Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; Kooperatife borçlu olunmadığının ve üyeliğin tespiti ile devreden ortak ... hakkındaki ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Devreden ortak ... kooperatif yönetim kurulunca 25.07.2011 tarih ve 96 sayılı yönetim kurulu kararı ile ihraç edilmiş ve ... tarafından ihraç kararının iptali için açılan davanın kabul edilerek ihraç kararının iptal edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, ihraç kararının iptaline dair karar verilmiş ise de bu karar HMK'nın 297/2. maddesinde belirlenen açıklıkta değildir. Bir mahkeme tarafından daha önce verilen bir karar, başka bir mahkemece yeniden verilemez. Davacının ihracına ilişkin bir kooperatif kararı da olmadığına göre, infazında tereddüt uyandıracak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca davalı kooperatif tarafından devrin muvazaaya dayalı olduğu, devreden ortak aleyhine açılan sorumluluk davasından mal kaçırma kastına yönelik bulunduğu savunulmasına rağmen, mahkemece bu savunma üzerinde durulmamasıda doğru değildir....

    Dosya kapsamı incelendiğinde, 01.08.2008 tarihinden itibaren 4/b kapsamında yaşlılık aylığı alan davacının, limited şirket ortaklığı nedeniyle 01.06.2013 tarihinden itibaren ..... kaydının yapıldığı, anılan kesinti işleminin iptali, borçlu olunmadığının tespiti ve yapılan kesintilerin iadesine ilişkin işbu davanın açıldığı, dava dışı şirketin vergi kaydı dikkate alınarak yazılı şekilde karar verildiği, dava dışı şirketin vergi kaydının 01.02.1988 yılında başladığı, 17.11.1994 tarihinde ise son bulduğu, davacının bu şirkete vergi kaydının sona erdiği tarihten sonra 08.03.1996 yılında ortak olması gözetildiğinde vergi kayıtları ile fiili durumun örtüşmediği belirgindir. Dava dışı ..... 01.02.1988 tarihinde tescil edilmiş, 31.10.2013 tarihinde ise terkin edilmiştir....

      "İçtihat Metni" Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan alacak nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve muarazanın meni istemine ilişkindir. Taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunmakta olup, davacı taraf tacir değildir. Bu olgu gözetildiğinde alacak sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Hal böyle olunca davanın niteliği, tarafların sıfatı, temyize konu hükmün kapsam ve gerekçesi dikkate alındığında 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararlarına göre yerel mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay (13).Hukuk Dairesine ait olduğundan, dosyanın görev yönünden (13).Hukuk Dairesi Başkanlığı’na SUNULMASINA, 27.10.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, davacının murisine ait maaşın haksız olarak SSK.dan çekilmiş olması nedeniyle, SSK tarafından talep olunan alacak yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin bulunduğundan, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 18.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          - K A R A R - Dava, bedelsizlik iddiasına dayalı takibe konu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve tazminat istemine ilişkindir. Davalı ... vekili, davaya konu senette İzmir Mahkemelerinin yetkili kılındığını bildirerek mahkemenin yetkisizlik kararı vermesini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini istemiştir. Diğer davalı şirket yargılamaya katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece, davalılar hakkındaki ortak yetkili mahkemenin takibin yapıldığı İzmir Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, dosyanın yetkili ve görevli İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 20.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2019 NUMARASI : 2016/484 ESAS 2019/470 KARAR DAVA KONUSU : Alacak ve Ortak Olunmadığının Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki alacak ve ortak olunmadığının tespiti istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tesbit-Alacak Uyuşmazlık, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle peşin ödenen paranın iadesi, verilen senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, sözleşmenin feshinden doğan zararın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 26/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              - K A R A R - Dava, 1.050 TL asıl alacak ve faizi bakımından borçlu olunmadığının tespiti istemi ile açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 928.11 TL borçlu olunmadığının tespitine, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 21.7.2004 tarih 25529 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.250.00.-TL.ye çıkarılmıştır. Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ortak olunmadığının tespiti ve alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri. 3. Değerlendirme Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE, Aşağıda yazılı 187,55 TL karar düzeltme ret harcının ve 3506 sayılı Kanun ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 1.581,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2021 NUMARASI : 2020/659 ESAS - 2021/6 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Ortağı Olunmadığının Tespiti ve Alacak KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye 2....

                  UYAP Entegrasyonu