Dava, adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkindir. Davacı ile davalıların murisi arasında akdedilen "harici satış senedi" resmi şekilde yapılmadığı için hukuken geçersizdir. (TMK. m 706, BK. m 213, Tapu Kanunu 26 ve Noterlik Kanunu 60) Bu nedenle de geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Davacı (alıcı) ancak ödediği satış bedelini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....
Sebepsiz zenginleşme davasında ise; ispat yükü davalıda olup, davalı kambiyo senedi vasfını kaybetmiş çekten dolayı sebepsiz zenginleşmediğini ispat edecektir. İspat vasıtası olarak da cevap dilekçesinde göstermiş olduğu delillere dayanacaktır." şeklinde sebepsiz zenginleşmeye dayalı açılan davalarda davalı keşidecinin ispat yükü altında olduğu belirtilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise dava sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayalı olarak açılan bir alacak davasıdır. Davanın bu niteliğine göre talebin vakfiye konusu taşınmazın aynı ile ilgisi bulunmamaktadır. Bu sebeple davanın taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılmasını gerektiren kesin yetki kuralının uygulanması sözkonusu değildir. Davanın niteliğine göre davada yetkili mahkeme genel hükümlere göre belirlenecektir. "Alacak" davasında davalının ikametgahı mahkemesi genel yetkili mahkemedir. Bu sebeple davaya bakmakta yetkili mahkeme davanın açıldığı ...4. Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; vakıf evladı olduğu belirtilen davalıya galle fazlası olarak yapılan yersiz ödemelerin toplamı olan 3.419,73.-TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsili istenilmektedir....
Ancak bu durumda taraflar, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak karşı tarafa ödedikleri bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; "Aynen Geri Verme İlkesi"ne göre düzenlenmiştir....
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, dava konusu sıra cetvelindeki davalı -------- alacak miktarlarının gerçeği yansıtmadığı, alacağın ipoteği aşan kısmının diğer ipoteğe bağlı alacak gibi gösterildiğini iddia etmektedir. Somut uyuşmazlığın konusu davalının sıra cetvelindeki alacak miktarının azaltılmasına ilişkindir. Her ne kadar davacı vekili davasını haksız fiil nedeniyle ve sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemi olarak nitelendirmekte ise de; uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi mahkememize aittir. Dolayısıyla somut uyuşmazlık hacizde düzenlenen sıra cetvelindeki alacağın esas ve miktarına ilişkin itiraz olduğundan, davanın açılma süresi sıra cetvelinin alacaklıya tebliğinden itibaren yedi gündür. Bu süre hak düşürücü süre niteliğindedir ve mahkememizce res'en dikkate alınması gerekir----- Somut uyuşmazlıkta ise, sıra cetveli tebliğ edilmiş, kesinleşmiş ve taraflar sıra cetvelinde belirlenen alacaklar ödenmiştir....
her ne kadar ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ise de taşınmaz satılmadığı gibi, taşınmazın satışa dahi çıkmadığını, dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatlarla birlikte davacı tarafın kullanımında olduğunu, davalıların dava konusu taşınmaz ve muhtesatlardan dava tarihi ve bugün itibari ile mal varlıklarında lehe bir artış olmamışken, var olmayan zenginleşmenin iadesine yerel mahkemece nasıl karar verildiği merak konusu olduğunu, var olmayan bir zenginleşme ve bedel üzerinden Sebepsiz Zenginleşmeye yönelik hüküm verilemeyeceğini, Dava dosyasının incelenmesi durumunda yerel mahkeme sebepsiz zenginleşme bedelini muhtesatların bilirkişi raporu ile belirlenen değerlerinin hisselerine tekabül eden kısmına göre belirlediğini, taşınmazlar değerlerinin %50 değeri yani değerlerinin yarısı üzerinden satışa çıkacağını, taşınmazlar yarı bedeli üzerinden satılma ihtimali olduğu gibi değerlerinin üzerinde de satılma ihtimalleri olduğunu, böyle bir ihtimalde taşınmaz satılmamışken, davalıların...
Maddesi açıkça sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan zamanaşımı süresinin, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren 1 yıl olduğunun düzenlendiğini, bilindiği üzere zamanaşımına uğramış poliçe kambiyo senedi özelliğini kaybetmediği için bu poliçelerde, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan davalardaki zamanaşımı süresinin, çek zamanaşımı süresinin dolmasından itibaren 1 yıl olmasının hukuka uygun olduğunu, ibraz edilmemiş çekte ibraz tarihinden sonraki 3 yıllık süre, hamile kambiyo senedinden kaynaklı herhangi bir hak vermediğini, bu üç yıllık sürede hamil kambiyo senedinden kaynaklı herhangi bir işlem yapamadığını, hamilin keşideciye karşı ancak sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı haklarını kullanabildiğini, bu durumda sebepsiz zenginleşme davası için uygulanacak zamanaşımı süresine 3 yıllık süresinin eklenmesinin hukuki bir gerekçesi olmadığını, şimdiye kadar verilen yargı kararlarında, TTK'nın 732....
Bilindiği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Dava konusu uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir. Somut olayda; mahkemenin kararına dayanak olarak aldığı, idare mahkemesi kararında, ortada idari davaya konu olabilecek idari bir işlemin bulunmaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir....
Dava, ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların BK'nun 61.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir. ./.. -2- Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira, vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir....
Hukuk Mahkemesinin ... sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil davası açtığını, bu dosya ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshedildiğini ve inşaat seviyesi tapu hak etme sınırlarının altında olduğundan tarafların birbirlerinden aldıklarını ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceğinden bahisle reddedildiğini, mahkeme kararı ve bilirkişi raporuna göre ... yaptığı iş bedeli ... olduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğu ...'ın arsa sahibi diğer davalıdan bu miktar alacaklı olduğunu, ... herhangi bir mal varlığı olmadan öldüğünü, diğer davalıların ... mirasçısı olduklarını, davalı ...'in ... parsel sayılı taşınmazda bir adet dairesi olduğunu tespit ettiklerini, ... sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre diğer davalıdan alacaklı olduğundan bu alacağa istinaden ve ilgili mahkeme kararı uyarınca taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....