Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde; mahkemece Türk Medeni Kanununun 652. maddesi uyarınca dava açılmasına esas olmak üzere dava konusu konutun aile konutu olduğunun tespiti ile yetinilmesi ve aile konutu şerhi konulması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde taşınmazın tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasına da karar verilmesi hatalı olmuştur. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün bu bölümünün düzelitlerek onanması yoluna gidilmiştir (HUMK.md.438/7)....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dosya kapsamı incelendiğinde, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, toplanan delillerden davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan yapının, davacı kadın, davalı koca ve çocukları tarafından kullanılan aile konutu niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Dava TMK.nun 194. Maddesine dayalı olarak açılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmazın tapuda “Arsa" vasfıyla kayıtlı olduğu, taşınmazda aile konutu olarak kullanılan daire dışında başka dairelerin de bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece yeniden keşif yapılması, uzman bilirkişilerden “Aile konutu” olarak kullanılan bölümlerin kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi ve bu bölümlerle sınırlı olacak şekilde “Aile konutu şerhi” konulması ve bu bölüm yönünden tapu iptal ve tesciline karar verilmesi gerekirken, hükmün infazı sırasında tereddüt oluşturacak şekilde taşınmazın tamamı üzerine aile konutu şerhi konulması ve dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından, diğer davalı ...'...

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından ipoteğin kaldırılması davasının reddi ve aile konutu şerhi konulması davasının kabulü nedeniyle vekâlet ücretine hükmolunmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının ipoteğin kaldırılması davasının reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının aile konutu şerhi konulması davasının kabulü nedeniyle vekalet ücretine hükmolunmamasına yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; Bölge adliye mahkemesince; davacının, aile konutu şerhi konulması davasının kabulü nedeniyle vekalet ücretine hükmolunmamasına...

        AİLE KONUTU ŞERHİNİN KALDIRILMASIDAVADAN FERAGATKESİN HÜKÜM 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 194 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 237 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Türk Medeni Kanunu'nun 194/2. maddesi uyarınca aile konutu olarak Özgülenen taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması evliliğin devamı süresince her zaman istenebilir. Davalının daha önce açtığı taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına yönelik davasından feragat etmesi taşınmazın ^ ^ile konutu vasfını ortadan kaldırmaz ve sonradan açılacak davalar için kesin hüküm oluşturmaz. Taraflar arasında görülen Nevşehir Aile Mahkemesi'nin 2008/155 esas sayılı dosyasında toplanan delillerden dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu anlaşılmaktadır....

          Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden davacı ile davalı Müşerref'in evli oldukları davaya konu taşınmazda 2010 yılından bu yana oturdukları, ipoteğin 2012 yılında tesis edildiği, ipotek tesis tarihinde taşınmazın tarafların aile konutu vasfında olduğu, yapılan keşif, aldırılan bilirkişi raporu, fotoğraflar ve mernis kayıtları ile sabit olup taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması talebinin kabulünde hukuka aykırılık görülmemiştir. İpoteğin fekki istemine gelince; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....

          Mahkemece, davacının satıştan haberdar olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır....

            Anılan kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince davacının istinaf itirazının esastan reddine, davalı ...’in ise vekalet ücretine yönelik istinaf itirazının kabulü ile diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "Konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple, tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 13. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.06.2013 gün ve 2012/919 E. - 2013/490 K. sayılı kararın incelenmesi davalılardan Ziraat Bankası A.Ş. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 28.03.2014 gün ve 2014/5673 E. - 2014/7354 K. sayılı ilamıyla; “Davacı, aile konutu olan taşınmaz üzerinde davalı eş tarafından diğer davalı banka lehine rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını ve tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiştir. Davalı banka iyi niyetli olduğunu savunmuştur....

                Asliye Hukuk Mahkemesine açılan ve feragat nedeniyle reddedilen boşanma davası sırasında üzerine aile konutu şerhi konulan ve evlilik birliği içinde alınan taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin kaldırıldığını, daha sonra dava dışı eş ... tarafından, ... 5.Aile Mahkemesine boşanma davası açıldığını, boşanma davasında hükmedilmesi muhtemel alacakların tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla dava dışı eş ...'ın adına kayıtlı ve daha önce üzerinde aile konutu şerhi bulunan taşınmazı 19.2.2013 tarihinde çocukluk arkadaşı olan davalı ...'e sattığını, taşınmazın halen davacı ve çocukları tarafından kullanıldığını, davalı ...'ün taşınmazı alacak ekonomik gücü bulunmadığını belirterek 19.2.2013 tarihli taşınmaz satışının muvazaalı olması nedeniyle iptali ile tapu kaydının dava dışı eş ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazı internetteki satış ilanından öğrenerek 78.000,00 TL bedelle aldığını ve evi ...'...

                  UYAP Entegrasyonu