Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aksine, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanunu'nun maddeleri olduğu, davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri İş Bölümü Üçüncü Hukuk Dairesi Başlıklı 1. maddesinde “Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden)” kaynaklı davalarda görevli olduğu belirtildiğinden, konunun sebepsiz zenginleşme hükümlerini ilgilendirdiğinden, dosyanın 3. Hukuk Dairesi'nin görevi dahilinde bulunduğu anlaşılmakta olup, dosyanın HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'na GÖNDERİLMESİNE, 30.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Aksine, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanunu'nun maddeleri olduğu, davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri İş Bölümü Üçüncü Hukuk Dairesi Başlıklı 1. maddesinde “Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden)” kaynaklı davalarda görevli olduğu belirtildiğinden, konunun sebepsiz zenginleşme hükümlerini ilgilendirdiğinden, dosyanın 3. Hukuk Dairesi'nin görevi dahilinde bulunduğu anlaşılmakta olup, dosyanın 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 30.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Kural olarak davacı, davalılardan taşınmaz üzerinde yaptığı muhtesat ve faydalı giderler nedeniyle taşınmazın satış bedelinde bir artış olmuş ise, bu artan değerin davalıların paylarına isabet eden miktarını sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca isteyebilir. Somut olayda; davacının taşınmaza masraf yaptıkları, davacının yaptıkları imalat bedeli kadar da davalıların sebepsiz zenginleştiği tartışmasızdır. Davaya konu uyuşmazlık yapılan imalatların türü ve niteliğinde olmayıp, bu imalat bedelinin dava tarihi mi yoksa imalat tarihi mi esas alınarak hesaplanacağı hususunda toplanmaktadır. Giderlerin (imalatın) yapıldığı tarih itibariyle sebepsiz zenginleşme miktarının belirlenmesi gerekir....

        HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, sebepsiz zenginleşmenden kaynaklanan istirdat istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir ne- dene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....

        nun 77-82.maddelerinde) göre sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. 22.02.1991 gün, 1990/1 E.- 1991/1 K.sayılı YİBK'nda da vurgulandığı gibi; iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi; dava tarihinden önce yapılan imalatlar nedeniyle sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalıların) bu imalatın yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez....

          zenginleşme talebiyle karşılaştığını, davalıların, icra dosyalarından haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edip uhdelerinde tuttukları bedellerin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğinin tespitine, sebepsiz zenginleşme teşkil eden tutarların, Denkleştirici Adalet İlkesi uygulanarak denkleştirmeye tabi tutulup hesaplanması neticesinde ortaya çıkan tutarın davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, sebepsiz zenginleşme teşkil eden tutarların, tahsil edilen tarihten itibaren yasal faiz işletilerek hesaplatılması neticesinde ortaya çıkan tutarın davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, davalıların sözde mahsup ettikleri avukatlık ücretlerini vergilendirip vergilendirmediklerinin tespitine, dava konusu husus ile ilgili daha sonra tespit edeceğimiz sebepsiz zenginleşme olması halinde yeni hukuki süreçleri başlatma hakları ila tüm tazminat taleplerimize yönelik dava hakları saklı kalmak kayıt ve şartı ile ikame ettikleri sebepsiz zenginleşmenin iadesi talepli davalarının kabulüne karar...

          DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, mükerrer ödemeye nedeniyle sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece, davacı tarafça 03.06.2015 tarihinde yapılan 25.000,00 TL'lik ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesinin istenemeyeceği, zira zaten bu ödemenin borcun itfası amacıyla yapıldığı ve sebepsiz zenginleşme oluşturmadığı, iadesi istenebilecek ödemenin Düzce İcra Müdürlüğünün 2015/14770 sayılı icra takip dosyasında yapılan ödemeler olduğu, bu iade isteminin de istirdat davası ile ileri sürülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı vekili, davalı tarafından vekil eden aleyhine açılan Düzce 2....

          Sebepsiz zenginleşme kurumunun sözleşmeden ve haksız fiilden doğan borçlardan en önemli farkı, hiçbir ehliyet koşuluna bağlı olmamasıdır. Sebepsiz zenginleşmeden bir borç doğması için ne fakirleşenin nede zenginleşenin fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın zenginleşme koşullarının gerçekleşmesi yeter. Ayrıca işlem ehliyeti veya sorumluluk ehliyeti aranmaz. Hak ehliyetine sahip olmak sebepsiz zenginleşme ilişkisinde taraf olmaya yeterlidir. Bu özellik, sebepsiz zenginleşme kurumunun denkleştirici adaleti sağlama işlevinin sonucudur. Burada önem taşıyan sadece haksız değer kaymalarının telafi edilmesidir (Prof. Dr.Turgut Öz, Sebepsiz Zenginleşme, 1990 . İst.). Bu durumda kredi sözleşmesinin imzalandığı sırada borçlunun fiil ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığına göre sözleşmenin geçerli olduğundan söz edilemez. Geçersiz sözleşmelerde ise herkes aldığını geri vermekle yükümlüdür....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada, Pamukova Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin kira ilişkisinden kaynaklanan alacak davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise; talebin kira sözleşmesine dayanmayıp taşınmazın 3. kişilere kiraya verilmesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olduğu, kira dönemine ait herhangi bir talebi bulunmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK)4. Maddesinde sulh hukuk mahkemesinin görevleri sayılmıştır....

              Dava, adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkindir. Davacı ile davalıların murisi arasında akdedilen "harici satış senedi" resmi şekilde yapılmadığı için hukuken geçersizdir. (TMK. m 706, BK. m 213, Tapu Kanunu 26 ve Noterlik Kanunu 60) Bu nedenle de geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Davacı (alıcı) ancak ödediği satış bedelini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu