Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali, olmaz ise davacıların mahfuz hissesi oranında tenkisine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece tenkis istemi yönünden davanın tefrikine, iptali istemi yönünden ise davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.10.2011 günü oybirliğiyle karar verildi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/57 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Altsoyun Denkleştirmesinden Kaynaklı) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen ara kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; vasiyetnamenin iptali mümkün olmaz ise tenkis istemine ilişkin olup, taraflar arasında öncelikle vasiyetnamenin iptaline ilişkin istemin çözüm konusu gerekmekte olup, bu konuda görev Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir.. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,07.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      HUKUK DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanı ...’ın 1193 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki 93/20875 payını davalı ikinci eşi ....’e satış suretiyle devrettiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescile, olmaz ise tenkise karar verilmesini istemiş, karşı davanın ise reddini savunmuştur. Davalı, mirasbırakanın paylaştırma kastı ile hareket ettiğini, muvazaanın olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise mirasbırakan tarafından davacıya temlik edilen aynı taşınmazdaki 282/20875 pay yönünden muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemiştir. Mahkemece, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiş, davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusu .......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde Keles Noterliğinin 14.08.2000 gün 1577 nolu vasiyetnamesinin iptali olmaz ise tenkisi istenilmiştir. Mahkemece davanın vasiyetnamenin iptali şartları oluşmadığından reddine ; tenkis isteminin kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava, miras bırakanın Keles Noterliğinin 14.08.2000 tarih ve 1577 sayılı vasiyetnamesinin tasarruf ehliyetinin yokluğu, şekle ait noksanlık bulunması ve davalıların hilesi sonucu düzenlendiği sebeplerine dayalı iptali, bunun kabul edilmemesi halinde saklı payları oranında tenkisi isteğine ilişkindir....

          Mahkemece;davanın kabulü ile, 28.876,90 TL tenkis bedelinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dava;vasiyetnamenin iptali,olmaz ise tenkis istemine ilişkindir. HMK’nun 297.maddesinde bir hükmün neleri içermesi gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. (6100 sayılı HMK 297/2; 1086 sayılı HUMK 388) Davacı, dava dilekçesinde açık bir şekilde vasiyetnamenin iptali talebinin yanı sıra, tenkise de karar verilmesini talep ettiğine göre, mahkemece vasiyetnamenin iptali talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir....

            Aynı yasanın 371. maddesi ise “Altsoy, bu bedeli borçlunun ölümü halinde isteyebilir. Alacaklı, bu alacağını borçlunun sağlığında, birlikte yaşamanın sona ermesi veya işletmenin el değiştirmesi, borçluya karşı icra takibi yapılması veya onun iflası hallerinde de isteyebilir, bu alacak zaman aşımına uğramaz; fakat en geç borçlunun terekesinin taksimi anına kadar istenebilir” hükmünü taşımaktadır. Bu halde Altsoy denkleştirme alacağını kural olarak borçlunun ölümü halinde isteyebilir ise de kanunda öngörülen istisnai durumlarda borçlu sağ iken de denkleştirme alacağı istenebilir. Somut olayda ise davacı-davalı ..., borçlu olarak belirtilen babası öldükten sonra iş bu davayı açmıştır. Dosya kapsamından da terekenin taksim edilmediği anlaşılmaktadır. Maddede belirtildiği üzere denkleştirme alacağı kural olarak borçlunun ölümü halinde istenebileceğinden ve bu kalem olacaklar zamanaşımına uğramayacağından açılan davanın dinlenmesinde bir engel bulunmamaktadır. O halde davacı-davalı ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Altsoyun Denkleştirme Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm, altsoyun denkleştirme alacağına ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren 09.02.2018 tarih 2018/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince, Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, dava dosyasının inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçe gösterilerek Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 30.11.2018 tarih, 2018/5127 esas, 2018/7464 karar sayılı ilamı ile Dairemize gönderildiği anlaşıldığından, iş bölümüne ilişkin karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir (Yargıtay Kanunu m. 60)....

                Somut olaya gelince, kanunda vasiyetnamenin iptali halleri tahdidi (sınırlı) sayıda gösterilmiş davacı ise vasiyetnamenin iptalini istemiş bununla birlikte kanunda sayılan hiç bir nedene de dayanmamıştır. Bu durumda mahkemece vasiyetnamenin iptaline karar verilmemesi yerindedir. Ancak mahkemece çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince davacının bir tenkis talebi bulunduğunun kabulü yerinde olmamıştır. Çünkü TMK'nın 560. maddesinde düzenlenen tenkis davası TMK'nın 557. maddesinde düzenlenen vasiyetnamenin iptali davasından tamamen farklı bir dava türüdür. "Çoğun içinde az da vardır kuralı" ise talep edilen miktara ilişkin bir husustur. Öte yandan mahkemece muris tüm malvarlığını davacı dışındaki mirasçılarına bıraktığından bahisle yapılan vasiyetin davacı yönünden mirasçılıktan çıkarma mahiyetinde olduğunu belirtmiş ise de mirasçılıktan çıkarma TMK'nın 510 ve devamı maddelerinde düzenlenmekte olup davacının mirasçılıktan çıkarılması gibi bir durum söz konusu değildir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 09.11.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması olmaz ise tenkis istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına dair verilen 25.05.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu