Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2019/221 ESAS - 2021/91KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı adına vekaleten Yusuf Eryaman'e ait Erzurum ili, Yakutiye ilçesi, İstasyon Mahallesi, 12 ada 220 parselde kayıtlı 952,14 m2 yüzölçümlü işyeri niteliğindeki taşınmazın satışı konusunda sözleşme imzaladıklarını, davalı T3 dava konusu taşınmazdaki tüm hak ve hisselerini taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile müvekkiline devrettiğini ve satış bedelini aldığını, davalıya bedel karşılığında taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde belirtilmiş olan kambiyo senetleri düzenlenerek teslim edildiğini, dilekçesinde sunduğu çeklerin ciro edilmiş olabileceği için herkes tarafından bankadan tahsil edilmesinin mümkün olduğunu, çeklerin kötü niyetli kişilerin eline geçmemesi için...

Mahkemenin arsa maliki Mehmet hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davacıların dava ve birleşen davada yüklenici aleyhine açtıkları davanın kısmen kabulü ile 18.06.1998 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin feshine, dava konusu bağımsız bölümün rayiç değeri olan 30.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte yükleniciden alınmasına ilişkin kararı asıl ve birleştirilen davanın davacıları tarafından temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bozma kararına uyularak, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, asıl ve birleşen davanın davacıları temyiz etmiştir. Dava ve birleştirilen dava, yüklenicinin yaptığı temlik işlemine dayalı ... iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemlerine ilişkindir. Davacılar davalı yüklenici ile 18.06.1998 günü... 26.Noterliğinde düzenlenen satış vaadi ve harici satış sözleşmesine dayanmışlardır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/04/2021 NUMARASI : 2016/1001 ESAS - 2021/214 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çatalca İlçesi Muratbey Mahallesi 1512, 1513 ve 1821 parsel sayılı taşınmazların tarafların kök murisi 10.10.1975 tarihinde vefat eden Necip oğlu Rıfat Çavuş’tan intikalen gelen yerler olduğunu, davacıların Rıfat Çavuş’un çocukları, davalıların ise Rıfat Çavuş’un oğlu 26.03.2016 tarihinde vefat eden Nazmi Çavuş’un çocukları olduğunu, Davalıların Murisi Nazmi Çavuş’un 19.07.1976 tarih ve 4480 yevmiye sayılı düzenleme satış vaadi sözleşmesi gereğince Nazmi Çavuşa intikal eden bilumum taşınmazlardaki hisselerinin tamamının 17.000 Eski Türk Lirası bedel karşılığında davacılara satıldığını, satış bedelini ödedikleri taşınmazların zilyetliğini de satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesinden...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.10.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.5.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı 22.12.2000 günlü sözleşmenin davacıdan alınan borç karşılığı düzenlendiğini, teminat amaçlı yapıldığından davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Taraflar arasında 22.12.2000 günlü biçimine uygun düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin davacıdan alınan bir miktar paranın teminatı olarak düzenlendiği uyuşmazlık konusu değildir....

      Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satış vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Her ne kadar davalının, satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhedilmiş olması nedeniyle kötüniyeti ortada ise de sözleşmenin bu aşamada ifa olanağı bulunmadığından davanın reddi gerekmektedir. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 13.05.2010...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan, ifa imkansızlığı nedeniyle, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olup uyuşmazlık, yargılama sırasında Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararına itirazın reddine yönelik ara kararın yerinde olup olmadığına ilişkindir....

        Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur. Elbirliği mülkiyetine (Türk Medeni Kanunu m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla beraber birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığı düşünülemez....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.02.2003 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ..., ... ve ... ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

            Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde TMK'nın 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.Bir şeyin, başka kanunlar uyarınca taşınmaz kabul edilse bile, satış vaadi sözleşmesine konu teşkil edebilmesi için tapu sicilinde gayrimenkul olarak kayıtlı olması gerekir. Örneğin, bütünleyici parça (TMK md.684), doğal ürünler (TMK md. 685) taşınmaz değildir. Bağlı olduğu taşınmazla beraber satış vaadi sözleşmesine konu teşkil ederlerse de yalnız başına satış vaadi sözleşmesinin konusu olamazlar. Bu tür malların bağlı olduğu esas taşınmaz ile birlikte taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu olabilmeleri bir zorunluluk değil yasal bir sonuçtur. Somut olaya gelince; dava konusu 736 parsel sayılı taşınmaz tapuda kargir ahır ve ev müştemilatı vasfı ile dava dışı kişler adına kayıtlıdır....

              Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa; iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. (Bknz. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/661 Esas, 2018/5376 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 14....

              UYAP Entegrasyonu