Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinden düzenlenen 21.06.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için davalı arsa malikleri aleyhine açtığı davada kazanılacak tazminatın 100.000,00 TL’sinin davacıya temlik edildiği belirtildikten sonra, 2. maddede yüklenicinin, davalı arsa malikleri aleyhine açtığı davanın sonuçlanmaması halinde 30.11.2010 tarihinde temlik edenin, temlik alana 65.000,00 TL’sini nakden ve defaten ödeyeceği, bu nedenle temlik edenin, temlik alana 06.08.2010 tarihli 65.000,00 TL değerinde bono düzenlenerek verdiği, 3. maddede, davanın 30.11.2010 tarihinde sonuçlanmaması halinde temlik alana 2. maddede kararlaştırılan miktarın her halükarda ödeneceği, 4. maddede ise, 2. ve 3. maddeler uyarınca temlik edene ödeme yapılması halinde “Temlikname’nin” feshedilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Temlik edenin, davalı arsa malikleri aleyhine ... 2....

    -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı ... arasında ....06.2002 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden hemen sonra davalıya arsanın %60 hissesinin devredildiğini, ancak davalı yüklenicinin imara aykırı olarak inşaat yapması nedeniyle bina üzerinde kat mülkiyeti kurulamadığını ve belediye tarafından müvekkillerine idari para cezası kesildiğini, davalı yüklenicinin sözleşme gereği kendisine düşen daireleri üçüncü kişilere sattığını, satılacak dairesi kalmamasına rağmen elinde fazladan tuttuğu arsa payını ise diğer davalı ...'a muvazaalı olarak sattığını ileri sürerek, müvekkilleri ile davalı ... arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iptalini ve davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tescilini talep ve dava etmiştir....

      Davalı vekili, müvekkilinin, yüklenici ile davacı arasında yapılan temlikten haberinin bulunmadığını, ortada kesinleşmiş ve tespit edilebilir bir alacak olmadığından yapılan temlikin geçersiz olduğunu, temliknamenin tanzim edildiği tarihte mahkemenin henüz hüküm vermediğini, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tüm davalarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu, kısmi davanın zamanaşımını durdurmayacağını, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak dava açıldığında 5 yıllık süre içinde hakların talep edilmesi gerektiğini, sözleşmenin 13.09.2000 tarihinde feshedildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, dava dışı yüklenici ve arsa maliki arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi nedeniyle açılan ......

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 20/11/2020 NUMARASI: 2020/839 Esas- 2020/774 Karar DAVANIN KONUSU: Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil, Olmadığı Taktirde Maddi Tazminat KARAR TARİHİ: 15/04/2021 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde maddi tazminat istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Arsa, arsa payı ya da kat karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin görev alanındadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında imzalanan 14.06.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan edimlerin müvekkilince yerine getirildiğini, ancak davalıların taşınmazı 14.06.2007 tarihine kadar teslim etmediğini ileri sürerek, şimdilik 19.600.00 TL kira alacağının faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 01.12.2010 tarihli ıslahla talebini 28.825,00 TL olarak değiştirmiştir. Davalı ... vekili ve davalı ..., davanın reddini istemişlerdir....

            nun 355 (TBK. md. 470) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, anılan bu tür uyuşmazlıklar, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK.'nun 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan ticari davalardan olmadığı gibi; davacı arsa sahibi olup, dava, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava da değildir. O halde, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunun kabulü gereklidir. Yukarıda açıklanan duruma göre, mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna uygun bir hüküm verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

              Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

                - K A R A R - Davacı vekili, yüklenici olan müvekkili ile davalı arsa sahibi ve dava dışı yüklenici ... arasında 22.02.2006 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, güven nedeniyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh edilmemesine rağmen müvekkili tarafından inşaatın yapımına başlanıldığını, müvekkilinin hakettiği daireleri davalı arsa sahibinin devretmeyip, satışlarını yapmış olduğunu, müvekkiline isabet edecek dairelerin de bedelini ihtarlara rağmen iade etmediğini, dava dışı yüklenici ...'...

                  Arsa sahipleri ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye devretmesi (temlik etmesi) halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, “alacağın devri ve borcun üstlenilmesi” işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın devri ve borcun üstlenilmesi Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde (6098 Sayılı TBK. md. 183-204) düzenlenmiştir. Alacağın devri, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızasının alınması gerekmez....

                    Bu sözleşme hükümleri incelendiğinde, ....., dava dışı arsa sahipleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri yapacak, ...'nin arsa sahipleri ile yaptığı sözleşmeye konu binaları imal edecektir. Bu saptama nazara alındığında, taraflar arasındaki sözleşme, “Adi Ortaklık Sözleşmesi” olup, mahkemece, hatalı değerlendirme yapılarak, taraflar arasındaki sözleşmenin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi olduğu ve resmi şekle tabi olduğu gerekçesine yer vermiştir. TBK'nın adi ortaklığa ilişkin 620 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarak da yapılabilir....

                      UYAP Entegrasyonu