari kredi için 1.938.500,00 TL asıl alacak, 119.723,34 TL işlemiş faiz, 5.986,17 TL BSMV olmak üzere 2.064.209,51 TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %72 oranında temerrüt faizi ve %5 gider vergisi Kredili Mevduat hesabı için 15.299,46 TL asıl alacak, 129,94 TL işlemiş faiz, 6,50 TL BSMV olmak üzere 15.435,90 TL toplam alacak üzerinden devamına, Gayrinakdi alacak talebinin reddine, Kabul edilen asıl alacak miktarları üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalılardan tahsiline, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince 141.006,15 TL nispi harçtan peşin alınan 25.233,07 TL'nin mahsubu ile eksik kalan 115.773,08 TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA, Gayri nakdi alacak için hesaplanan 80,70-TL maktu karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA, 3-Davacı tarafından dava açılırken...

              da devam ettiği, dolayısıyla davacı tarafın kefaletten dönme tarihinden sonra kullanılan kredilerden de sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine, koşulları oluşmakla asıl alacak miktarı olan 500.000,00 TL'nin %20'si oranında 100.000,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalı bankaya ödenmesine karar verilmiştir....

                Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesinde açıkça davalının TBK 295/2 maddesi gereğince kanundan kaynaklanan yükümlülüğünü ihlal ettiğinden bağıştan dönme şartları oluştuğunu belirterek bağıştan dönme nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde alacak talebinde bulunduğu anlaşılmakla, davacının iddiası genel hükümlere dayalı (TBK m. 285 vd.) olup, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep niteliğinde değildir. O halde, talep TMK 2. kitabından kaynaklanmadığından Aile Mahkemesi görevli olmayıp, uyuşmazlığın çözüm yeri 6100 sayılı HMK’nun 2.maddesi uyarınca belirlenecek Asliye Hukuk Mahkemesidir. Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK m. 114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulur (HMK m. 115/1)....

                  , dönme cezasına ilişkin bu açıklamalar ve taraflara arsında düzenlenen sözleşmenin 11.maddesi birlikte değerlendirildiğinde bu maddede düzenlenen cezanın dönme cezası olduğu, davalının bu dönme cezasını ödemek suretiyle sözleşmeyi feshedebileceği ve sözleşmeyi ifa etmekten kurtulabileceği, dosya içerisinde bilirkişilerden rapor alındığı, alınan raporda sözleşmenin 11.maddesi kapsamında belirlenen cezai şart miktarının belirtilen formül kapsamında hesaplamasının yapıldığı, yapılan hesaplama neticesinde dönme cezası miktarının 183.600 TL olacağının belirtildiği, bu bedelin davalı tarafından davacıya ödendiği, yukarıda belirtilen İstinaf ve Yargıtay ilamında da açıklandığı üzere sözleşmede dönme cezasının kararlaştırılması halinde dönme cezasının talep edilebileceği, cezayı aşan zararın talep edilemeyeceği, somut olayda da davalı tarafça dönme cezası miktarının tamamı ödenmekle davacı tarafça cezayı aşan zarar talep edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm...

                    UYAP Entegrasyonu