Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Yüklenicinin gerek devir (temlik) yoluyla yaptığı işlemin, gerekse tapudan yaptığı satış işleminin kaynağı arsa sahibi ile olan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesidir. Yüklenicinin üçüncü kişiye yaptığı temlik işlemlerini arsa sahibi ile olan sözleşmeden ayrı ve bağımsız işlemler olarak düşünmek gerçeklere uygun düşmez. Davadaki istemin dayanağı 25.01.2014 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesidir. Bu sözleşmeyle davalılardan yüklenici arsa sahipleri ile olan 01.12.2011 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince kendisine bırakılması kararlaştırılan 37 numaralı bağımsız bölümdeki şahsi hakkını davacıya temlik etmiştir....

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arsa maliki ... arasında 09.06.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, davacı yüklenicinin sözleşme gereği kendisine isabet eden daireleri arsa maliki dışındaki diğer davalılara sattığı, gerek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, gerekse diğer davalılar ile yapılan sözleşmelerde taşınmazlara kilerlerin yapılacağına ve davalılar tarafından böyle bir talep olduğuna ilişkin bir hükmün yer almadığı, aksine fiilen yapılmış olan kilerlerin inşaat projesine aykırı ve ruhsatsız oldukları ve inşaat projesine göre kilerlerin bulunduğu yerin teras kat olarak planlandığı, davalılardan ... dışındaki davalılar ile yapılmış bir yazılı ya da sözlü eser sözleşmesi bulunmadığı, söz konusu kilerlerin binanın mütemmim cüz'ü olduğu, davalıların davaya konu kilerlerin yapılmasını davacıdan istediklerinin ispat edilemediği, davacının dayandığı inşaat yapım sözleşmesinin 12. maddesinde yüklenicinin inşaatta ek...

      Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 Sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanunu'nda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 Sayılı Yasa'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

        Noterliğince 04/06/2018 tarih 05297 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı Sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmeye göre davalı T3'nin davacıya ait Çanakkale ili, Merkez ilçesi, Barbaros Mahallesi, Sabuncu Mevkiinde bulunan 12 Pafta, 942 Ada, 106 Parsel sayılı taşınmaz üzerinde 7 bağımsız bölümden oluşan inşaatı ruhsat ve projelerine uygun olarak yapma ve 3 bağımsız bölümü davacıya teslim etme işini yüklendiğini, taraflarca akdedilmiş 04/06/2018 tarihli Düzenlenme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi hükümlerine göre inşaat ruhsatının alınmasından itibaren 12 aylık süre içerisinde bağımsız bölümlerin davacıya tesliminin kararlaştırıldığı, söz konusu inşaat ruhsatının 18/12/2018 tarihinde alındığı ve 12 ay sonra 18/12/2019 tarihine gelinmesine rağmen davacıya teslim edilmesi gereken bağımsız bölümlerin sözleşmeye, projeye, inşaat ruhsatına uygun ve iskanı alınmış olarak bitirilip tam ve eksiksiz teslim edilmediği, davalıya...

        Her ne kadar, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa'nın 3/l bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri de alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin salt kişisel tüketim amacından söz edilemeyeceği, bu amacın tüketim ihtiyacını aştığı, Yasa'nın 3/k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesini birlikte kapsayan karma bir sözleşmedir. Bu sözleşmede arsa sahibinin tek amacı kullanmak için konut ihtiyacını gidermek değildir. Başlıca amaçlarından birisi de arsasına değer katacak yapının inşaa edilmesidir. Bu durum 6502 sayılı Yasadaki tanımı yapılmış tüketicinin amaçlarından farklıdır....

          Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün temlik alınması nedeniyle kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükler. Öncelikle üzerine inşaat yapılacak arsayı yükleniciye teslim etmesi gereken arsa sahibi, yüklenicinin karşı edimini yerine getirmesinden sonra da yükleniciye sözleşmeye uygun arsa veya kurulmuşsa kat irtifak tapusunu devretmekle yükümlüdür. Yüklenicinin temel borcu ise eseri (binayı) meydana getirmektir. Bir bina inşasından maksat, o yapının sözleşmeye, fen kurallarına ve amacına uygun imal edilmesidir....

            Davalı vekili, müvekkili ile yüklenici arasında aktedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin mahkeme kararı ile geriye etkili olarak feshedilmesi nedeniyle davacının yüklenicinin halefi olarak arsa maliki olan müvekkiline karşı bir talep hakkı bulunmadığından davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekilinin temyiz etmesi üzerine dairemizin 22.10.2015 tarih 2014/14201- 2015/9415 Esas- Karar sayılı ilamıyla davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda bu defa sıfatıyla davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü; davacı vekili yargılama giderleri yönünden temyiz etmiştir. Davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir....

              Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile yükümlendiği edimleri belirlenen muayyen sürede yerine getirmediği, davalı yüklenicinin temerrüde düştüğü, davacı arsa sahibi ise aynen ifadan vazgeçerek zarar ve ziyan talebinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 91.569,49 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile hisseleri oranında davacılara verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifasının gecikmesi nedeniyle ifadan vazgeçilerek tazminat talebine ilişkindir....

                Sicil Müdürlüğü General Zeki Doğan Mah 36187 ada 5 Parsel de tapuda kayıtlı taşınmaz üzerindeki binanın davalılardan ... üzerine kayıtlı 41/545 arsa paylı 2 nolu bağımsız bölümün ... kaydının 1/2 arsa payı oranında miktarının iptali ile, ( 20,5/545 ) bu arsa payı oranında taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....

                  Dava; davalı ile arsa sahibi arasında 15.04.2010 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak açılmıştır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 6098 sayılı TBK'nın 434 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri de genel mahkemelerdir. Bu durumda mahkemece, davaya bakmak hususunda Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek, dosyaya bakmakla asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu