Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş'ne devredilerek 28.06.2013 tarihli hisse satış sözleşmesi akdedilmiştir. Dava konusu ödeme, davacıya ait hisselerin tamamının kamuya ait olduğu, 28.06.2013 tarihli hisse satış sözleşmesinden önce 05.02.2010 tarihinde yapılmıştır. Özelleştirme aşamasında 28.06.2013 tarihinde ...tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları temel alınarak “devre esas” bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirilmiş olup dava konusu ödeme bilançoda yer almaksızın işlemler ikmal edilmek suretiyle ...nin özel sektöre devri gerçekleştirilmiştir. Bu halde, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden, davalı ...'tan geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamaz....

    İstinaf dilekçesine cevap veren davalı vekili dilekçesinde özetle; Karşı tarafın yapmış olduğu istinaf talebinin reddi ile yerel mahkeme tarafından verilen kararın onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir. KABUL VE GEREKÇE: Dava konusu uyuşmazlık; tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, istinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddin yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket ile 05.02.2000 tarihinde 40 yıllık 12.000-DM bedelle devre tatil sözleşmesi yapıldığını, geçmiş dönemlerde devre tatil hakkının kullanıldığını, tesisteki aksaklıklar ve taahhütlerin tüm uyarılara rağmen yerine getirilmediğini, 2012 yılı hariç tüm bakım ve işletme aidatlarını ödendiğini, tesislerin bakımsız olduğunu, kullanıma elverişli olmadığını ve kullandırılmadığını, dava konusu tatil köyünün iskanı olup olmadığının belli olmadığını belirterek sözleşmenin feshine, 28 yıl için peşin ödenen ve toplam ödeme bedeli olan 12.000-DM’nın 12 yıllık ödemelerinin davalıya bırakılarak bakiye kalan bedelin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

      Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile tatil bedellerine ilişkin isteğin reddine, devre tatil sözleşmelerinin feshine, sözleşme bedellerinin denkleştirici adalete göre ulaştığı tazminattan 1.000 TL.nin dava, 41.640 TL.nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacının.. kapı nolu 15.dönem için 10.07.1990 tarihinde imzaladığı devre tatil sözleşmesi ile sözleşme bedelinden , 9.800.000 TL.nin peşin ve bakiyesi 4.800.000 TL.nin 30 ayda ödeneceğinin, E bölgesi 175 kapı nolu , 8.dönem için 27.7.1991 tarihinde imzaladığı devre tatil sözleşmesi ile sözleşme bedeli 20.000.000 TL.nin peşin .......ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır....

        KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki .......

          Tüketici Mahkemesi'nin 2020 / 269 esas, 2021 / 138 karar numaralı ilamına karşı süresi içinde istinaf yoluna başvurduklarını, sözleşmenin yerel mahkeme tarafından hatalı nitelendirildiğini, davaya konu sözleşmenin bir devre mülk sözleşmesi olmadığını, bu nedenle de devre mülk sözleşmesinin unsurlarını taşıması da gerekmediğini, müvekkili ile davacı arasında imzalanan sözleşmenin taraf iradeleri esas alınarak değerlendirilmesi gerektiğini, hukukumuzda sözleşme özgürlüğü prensibinin geçerli olduğunu, tarafların aralarında anlaşarak hukuka ve ahlaka aykırı olmadıkça her türlü sözleşmeyi imzalayabilirleceklerini, huzurda ki davada taraf iradelerinin hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olarak tecelli ettiğini, mahkemenin zorlama bir yorumla neden bu sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu konusunda ısrar etmediğinin anlaşılamadığını ve taraf iradelerinin yok sayıldığını, devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmelerinin Madde 50- (1) Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre...

          ile 3.8.1996 ve30.6.1998 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmeleri gereğincece 31.12.2025 ve 31.12.2028 tarihine kadar devre tatil hakkını D-70-72 nolu dairede 25.hafta,E-58-59 nolu dairede 37.haftada kullanmak üzere 24.514 DM ödeyerek satın aldığını ve 2004 tarihine kadar devre tatil hakkını kullandığını,tesisin işletmesinin 2000 yılında diğer davalı ... AŞ.ye kira sözleşmesi ile devredildiğini,bu davalının yıllık bakım bedeli talep ederek devre tatil hakkını kullandırdığı halde,8.7.2003 tarihinde tesisin bulunduğu taşınmazın üst hakkını,önceki üst hakkı sahibi olan ... AŞ.’nin ......

            A.Ş. ile 1.9.1995 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmeleri gereğince 31.12.2020 tarihine kadar devre tatil hakkını D-62 nolu dairede 26 ve 27.haftalarda,D-63 nolu dairede 28 ve 29.haftalarda kullanmak üzere 11.578 DM ve 11686 DM ödeyerek satın aldığını ve 2004 tarihine kadar devre tatil hakkını kullandığını,tesisin işletmesinin 2000 yılında diğer davalı Voyage AŞ.ye kira sözleşmesi ile devredildiğini,bu davalının yıllık bakım bedeli talep ederek devre tatil hakkını kullandırdığı halde,8.7.2003 tarihinde tesisin bulunduğu taşınmazın üst hakkını,önceki üst hakkı sahibi olan ... AŞ.’nin ......

              Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri devredilerek 28/05/2013 tarihli hisse satış sözleşmesi akdedilmiştir. Dava konusu ödeme, davacıya ait hisselerin tamamının kamuya ait olduğu, 28/05/2013 tarihli hisse satış sözleşmesinden önce yapılmıştır. Özelleştirme aşamasında... tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları temel alınarak “devre esas” bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirilmiş olup dava konusu ödeme bilançoda yer almaksızın işlemler ikmal edilmek suretiyle...'ın özel sektöre devri gerçekleştirilmiştir. Bu halde, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden, davalı ...'tan geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamaz....

                İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

                UYAP Entegrasyonu