Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının dava açtığı tarihte ortaklığın giderilmesi davası sonuçlanmamış, dava konusu taşınmaz satılıp, davacının elinden alınmamıştır. Diğer bir anlatımla sebepsiz zenginleşme oluşmamıştır. Mahkemece bu gerekçe ile davanın reddi gerektiğinden, gerekçenin değiştirilerek hükmün ONANMASINA, 1.55.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 22.2.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkememizce verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 2013/14303 esas - 2013/18067 karar sayılı kararı ile;"...dava konusu uyuşmazlık,davacının borçlu olmadığı bedeli, haciz tehdidi altında davalı alacaklıya ödediği iddiasına dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir.818 sayılı BK.'nun 61-66.maddelerine (6098 sayılı TBK.'nun 77-82.maddelerinde) sebepsiz zenginleşme,bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir.Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli,zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

      Zira, vücuda getiren tarafından kullanılan muhdesatın, taşınmaz malikine herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Bu nedenle, ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme, satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. Bu durumda, sebepsiz zenginleşme sebebiyle hükmedilecek miktar, faydalı giderlerin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır....

      Sebepsiz zenginleşme, 6098 sayılı TBK’nun 77 ve devamı (mülga 818 sayılı BK’nun 61 vd) maddelerinde düzenlenmiş olup, madde hükmü uyarınca "Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Buna göre; sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun nedensellik (illiyet) bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşme halinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup, bu borcun konusu malvarlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade borcunun kapsamı ve yapılmış olan giderlerden hangilerinin geri istenebileceği, giderlerin niteliğine ve zenginleşen kimsenin iyiniyetli ya da kötüniyetli oluşuna göre farklılık göstermektedir....

        Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre; uyuşmazlık, geçersiz taşınmaz satım sözleşmesinden (sebepsiz zenginleşme) kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup, temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 07.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı ... yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Davalı ... yönünden; Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken, diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....

            -USD. karşılığı taşınmaz kaydının tapuda devrinin sağlandığını, bu esnada tapu kaydında ipotek olduğu bilinerek taşınmazın davacı tarafından satın alındığını, davacının zarara uğradığını ispat etse dahi taşınmazın ipotekli olduğu bilinerek satın alındığından meydana gelen zararın oluşmasında davacının da kusuru olması nedeniyle B.K.nun 44. maddesi gereği zararın tenkisi gerektiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuş, ıslah talebini ise kabul etmediklerini, sebepsiz zenginleşme koşullarının varlığı halinde dahi alacak bir yıllık zamanaşımı süresinde talep olunmadığından, bu alacağa bağlı olarak ıslah talebinde de bulunulamayacağını ileri sürmüştür....

              Sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade isteminde bulunulabilmesi için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Buna göre sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. (TBK m.77/1) Bunun için de, öncelikle iade borcunun kapsamı belirlenmeli, fakirleşme ve zenginleşme zamanı tesbit edilmelidir....

                nın 202 vd. maddeleri gereğince eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talebine değil, 6098 sayılı Borçlar Kanununda yer alan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. Hal böyle olunca, eldeki davanın Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Açıklanan sebepler nazara alınarak, davaya bakmakla görevli mahkemenin Kayseri 3.Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı HMK'nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine ve dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- )6100 sayılı HMK'nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 3....

                Kişi konumunda olduğu, sebepsiz zenginleşme ve istirdat davalarının sebepsiz zenginleşen, dosya borçlusuna karşı açılabileceği, davacı her ne kadar icra dosyasındaki borcu cebri icra tehdidi altında ödediğini ileri sürse de eldeki davayı icra takip alacaklısına karşı açmış olduğu nazara alındığında; alacaklının alacağını tahsil etmesinden dolayı sebepsiz zenginleşmediği yani sebepsiz zenginleşme davası yönünden pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı kanaatine varılmakla davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis eidlmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu