Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde sayılan hallerden olmadığını, bu nedenle davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerinden faydalanamayacağını, müvekkilinin dava dışı ------ firmasına borçlu olmaması nedeniyle alacağın temliki hükümlerinden kaynaklanan bir alacağın da bulunmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava, İİK'nun 72. Maddesinde düzenlenen menfi tespit istemine; birleşen dava ise, TTK'nun 732. Maddesine dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, dava konusu çek, savcılık dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, temel ilişki bakımından banka genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın temlikinden kaynaklı alacak davası olup dayanağın temelindeki uyuşmazlık 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi (Bankalar, diğer kredi kuruluşları, finans kurumları ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemeler) ile 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındadır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25.11.2021 tarihli 1232 sayılı kararı uyarınca 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden ve 9.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlıklarda İhtisas Mahkemeleri olarak İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı mahkemeleri finans mahkemeleri olarak belirlenmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, temel ilişki bakımından banka genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın temlikinden kaynaklı alacak davası olup dayanağın temelindeki uyuşmazlık 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi (Bankalar, diğer kredi kuruluşları, finans kurumları ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemeler) ile 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındadır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25.11.2021 tarihli 1232 sayılı kararı uyarınca 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden ve 9.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlıklarda İhtisas Mahkemeleri olarak İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı mahkemeleri finans mahkemeleri olarak belirlenmiştir....

        Somut uyuşmazlıkta, davalı banka aynı tarihte davacı borçlu aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için aynı alacak miktarı üzerinden hem ilamsız icra takibi hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatmıştır. Alacağın temliki sözleşmesi ile davalı banka her iki icra dosyasındaki alacağının 69.000,00 TL'lik kısmını T5 temlik etmiş, anılan temlik alacaklısı da alacağın temliki sözleşmesini dava konusu icra takip dosyasına bildirmiş ve dosyaya icra müdürlüğünce alacaklı taraf olarak eklenmiştir....

        'a temlik ettiğini, evlilik ve taşınmazın temlikinden kısa bir süre sonra davalının taşınmazı ilk evliliğinden olma oğlu diğer davalı ...'a devrettiğini, davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, evlilik birliğinin onarılmaz şekilde bozulduğunu ve boşanma davasının derdest olduğunu, davalının kendisini dövdüğünü,bu eylemi nedeniyle hakkında açılan ceza davasının mahkumiyetle sonuçlandığını ileri sürerek bakım sözleşmesinin feshine, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Ildız; evlilik birliği devam ettiği sürece eldeki davanın dinlenemeyeceğini, bakım akdinden doğan yükümlülüklerin davacının kusuru nedeniyle yerine getirilemediğini, diğer davalı ise taşınmazı satın alma yoluyla iktisap ettiğini, temlikin muvazaaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki asıl davanın davacısı ve birleşen davanın davalısı ..., asıl ve birleşen davanın davalıları ... ve ..., birleşen davanın davalılarından ... ile asıl davada müdahil ... vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden, birleşen dava ise alacağın temlikinden kaynaklanan tescil istemlerine ilişkin olup, mahkemece kısmen kabule dair verilen karar asıl davanın davacısı ve birleşen davanın davalısı ..., asıl ve birleşen davanın davalıları ... ve ..., birleşen davanın davacılarından ... ile asıl davada müdahil ... vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına...

            Somut olayda, davacı tarafından temlik sözleşmesi uyarınca davalının borcunu ödemediği iddia edilerek alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali isteminde bulunulmuş olup davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki tasfiye halindeki ... Kurumu A.Ş. bu davada taraf olmadığı gibi, uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesiyle ilgili değildir. Davacının alacağının davalıya temlikinden doğan alacağın artık davacı ile ... Kurumu A.Ş. arasındaki sözleşmeden kaynaklandığı söylenemeyeceği gibi bir tüketici işlemi de sayılmaz. Uyuşmazlığın çözümünde 6098 Sayılı TBK'nın 183. vd. maddeleri uygulanacak olup, işbu dava zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi değildir....

              -TL alacak için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, davacı tarafından işbu icra takibine konu bonoya ilişkin borcunun bulunmadığı ve ibraname düzenlendiği iddiasıyla eldeki menfi tespit ve istirdat istemli davanın açıldığı ancak dosyaya sunulan ... tarihli ... yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi ile davalı ...'nin icra dosyasındaki alacağı dava dışı ...'...

                Davalı ..., tasarrufun 10.8.2001 tarihli alacağın temlikinden sekiz ay önce yapıldığını, satış masraflarıyla beraber 3.290.00.YTL'ye aldığı aracı 21.12.2001 tarihinde dava dışı ...'a sattığını, iyiniyetli olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, aracın gerçek değeri ile satış bedeli arasında fahiş fark bulunmadığı ve davalı ...'ın kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 143/5. Maddesi gereğince davacıdan harç alınmamasına 9.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  HMK 125. maddenin amacı maddi hukukta yer alan alacağın temliki kurallarına bir sınır getirmek olmayıp, maddi hukuktan kaynaklanan alacağı talep etme ve ulaşabilmeyi kolaylaştırmaktır. Zaten usul hukukunda maddi hukuka ilişkin bir konunun bu kapsamda alacağın temlikinin düzenlenmiş olması da düşünülemez. Somut olayda temlike konu sözleşmede alacağın devri yasağı bulunmakta olup, davalı bunu da ileri sürmüştür. Temlik alan HMK 125. madde gereğince davacı yerine geçmiş ve usul yetkilerini kullanmış ise de maddi hukuk anlamında alacaklı olduğunu yani geçerli bir temlikle davalıdan isteyebileceği alacak bulunduğunu kanıtlayamamıştır. Davalı ise sözleşmedeki devir yasağı nedeniyle temlik alacaklısı yeni davacının kendisinden talep edebileceği alacak bulunmadığını ispatlamış olup davanın reddi kararı doğru olduğu için hükmün onanması görüşünde olduğumuzdan çoğunluk görüşüne katılmıyoruz....

                    UYAP Entegrasyonu