Ancak, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 30.06.2011 tarihli YD İtiraz No : 2011/321 numaralı kararı ile konusu para ile değerlendirilen davalarda hükmedilecek nispî avukatlık ücretinin Tarifeye göre belirlenen maktu avukatlık ücretinin altında kalması durumunda, hükmedilecek maktu vekâlet ücretinin de asıl alacağı geçmeyeceği yönünde bir sınırlandırma getirilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden, asıl alacak tutarından fazla maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi sonucunu doğuracak şekilde asgari sınır getirilmesine yönelik tarife kuralının tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek nispî avukatlık ücretinin, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten (maktu avukatlık ücreti) az olamayacağına ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 12/1. maddesinin son cümlesinin yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir....
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 12/2. maddesi "Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez." hükmünü içermektedir. Fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücretlerinde yapılacak hakkaniyet indirimi sonucu davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hakkaniyete aykırı sonuçlara sebep olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir....
Mahkemece kabul edilen alacak miktarı 2,135,77-TL olmakla hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 2013 tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi dikkate alınmadan avukatlık ücretine hükmedilmemesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasındaki, (6).bent tamamen silinerek “6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/1 maddesine göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” rakam ve sözcüklerinin eklenmesine, hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 28.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının kabul edilen alacak toplamı 1.292,00 TL reddedilen alacak toplamı ise 708,00 TL olduğu halde reddedilen kısım üzerinden davalı yararına 84,96 TL avukatlık ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 4.bendinin (b) alt bendinin çıkarılarak yerine; “b-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 708,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 09/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez." hükmünü içermektedir. Somut olayda; dava dilekçesinde talep edilmiş olan toplam alacak miktarları açısından mahkemece, hakkaniyet indirimi dışında reddine karar verilmiş olan toplam miktar 1.589,38 TL dir. Reddine karar verilmiş olan toplam miktar A.A.Ü.T 12. Maddesinde belirtilmiş olan 3.666,66 TL den az olduğundan, davalı taraf yararına, reddedilen miktara göre, İcra Mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücret olan 440,00 TL avukatlık ücretine karar verilmesi gerekirken, davalı taraf yararına avukatlık ücretine karar verilmemiş olması hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....
bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücret olduğu, ancak bu ücretin asıl alacağı geçemeyeceği düzenlenmiştir....
Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2. maddesinde “ Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.666,66 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir....
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde 100,00 TL kıdem tazminatı, 500,00 TL yıllık izin alacağı 1.000,00 TL fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacağı talebinde bulunmuş olup 07.04.2016 tarihinde verdiği ıslah dilekçesi ile kıdem tazminatı talebini 3.787,06 TL’ ye, yıllık izin alacağı talebini 1.654,80 TL’ ye, fazla mesai ücreti ile ulusal bayram genel tatil ücreti taleplerini ise toplam 9,939,36 TL’ ye yükseltmiştir. Davalı vekili süresi içerisinde ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuş olup, bunun üzerine davalının itirazının değerlendirildiği bilirkişi raporunda kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağı dışında diğer alacak kalemlerinin bir kısmının zamanaşımına uğradığı tespit edilmiş ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacağı 588,24 TL, fazla mesai ücreti alacağı 5.572,11 TL olarak tespit edilmiştir....
Somut olayda dava dilekçesinde talep edilen toplam alacak tutarı ....500,00 TL bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada belirlenen toplam alacak tutarı ise ....584,36 TL olup mahkemece fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarından %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak, izin alacağı dahil toplam ....406,... TL hüküm altına alınmıştır. Yargıtayın yerleşik uygulaması hakkaniyet indirimi yapılacak oranın önceden bilinmesi mümkün olmadığından bu sebeple reddedilen miktar üzerinden avukatlık ücretinin hesaplanmayacağı yönündedir. Bu durumda davalı yararına avukatlık ücretinin dava dilekçesinde talep edilen toplam alacak ile bilirkişinin hesapladığı toplam alacak farkı olan ....915,64 TL üzerinden hesaplanması gerekirken maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi bozma sebebidir....
Mahkemece reddedilen alacak nedeniyle, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 2012 tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi dikkate alınmadan, davalılar yaranına ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 6. Ve 7.bendinin tamamen silinerek, yerine; “6- Duruşmada vekil ile temsil edilen davalılar yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.360,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı YEDAŞ'a yükletilmesine, 7.7.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....