Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, davacının dava dışı kardeşine verdiği vekaletnamede, davacı adına para tahsil etme yetkisi bulunmadığı, bu nedenle dava dışı kardeşe yapılan ödemenin davacıya yapılmış sayılamayacağı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının adi ortaklıktan alacağı olup olmadığı konusunda ortaklığa ait kayıtlar incelenerek yapılan bir değerlendirme olmadığı, bu durumda mahkemece idareci ortak olan davalıdan adi ortaklığa ait defter ve hesapları istenip tarafların anlaşıp anlaşamadığı yönler üzerinde durularak, anlaşamadıkları hallerde B.K. 538 ve sonraki maddeleri gözetilerek mahkemece ortaklığın bizzat tasfiyesi yoluna gidilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmesi üzerine yapılan yargılama sonunda, bilirkişi raporu ile davacının adi ortaklık nedeniyle 711.166,67 YTL kar payı alacağı olduğunun belirlendiği, davacının kar payı dışındaki taleplerinden vazgeçmesi nedeniyle davanın...
TL olacağı anlaşıldığı, Taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisi nedeniyle davacının %11.61 ortaklık payının bulunduğu, buna göre kar payı miktarının 11.414,06 TL olacağı, davalının davacıya gerekli ödemeyi yapmış olduğu, bu nedenle kar payı alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
da gözetilerek adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi,karşı dava ise adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile kar payı ve masraf alacağına ilişkindir....
Karşı Davalılardan - ... ...' nın; 140.493,28 TL tutarında Adi Ortaklıktan; ALACAKLI bulunduğu, Adi Ortaklıkta 96 4 pay sahibi olan, ... ... hissesine; 140.493,28 TL tutarında tasfiye bakiyesi ( kar payı ) isabet ettiği, dolayısıyla işin başında mülkiyetinde bulunan tüm Villaları, Ortaklık adına 3. Kişilere devrettiğinin kabulü ile Davacı ... Karşı Davalılardan - ... ...' nın; 140.493,28 TL tutarında Adi Ortaklıktan; ALACAKLI bulunduğu, Adi Ortaklıkta 96 4 pay sahibi olan, ... ... hissesine; 140.493,28 TL tutarında tasfiye bakiyesi ( kar payı ) isabet ettiği, dolayısıyla işin başında mülkiyetinde bulunan tüm Villaları, Ortaklık adına 3. Kişilere devrettiğinin kabulü ile Davacı ... Karşı Davalılardan - ... ...' nın; 140.493,28 TL tutarında Adi Ortaklıktan; ALACAKLI bulunduğu, Adi Ortaklıkta 6 4 pay sahibi olan, ... ... hissesine; 140.493,28 TL tutarında tasfiye bakiyesi ( kar payı ) isabet ettiği dolayısıyla işin başında mülkiyetinde bulunan tüm Villaları, Ortaklık adına 3....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalının şirketten tahsil ettiği kar payından davacıya düşen 9.143,92 TL (1992-1993-1998 yılları) kar payı isteyebileceği, kesinleşen Mahkeme kararında geçen bilirkişi raporuna ve eldeki dosyada alınan bilirkişi raporuna göre 2000-2006 (dayanak davanın açıldığı tarih itibariyle) şirketin elde ettiği kar payı dikkate alındığında davacıya 127.441,24 TL düştüğü, davalı tarafından 17.01.2006 tarihinde 63.796,00 TL'lik ödeme yapıldığı, kesinleşen mahkeme kararıyla 10.000,00 TL'nin hüküm altına alındığı böylelikle davacının davalıdan bakiye 53.645,14 TL kâr payı isteyebileceği, 2006-2014 yılları arasında isteyebileceği kar payı bulunmadığı, 2000-2006 yılları ve 1992-1998 arasında davacı ile davalı arasında adi ortaklık ilişkisi devam ettiği için davacının dağıtılmamış kar payı alacağıyla ilgili olarak şirkete başvuramayacağı, kesinleşmiş Mahkeme kararı uyarınca adi...
yla adi ortaklık sözleşmesi akdedildiğine ilişkin yazılı bir belge sunulmadığı, bu davalılarla adi ortaklık sözleşmesi akdedildiğinin yazılı belge ile ispat edilemediği, davacının adi ortaklığın feshi, tasfiyesi, ortaklık katılım payı alacağı ve kar payı alacağı talebinde bulunduğu, bu taleplerinin ancak adi ortaklığın tarafı olan davalı ...'na yöneltilebileceği, adi ortaklık sözleşmesinde imzası bulunmayan ... ve ...Ltd Şti'ne karşı bu taleplerin yöneltilemeyeceği anlaşıldığından ; ... ve ...Tic Ltd Şti açısından davanın pasif husumetten reddine, diğer davalı ... aleyhine açılan davanın bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, yargılamaya bu dosya üzerinden devamına, tefrik işlemlerinin davacı vekilince yerine getirilmesine karar vermek gerekmiştir. Davalılar tarafından Mahkememizin 2022/805 E.sayılı 16/11/2022 tarihli ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiştir. İİK 257....
