Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : ALACAK-ADİ ORTAKLIĞIN FESHİ VE TASFİYESİ İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ KARAR TARİHİ : 23/11/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2022 Mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    Esas sayılı takip dosyası ile 30.07.2020 tarihinde başlatılan icra takibine istinaden; davacının davalıdan 81.077,67-TL asıl alacak bedeli ve 4.337,10-TL tutarındaki gecikme faizi (İcra Takibindeki Talep edilen Tutar) olmak Üzere toplam 85.414,77-TL tutarındaki alacak bedelini talep edebileceği görüş ve kanaatini belirtmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu esas alınarak davacı ve davalı tarafın dava dışı ...'ye ait taşınmazın ihalesini almak amacıyla adi ortaklık kurdukları, ihaleyi kazandıktan sonra dava dışı ... ile adi ortaklık arasında 24.10.1995 tarihli ön sözleşme ile 15.08.1996 tarihli ana sözleşmenin düzenlendiği, adi ortaklığın ihale ile kazandığı taşınmazın işletme hakkını 09.08.1996 tarihli sözleşme ile dava dışı ... İnşaat ....Şirketi'ne devrettikleri; bu devirle birlikte adi ortaklığın ortakları olan davacı ve davalı şirketin ...'...

      Bu durumda mahkemece uyuşmazlığın davacının davalıların oluşturduğu adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalı ...'un sözleşmedeki kefaletinin geçersiz olduğu yönündeki somut olaya uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı ...'in sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı ve davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 13.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2021 NUMARASI : 2020/257 E, 2021/479 K DAVA KONUSU : Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklı Tapu İptali ve Tescil Davası KARAR : AFYONKARAHİSAR 1....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/555 sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 27/10/2022 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 13/08/2009 tarihinde adi ortaklık sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye göre yurt dışında yaşayan müvekkilinin ortaklık payı olarak davalıya 340.000 İsveç Kronu, 1.051,40 gram altın ve 2.500,00 Euro ödeme yaptığını, sözleşmeye göre adi ortaklıktan elde edilecek gelirin yarı yarıya paylaşılacağını, davalı tarafından aradan geçen 11 yılın sonunda adi ortaklığın kar miktarının 700.000 TL olarak gösterildiğini, bu durumun gerçeği yansıtmadığını, davalının bu süreçte pek çok menkul ve gayrimenkul edindiğini , bir kısım işlemlerini başka şahıslar ve şirketler üzerinden yürüttüğünü, sermaye olarak konulan katkı...

        Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, kararı davacı ve davalı temyiz etmişlerdir. iddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, kararda gösterilen gerekçelere, 13.Hukuk Dairesinin bozma kararı çerçevesinde işlem yapıldığının ve karar verilirken bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin de gözönünde bulundurulduğunun anlaşılmasına göre mahkemece oluşturulan kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davacı ve davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 3,15 TL harcın davacıdan, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 3.715,29 TL harcın davalıdan alınmasına, Yargıtay duruşmasına vekiller gelmediğinden duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 31.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

          a yapıldığını, tarafların % 50'şer ortak olduklarını,sözleşme gereğince traktör peşinatı olan 90.000TL'nin ortaklıktan kazanılan para ile ödeneceğinin belirlendiğini savunarak,davanın reddini istemiştir. Mahkemece,davacı ile davalı arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620 ve devamı maddelerinde (818 sayılı BK.nun 520 ve devamı maddelerinde) düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, mezkur traktörün bu ortaklık kapsamında alındığının anlaşıldığı,davacının davasının sübuta ermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava;adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"Dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklı alacak isteğine ilişkin olup Sulh Hukuk Mahkemesince hükme bağlandığından kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi uyarınca 3.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"Dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklı alacak isteğine ilişkin olup Sulh Hukuk Mahkemesince hükme bağlandığından kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi uyarınca 3.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, adi ortaklık sözleşmesinin feshe yetkisi olmayan vekil tarafından imzalandığı ve bu nedenle davacıyı bağlamadığı gerekçe gösterilerek, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında adi ortaklık sözleşmesi olduğu ihtilafsızdır. Davacının talebi adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik bir taleptir. Hal böyle olunca, adi ortaklık sözleşmesi gereği taraflar arasındaki ilişkinin B.K nun 520 vd maddeleri gereğince tasfiyesi gerekir. BK'nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin bu sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır....

                  UYAP Entegrasyonu