Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı taraf, tarihsiz taksim taahhüt belgesine ve taksim iddiasına dayanarak alacak iddiasında bulunmaktadır. Davacının talebi alacak olup, miras taksimi nedenine dayandırmaktadır. Dairemizin davaya bakmakla görevli olabilmesi için miras taksim iddisına dayalı tapu iptal tescil talebi bulunması gerekir. Oysa davacı sadece alacak talebinde bulunduğundan uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Yine davacı, geçersiz sözleşmeye istinaden verdiğini geri istememekte, aksine taksime dayalı olarak hak/ alacak iddiasında bulunmaktadır. Bu sebeple uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirmesi mümkün değildir" gerekçesi ile ve uyuşmazlığın miras hukukundan kaynaklandığından bahisle dairemiz yönünden AİDİYET kararı verilmiştir. Davacı ve davalının anneleri Ümmü Gülsüm GÖKCAN'ın dava ve karar tarihinde sağ olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Bu durumda uyuşmazlığın miras hükümleri kapsamında değerlendirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır....

Kural olarak davacı, taşınmaz üzerinde yaptıkları muhtesat ve faydalı giderler (bina) nedeniyle taşınmazın satış bedelinde bir artış olmuş ise, bu artan değeri davalılardan (paylarına isabet eden miktarı) sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca isteyebilir....

    Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; "Aynen Geri Verme İlkesi"ne göre düzenlenmiştir....

    Davacının talebini sebepsiz zenginleşme sebebine dayandırması nedeni ile sebepsiz zenginleşme kurumundan kısaca bahsetmekte fayda vardır. Borç sebeplerinden biri olan ve Türk Borçlar Kanunu'nun 77. ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından ya da emeğinden yararlanma olarak tanımlanır. Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme kurumunun temel özelliklerinden biri "şahsilik" prensibidir. Bu ilke gereğince kime karşı ödeme yapılmış ise sadece o kişiden talepte bulunulmalıdır. Nitekim Dairemizin yerleşmiş içtihatları da bu yöndedir. O halde mahkemece, davacının sözleşme bedeline yönelik talebini ancak sözleşmenin tarafı olan üçüncü kişi ...'den talep edebileceği, davalı arsa sahibi ...'...

      Mahkemece; mülkiyetin aidiyetinin tespiti davası hakkında karar tarihinden önce ortaklığın giderilmesi davası açılmış olması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, sebepsiz zenginleşme nedeniyle açılan alacak davasının ise kısmen kabulü ile, davalılardan ...'den 123,48 TL, ...'den 92.61,00 TL, ...'ten 192.94,00 TL, ...'den 192.94,00 TL, ...'dan 609.70,00 TL ve ...'...

        Buna göre uyuşmazlık işçi işveren ilişkisinden kaynaklı bir uyuşmazlık olmayıp, sehven yatırılan paranın iadesi istendiğinden sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığından uyuşmazlığın ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp çözümlenmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13.10.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Somut olayda davalının haksız fiil teşkil edecek bir eylemi bulunmadığı gibi, uğranılan bir kamu zararı da bulunmamaktadır Somut olayda hatalı intibak ve hatalı terfi gibi şart tasarrufun yanlış yapılmasının bulunup bulunmadığı veya herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan hatalı ödemenin, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde istenip istenemeyeceğinin değerlendirmesi ilgili daireye ait olup, dairemizin görev alanı dışındadır. Bu halde Sebepsiz zenginleşme, BK.nun 61- 66.maddeleri (TBK.nun 72- 82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

          Somut olayda davalının haksız fiil teşkil edecek bir eylemi bulunmadığı gibi,uğranılan bir kamu zararı da bulunmamaktadır Somut olayda hatalı intibak ve hatalı terfi gibi şart tasarrufun yanlış yapılmasının bulunup bulunmadığı veya herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan hatalı ödemenin, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde istenip istenemeyeceğinin değerlendirmesi ilgili daireye ait olup,dairemizin görev alanı dışındadır Bu halde Sebepsiz zenginleşme, BK.nun 61- 66.maddeleri (TBK.nun 72- 82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

          Ancak, sebepsiz zenginleşmede bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Yani zenginleşme fakirleşmenin karşılığı olmalıdır. Başka bir anlatımla aralarında illiyet bağı olmalıdır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının belirlenmesi gerekir. Somut olayda dosyada bulunan bilgi ve belgeler ile taraf ve tanık beyanları ile davaya konu taşınmazın halen davacıların tasarrufunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalılar tarafından açılmış bir men'i müdahale davası ile davacılar kullanımdan men edilmemiş ya da ortaklığın giderilmesi davası açılarak taşınmazın satılması ile taşınmaz davacıların elinden alınmamıştır. Diğer bir anlatımla bu aşamada sebepsiz zenginleşme henüz oluşmamıştır....

            Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Somut olayda, harici satım sözleşmesine konu taşınmazın halen davacının zilyetliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamı ile sabit olup davalıların da kabulündedir....

              UYAP Entegrasyonu