Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin Mahkememize sunulan 04/06/2021 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; Davacı şirketin 2017-2018-2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, davacı tarafın kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan takip tarihi olan 16.06.2020 tarihinden itibaren düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı ödeme 62.447,85 TL asıl alacaklı olduğu, davacı tarafın takip tarihi olan 08.02.2019 tarihinden itibaren talebi ile bağlı olarak 13.917,42 TL faiz talep edebileceği, 06/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle: Davacı şirketin 2017-2018-2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, davacı tarafın kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan takip tarihi olan 16.06.2020 tarihinden itibaren düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı ödeme 62.447,85 TL asıl...

    Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknoloji satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....

      Paylı mülkiyete konu olan ya da kat mülkiyeti tesis edilmiş olan taşınmazda bulunan yapının yıkılıp yeniden inşaat yapılması işi TMK'nın 692. maddesi hükmünce olağanüstü tasarruf 634 sayılı KMK'nın 45. maddesi gereğince önemli işlerden olduğundan, bu nitelikteki taşınmazlarda arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin tüm paydaşları ya da kat malikleri ile yapılmış olması geçerlilik koşuludur. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi davası da olağanüstü tasarruf işlemleri ve önemli işlerden olduğundan, geçerli sözleşmenin varlığı halinde feshinin de tüm paydaşlar veya kat maliklerince talep ve dava edilmesi gerekir....

        İnşaat şirketinden alacaklı olup, borçlu şirketin işlerinin kötüye gitmesi sonucu müvekkiline alacağının bir kısmına karşılık olarak kat karşılığı yapmakta olduğu dava konusu inşaatı adi yazılı sözleşme ile devrettiğini, davalı arsa sahibi ile de ... Noterliğinde 15.06.2017 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, davacının arsa sahibinin de rızasını alarak projede değişiklik yapmak için tadilata gittiğini ve işe başlama süresinin uzadığını, ancak davalı arsa sahibinin sözleşmeyi haksız olarak ... 3. Noterliğinin 18.09.2017 tarih ve 17802 yevmiye numaralı ihtarı ile feshettiğini, TBK'nın 484....

          Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez; Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; Davalılar arasında resmi şekilde düzenlenen 20.12.1994 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca, davalı yüklenicinin diğer davalının maliki olduğu 166 ada 7 parsel sayılı arsa üzerine bir bina yapım işini yüklendiği ve çekişmeli bağımsız bölümün yükleniciye bırakıldığı görülmektedir....

            Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez; Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; Davalılar arasında resmi şekilde düzenlenen 20.12.1994 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, davalı yüklenicinin diğer davalının maliki olduğu 166 ada 7 parsel sayılı arsa üzerine bir bina yapım işini yüklendiği ve çekişmeli bağımsız bölümün yükleniciye bırakıldığı konularında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

              HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı şirket tacir ise de davacı ve diğer davalıların tacir olmadığı, davanın TTK'nın 4. maddesinde sayılan dava ve işlerden olmadığı anlaşılmış, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenlemenin bulunmadığı, yine davada, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kira mahrumiyeti alacağının tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali istenmekte olup, taraflar arasında HMK'nın 4....

                Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez. Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; Davalı arsa malikleri ile davalı yüklenici arasındaki ... 2. Noterliği’nde 17.01.1992 günü düzenlenen arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borç yükleyen iki taraflı bir sözleşmedir....

                  Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; C Blok 13, 21 ve 29 nolu daireleri 17.08.2012 tarihli kat irtifakı tesisi işlemi ile davalı adına kayıtlı oludğu, sözleşme uyarınca davalının tüm hakkını daire olarak alması durumunda 41.340,90 TL tutarında fazla inşaat alanı almış olacağının tesbit edildiği 45,94 m2'lik fazla inşaat alanının ise 4594 daire hissesi olarak kabul edilerek davalı adına kayıtlı C Blok 13 nolu bağımsız bölümün 4594/7712 hisse oranında tapusunun iptali gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan arsa sahibinin fazla aldığı iddia edilen arsa payı tapusunun iptali ve tesciline ilişkindir. Somut olayda, arsa sahipleri tarafından yüklenici şirket müdürüne verilen vekaletnameye istinaden, bizzat yüklenici şirket tarafından 17.08.2012 tarihinde kat irtifakının kurulmuş olduğu anlaşılmaktadır....

                    İlk Derece Mahkemesince; Davanın taraflar arasında akdedilen düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacak istemli dava olup, davalı arsa maliki olduğu, tacir olmadığı, dolayısıyla her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı.." kanaatiyle davaya konu olayla ilgili yargılama yapma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğuna, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan belirsiz alacak istemli açılan davada, mahkemenin görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya uygun olmadığını belirterek, yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasını ve istinafa ilişkin taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu