Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, hisse senedi alım satımından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olmasına ve daha önceden Yüksek .... Hukuk Dairesi tarafından bozma yapılmış olmasına göre kararın temyiz incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek .... Hukuk Dairesi' ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un .../.... maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/.... maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; taşınmaz satımından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, araç alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıba dayalı alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık menkul satımından kaynaklanan alacak için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ile ortak olarak galericilik yaptıkları dönemde davacıya üç adet araç sattıklarını, davacının bu satış nedeniyle verdiği bonoların da elinde bulunduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalının bonolar nedeniyle alacaklı olduğu, takip tarihi itibariyle faizleriyle birlikte toplam davalı alacağının 7.800.000.000 TL olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafından 7.000.000.000 TL üzerinden başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tesbitini talep etmiş, davalı ise üç adet araç satımı nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunu savunmuştur. Davalı tarafından, herhangi bir belgeye dayanılmaksızın davacıya karşı ilamsız icra takibi başlatıldığı, takipte borcun sebebi olarak da “araba alım satımından kaynaklanan alacak” açıklamasının yapıldığı anlaşılmaktadır. Kural olarak menfi tespit davalarında, ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden tarafa düşer....

          “İşyeri” gibi ticari nitelikli taşınmazların alım satımından kaynaklanan çekişmeler tüketici yasası kapsamında değil ise de; dava da aynı sözleşmenin aynı tarafları arasında uyuşmazlık söz konusudur. Bu nedenle talepler arasında bağlantı vardır. Davacı 21.10.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesi dava konusu konut ve işyerini almıştır. Konut alım satımından çıkan uyuşmazlıklar az yukarıda açıklandığı gibi Tüketici yasası kapsamındadır. Tüketici Mahkemesi özel bir mahkemedir ve özel mahkemelerin görevi genel mahkemelerin görevinden önce gelir. Talepler arasında bağlantı bulunması halinde taleplerin tamamı için özel mahkeme durumdaki Tüketici Mahkemesi görevlidir. H.G.K.nun 14.12.2005 tarih 2005/13-637. 2005/731 sayılı kararı da aynı doğrultudadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılardan araç alım satımından kaynaklanan alacağına karşılık 2 adet çek aldığını, çekler vadesinde ödenmeyince ... 1....

              ın aşamalarda katılan ... ile aralarında araç alım satımından kaynaklanan anlaşmazlık olduğunu, satın almış olduğu araca karşılık katılana kendi aracını ve senet verdiğini ancak katılan ...'nin kendisini oyalayarak aracı getirmediğini, olay günü bu konuyu konuşmak için katılanın işyerine gittiğinde aralarında tartışma çıktığını iddia etmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK'nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Kanuna aykırı, sanık ...'ın temyiz nedenleri ile tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                Ancak; 1- Sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki, katılandan araç alım satımından kaynaklanan alacağı olduğuna ilişkin savunmasının, katılan tarafından da doğrulanması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde durulup, sanık lehine TCK’nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 2- Tanıklar ... ve ...’un anlatımları ile tanıklar ... ve ...’un anlatımları arasında çelişki bulunması karşısında, anlatımlar arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenip, hangi anlatıma hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanık ...’un temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/09/2013 tarihinde...

                  Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 16.11.2006 gün, 10476-15032 sayılı, 14.Hukuk Dairesinin 21.12.2006 gün 14524-15513 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, menkul satımından kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 8.2.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu