Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan, ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Geçici hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK'nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuş, "yaklaşık ispat" kavramından bahsedilerek kabul edilmiştir. Yaklaşık ispat durumunda hakim, o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Yaklaşık ispatta tam ispat aranmamakla beraber basit bir iddia da yeterli kabul edilemez. Yine kural olarak ihtiyati tedbir kararı; davacının yaklaşık olarak alabileceği alacağını karşılayacak biçimde değerlendirilerek verilir....

Öte yandan, ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Geçici hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK'nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuş, "yaklaşık ispat" kavramından bahsedilerek kabul edilmiştir. Yaklaşık ispat durumunda hakim, o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Yaklaşık ispatta tam ispat aranmamakla beraber basit bir iddia da yeterli kabul edilemez. Yine kural olarak ihtiyati tedbir kararı; davacının yaklaşık olarak alabileceği alacağını karşılayacak biçimde değerlendirilerek verilir....

Aynı Kanun'un 61, 62 ve 63. maddelerindeki hükümler dikkate alındığında, uluslararası koruma çeşitlerinin "mülteci", "şartlı mülteci" ve "ikincil koruma" statüleri olarak tanımlandığı görülmektedir. 6458 sayılı Kanun'un "geçici koruma" başlıklı 91. maddesinde ise, "(1) Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir." düzenlemesi vardır. Gerek 6458 sayılı Kanun'da gerekse Geçici Koruma Yönetmeliği'nde, geçici koruma sağlananların teminat gösterme yükümlülüğünden ya da karşılıklılık şartından muaf olduklarına dair bir düzenleme yoktur. O halde, geçici koruma sağlananlar, teminat gösterme yükümlülüğünden ve karşılıklılık şartından muaf değildir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında varılan neticede; davacının "mülteci" statüsünde olmadığı sabittir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "Gerek ihtiyatî tedbir, gerekse de ihtiyatî haciz hukukumuzda geçici hukukî koruma tedbirleri olarak düzenlenmiştir. Geçici hukukî koruma tedbiri daha genel ve üst kavram olarak kabul edilirken, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz geçici hukukî korumaların birer alt türü olarak düzenlenmiştir. Hukuk sistemimizde para alacakları ile para dışındaki haklar bakımından geçici hukukî koruma tedbirlerinin düzenleme yerleri farklılık göstermektedir. Para alacakları için öngörülen geçici hukukî koruma tedbiri olan ihtiyatî haciz 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda (m.257- 268), para dışındaki haklar için öngörülen ihtiyatî tedbir ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (m.389- 399) düzenlenmiştir. ......

Şirketi tarafından ayrılma akçesi olarak müvekkili ... adına devir ve tescil edilecekken, ... tarafından müvekkili adına tescil edilmeyerek hileli yollarla ... üzerinden elden çıkarıldığını, ...Ortaklığı üzerine verildiğini, söz konusu tapu kaydının iptali ve müvekkili lehine tesciline dair hukuki yolların takip edilmekte olduğunu, ancak ancak müvekkilinin mağduriyeti söz konusu olabileceğinden dava sonucuna kadar ...adresinde bulunan (... : 105 Ada, 21 Parsel) taşınmazın üzerine ihtiyati haciz tedbiri koyulmasına, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Yukarıda belirtilen dilekçe içeriğinden anlaşıldığı gibi talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İhtiyati haciz talepleri İİK.nun 257.vd.maddelerinde düzenlenmiş bir geçici hukuki koruma tedbirlerinden biridir. Esas yönünden açılmış bir dava yoktur. Geçici koruma tedbiri istenmektedir. Bu tür taleplerin de esas dava dosya numarası alarak görülmesi mümkün değildir....

