Tasfiye usulüne ilişkin ve inşaat katibine ilişkin adi ortaklık sözleşmesinde bir hüküm yoktur. Davalı taraf pasif husumet ehliyeti itirazında bulunmuş ise de; davacının adi ortaklık masraflarına katılması, sermaye borcunu ödemesi, adi ortaklığa konu taşınmazın arsa maliklerine ödemeleri yapması, tarafların ticari defterleri ve adi ortaklığın ticari defterleri dikkate alındığında ihtilafsız olan taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesi kapsamında davaya konu parseldeki inşaatın bu adi ortaklık kapsamında yapıldığı sonucuna varılmış ve bu itiraz yerinde görülmemiştir. Davalı taraf, pasif husumet itirazı kabul edilmese dahi iş ortaklığına ilişkin davacının herhangi bir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, dolayısıyla sözleşmenin fiilen geçerliliğini kaybettiğini iddia etmiş ise de; bir üst paragrafta belirtilen aynı gerekçelerle bu itirazlar yerinde görülmemiştir....
Hukuk Dairesinin 2012/4798 esas 2013/14429 karar sayılı 12/09/2013 tarihli ilamıyla; “Dosya kapsamına göre taraflar arasında adi ortaklık kurulduğu sabit olup davacının kar payı ve katılım payına yönelik istemleri aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsamaktadır....
'ın, sözleşme gereği yapılması gereken giderlere katılmadığı; ancak, bu husus gerekçe gösterilerek sözleşmenin feshinin davalı şirket tarafından davadan önce istenmediğinden taraflar arasındaki bina yapım ortaklık sözleşmesinin yürürlükte olduğu ve bu sözleşmeye göre davacının kar payının belirlenmesi gerektiği, bilirkişi heyetinin 20/02/2013 tarihli ek raporunda ve 10/12/2013 tarihli ikinci ek raporunda belirtildiği üzere, davacıya düşen kar payının bulunabilmesi için yapılacak hesabın "Kar payı=mütahite kalan 4 daire ve işyerleri-bina maliyeti * %15 davalı şirkete kalan 4 daire ve 4 dükkanın raiç değeri 1.016.039,60 TL eksi bina maliyet değeri olan 801.593,04 TL =214.446,56 TL kar payı, %15'i=32.166,98 TL" şeklinde davacıya düşen kar payının 32.166,98 TL olduğunun anlaşıldığı, bu miktarın davalı Tankar şirketinden alınarak davacıya verilmesi gerektiği, davacının sadece 4 adet dükkanın bölüşülmesini talep etmiş ise de diğer dairelerin bölüşüldüğü hususu ispatlanamadığından kar payının...
Mahkemece; 15.04.2017 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak, taraflar arasında 15.07.2005 tarihli kar paylaşımına dayalı istisnai iş – ortaklık sözleşmesi uyarınca ortaklık ilişkisinin bulunduğu, ortaklığın 04.06.2008 tarihli fesih ihtarı ile sona erdiği, davacı/ karşı davalının sözleşmeden kaynaklı ücret alacağının davalı/karşı davacı tarafından ödendiğinin ispat edilemediği, davacı/ karşı davalının ıslah dilekçesi ile kar payı alacağına ilişkin talebini 142.672 TL olarak artırdığı, ıslah ederken fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmadığı, bu nedenle kar payı alacağına yönelik 142.672 TL üzerinde fazladan talepte bulunamayacağı gibi ek dava da açamayacağı; her iki tarafın cezai şart talebinin yerinde olmadığı, davalı/ karşı davacı tarafından karşı davanın ispat edilemediği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, 17.040 TL ücret alacağı ile 142.672,79 TL kar payı alacağı toplamı olan 159.712,79 TL’nin temerrüt tarihi olan 17.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal...
Mahkemece; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece verilen 20/09/2017 tarihli ve 2016/2844 E. 2017/12266 K. sayılı kararla; (...Taraflar arasında imzalanan 20/11/2005 tarihli sözleşmeyle kar ortaklığı konusunda anlaşma yapıldığı, böylelikle taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi kapsar... Fesih ve tasfiye edilmeyen adi ortaklıkta zamanaşımı süresi başlamaz. Dava konusu olayda, taraflar arasında adi ortaklık fesih ve tasfiye edilmediğinden zamanaşımı süresi henüz başlamamıştır ve bu nedenle olayda zamanaşımı süresinin dolduğundan da söz edilemez....
Noterliğinin 27.02.2020 tarih, 06148 yevmiye numaralı ihtarnamesine istinaden, 254.274,00TL tutarlı, Asıl Alacak" açıklamalı 254.274,00TL asıl alacak ve 9.483,03TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 263.757,03TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun süresinde takibe, borca itiraz ettiği, itirazın iptali davasının İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. Dava, adi ortaklıktan kaynaklı kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir ( TBK md. 620/1). Adi ortaklıkta ortaklığın kar veya zarar ettiğinin belirlenmesi idarecilerin görevidir....