Mahkemece daha önce istemin kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nce "kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olduğu" gerekçesiyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasındaki ilişkinin adi ortaklık olduğu gerekçesiyle davacının kar payı konusundaki isteminin kabulüne, 10.000 USD'lik alacak iddiasını kanıtlayamadığından bu konudaki isteminin reddine karar verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununda "Adi şirket" ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda "Adi ortaklık sözleşmesi" başlıkları altında yapılan tanımlarda adi ortaklık, "iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır....
Mahkemece verilen kararı, davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiştir. 1- Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi yapılarak, adi ortaklığın faaliyete geçirildiği,davalının bir süre kar payi ödemesi yapmış ise de daha sonra kar payı ödemeyerek sözleşmeyi ihlal ettiği,adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi şartlarının oluştuğu,mahkemenin taraflar arasındaki ilişki yönünden çelişkili nitelemeler yaptığı,ortada adi ortaklık ilişkisi bulunduğu,dava konusu restoranların %40 hisse satış ve devir bedellerinin incelenmemesi ve bu konuda karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğu,sözleşmenin geçerliliğinin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı,adi ortaklık ilişkisinin güven ve sadakat ilkelerine dayandığı,ortaklar arasında elbirliği mülkiyeti bulunduğu,oybirliği olmadan hisse devri yapılamayacağı, adi ortağın kar payının ödenmemesi, ortaklığa ait işletmeyi satması, kar payı ödememesinin haklı fesih sebepleri olduğu,adi ortaklıktaki kazanç...
Mahkemece verilen kararı, davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiştir. 1- Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi yapılarak, adi ortaklığın faaliyete geçirildiği,davalının bir süre kar payi ödemesi yapmış ise de daha sonra kar payı ödemeyerek sözleşmeyi ihlal ettiği,adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi şartlarının oluştuğu,mahkemenin taraflar arasındaki ilişki yönünden çelişkili nitelemeler yaptığı,ortada adi ortaklık ilişkisi bulunduğu,dava konusu restoranların %40 hisse satış ve devir bedellerinin incelenmemesi ve bu konuda karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğu,sözleşmenin geçerliliğinin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı,adi ortaklık ilişkisinin güven ve sadakat ilkelerine dayandığı,ortaklar arasında elbirliği mülkiyeti bulunduğu,oybirliği olmadan hisse devri yapılamayacağı, adi ortağın kar payının ödenmemesi, ortaklığa ait işletmeyi satması, kar payı ödememesinin haklı fesih sebepleri olduğu,adi ortaklıktaki kazanç...
Bu tanımlardan adi şirketin –ortaklığın- unsurları; kişi, sözleşme, katılım payı, amaç, affectio societatis (müşterek gayeye ulaşmak için birlikte çalışmak unsuru) şeklinde belirtilebilir (Barlas, Nami, Adi Ortaklık Temeline Dayalı Sözleşme İlişkileri, İstanbul, 1998 s.13). Bir adi ortaklığın varlığından bahsedilebilmesi için bu unsurlara ilaveten, ortakların müşterek gayeye ulaşmak için birlikte çaba ve özen göstermek zorunluluğu bulunmaktadır. Adi ortaklık bir kişi birliği olmakla, temel unsuru kişidir. Adi ortaklık sözleşmesi iç ilişkide karşılıklı güvene ve iyiniyete dayanmaktadır. Ortaklar öteki sözleşmelerden tamamen farklı olarak, emeklerini ve sermayelerini ortak bir amaç için birleştirdiklerinden, aralarında sıkı bir işbirliği kurulmakta ve güvene dayanan bu işbirliği ilişkisi nedeniyle ortaklar birbirlerinin vekili gibi, ortaklık işlerinden dolayı özenle hareket etme, ortakları zarara uğratmamakla yükümlü tutulmuşlardır....