    Gümrük Müdürlüğünde tescilli 24.12.2019 tarihli ... numaralı beyannamenin Rejim kodunun 6771 (geçici ihraç edildikten sonra yurda dönen ve antrepo rejimine tabi tutulan eşyanın yeniden ithalatı) olduğu, Her iki beyannamenin birbiriyle uyumlu olduğu, rejim kodlarından anlaşıldığı üzere de geçici ihraç edilen eşyanın aynı şekilde geri gelerek yeniden ithalinin gerçekleştiğinin görüldüğü fakat dosya içerisinde geçici ihracat beyannamesinin bulunmadığı, ... firması tarafından düzenlenen 14.10.2019 tarih ... numaralı faturanın “geçici ihracattan kaynaklı teminat ve vergi bedeli” olarak belirtilen 4.677,00 EUR bedelli faturanın bulunduğu, Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Saymanlığına herhangi bir teminat yatırıldığına dair dekontun dosya içerisinde bulunmadığı, Geçici ihraç eşyasının gönderildiği ülkede geçici bir süre kaldıktan sonra herhangi bir değişikliğe uğramaksızın Türkiye’ye getirilecek olan eşyanın gümrük işlemleri geçici ihracat olarak adlandırıldığı ve sergi fuar eşyasının Gümrük Mevzuatı...

      Talep geçici hukuki koruma kararı verilmesine ilişkindir. Buna göre; Dosya içeriği incelendiğinde; uyuşmazlığın 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunundan kaynaklanmakta olduğu anlaşılmış olup, davaya konu kanunun 201/ son fıkrası uyarınca uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözülmesi gerekmektedir. Genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk mahkemeleri görevlidir. Davanın esasına bakmak, uyuşmazlığı çözmek ve inceleyip değerlendirmek görevli mahkemeye aittir. Bu nedenle geçici hukuki toruma talebi ile ilgili konularda karar verme yetki ve görevi de davanın esasını çözmekle görevli mahkemeye aittir. Görev hususu kamu düzenindendir ve yargılamanın her aşamasında resen ele alınır. Dolayısı ile İş Mahkemesinin karar vermesi usul ve yasaya aykırı olduğundan geçici hukuki koruma talepleri ile ilgili olarak karar verme görev ve yetkisi de asıl uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkemeye aittir. Görevsizlik kararı verilecek yerde işin esasının incelenmesine başlanması hatalıdır....

      HMK 362/1-c maddesinde de; yargı süreci içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ilk 362/1-f maddeleri uyarınca geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararların temyiz edilemeyeceği düzenlenmiştir. Bu maddelerin birlikte değerlendirilmesinden HMK’da bölge adliye mahkemesine dosyayı asıl yetkili mahkemeye gönderilebilme yetkisi de tanıyan yetkiyle ilgili kesin karar verme ve uyuşmazlık çıkması halinde kesin olarak çözümleyen karar verme yetkisi tanındığı görülmektedir. Bu nedenle yasada yetki hususunun en geç bölge adliye mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği ayrıca görüldüğünden yetki hususunu inceleyen bölge adliye mahkemesi kararına ve aynı şekilde geçici hukuki koruma kararlarıyla ilgili verilen kararlara karşı 362/1-c ve 362/1-f madde hükümleri de gözetildiğinde temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmaktadır. Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; İzmir 5....

        Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız eylemden kaynaklanan tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu açıktır.Nitekim, ilk derece mahkemesince, geçici hukuki koruma tedbirinin hem ihtiyati tedbir hem de ihtiyati haciz olarak değerlendirilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur....

        İhtiyati tedbir, davanın davacı lehine sonuçlanması durumunda dava konusu şeyin güvence altına alınmasını temine yarayan geçici bir hukuki korumadır. Aynı yasanın 396. maddesinde ise "durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir" hükmü düzenlenmiştir. Buna göre; ihtiyati tedbir geçici hukuki koruma sağlamakta olup bu talep değerlendirilirken harcı yatırılarak talep edilen miktarın dikkate alınması gerekir. Davanın kısmi ya da belirsiz alacak davası olarak açılması bu sonucu değiştirmez. Orantılılık esastır. Geçici hukuki koruma, bir tarafın bütün malvarlığı üzerindeki haklarını ve anayasal mülkiyet hakkını tümden kısıtlar şekilde uygulanamaz. Dosyada mevcut bilgi ve belgeler, istinaf talep dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde davacı taraf açtığı dava ile elde edebileceği alacağı güvence altına almak amacı ile ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur....

        UYAP Entegrasyonu