’ya tanzim etmiş olduğu faturalardan elde edilen kârdan %50 pay almış hem de kendisinin davalıya yani adi ortaklığa tanzim etmiş olduğu faturalardan bir kar elde etmiş olduğu, bunun da adi ortaklık ruhuna ve uygulamasına aykırı olduğu,bu konuda taraflarınca tasfiye raporuna itiraz edilmiş ve en azından davalının da davacının maliyetlerine %20 ekleyerek elde ettiği kârın %50’ sine hak kazandığının tespit edilmesi gerektiğinin bildirildiği, Mahkemenin bu itirazları hiçbir şekilde dikkate almadığı, Diğer yandan Mahkemenin kararı bir bütün olarak ele alındığında, dosyanın sanki taraflar arasında dikey yönde (yüklenici – taşeron ilişkisi) bir ticari ilişki varmışçasına cari hesap alacağının bakiye kısmının tahsili şeklinde ortaya çıktığı, ancak, önce tasfiye memurları dolayısıyla da Mahkemenin hatalı olarak dosyanın bir adi ortaklık tasfiyesi olduğunu gözden kaçırdığı ve sadece davacının değil tarafların her ikisinin de sermaye payı, avans alacağı ve kâr payı haklarını göz ardı ettikleri...
İki veya daha fazla kişinin ortak bir amaca erişmek için emek veya mallarını birleştirmeyi üstlendikleri tüzel kişiliği bulunmayan, ortakların ortaklık borçlarından kendi mal varlıklarıyla sınırsız ve müteselsil olarak sorumlu oldukları kişi topluluğuna adi ortaklık denir. (Prof. Dr. Fikret Eren- Borçlar Hukuku Özel Hükümler 5. Baskı sayfa 829) Adi ortaklık, Türk Borçlar Kanununda özel borç ilişkileri kısmında düzenlenmiştir. Adi ortaklıkta her ortak ortaklığa ortak amacı gerçekleştirmek için belirli bir mal veya emekten oluşan bir ortaklık payı koymayı üstlenir. Ortaklık payı, adi ortaklığın zorunlu unsurudur. Aynı türden katılım payı koyma zorunlulukları yoktur. Ortaklar, koymayı üstlendikleri katılma payının nitelik ve miktarını, adi ortaklık sözleşmesinde hukuk düzeninin sınırları içinde serbestçe kararlaştırabilirler (Eren, sayfa 834-835) . Adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur. Bu nedenle, adi ortaklık hak ve fiil ehliyetine sahip değildir....
Holding AŞ.nin % 12 hissesini devraldığını ve sesiz ortaklık payı 100.000 DM ve kar payı alacağı 64.000 DM nin ödenmesine holdingin kefalet verdiğini,bu yüzden davanın bu şirketlere yöneltilmesini savunarak husumet itirazında bulunmuştur. Davacı bu savunmaya karşılık parayı kar payı ile geri ödenmek üzere ödünç verdiğini,davalının bu parayı kendi şirketlerinin finansmanı için kullanmasının kendi tasarrufu olduğunu, ortaklığının da sözkonusu olmadığını bildirmiştir. Davacının sunduğu ve yabancı bankaca da teyit edilen havale belgesine göre davalının Deutsche Bank Manheim Şubesinin 370200993 nolu hesabına 24.1.2000 tarihinde 100.000 DM havale ettiği anlaşılmaktadır. Yine 20.12.2002 tarihli anlaşma başlıklı belgede davacının ... GmbH’ye sessiz ortak olduğu,yatırdığı 100.000 DM ortaklık payının 64.000 DM kar payı ile geri ödeneceği, ... Holdingin AŞ.nin de bu geri ödemeye kefalet verdiği yazılı olup belgeyi ... Holding AŞ kaşesi altında davalı tarafından imzalanmıştır....
Esas yönünden ileri sürülen istinaf sebeplerinin incelenmesi sonucunda ;dosyadaki bilgi ve belgelere göre , taraflar arasında "adi iş ortaklık sözleşmesi" başlıklı sözleşme akdedildiği,sözleşmenin konusunun ; Tekirdağ İli, Kapaklı İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi, Kıvanç Sokak adresindeki 31/A no’lu bağımsız bölümde açılan Özel Başakşehir Anaokulu’nu kar ve zararı ile ¼ oranında davacıya, ¾ oranında ise davalıya ait olacak şekilde işletilmesi olduğu, sözleşme kapsamında tarafların ortaklık süresinin 01.06.2016’dan 01.07.2018 tarihine kadar geçerli olacak şekilde 2 yıl süreli olarak belirlendiği,davaya konu sözleşmede T1 özel okulu kendi nam ve hesabına işletmediği, işletme şeklinin adi ortaklık şekilde yürütüleceği, T1 ödemiş olduğu ortaklık payı ile %25 oranında ortak olduğu, yapılan masraflar düşüldükten sonra kalan karın bu ortaklık payı üzerinden paylaşılacağı sözleşme ile a belirlenmiştir....