WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın vefatına kadar ... yıllar aile konutu olarak kullandıkları, başkaca oturmaya uygun veya oturdukları konut bulunmadığı, bu hali ile davaya konu yerin davacı ile mirasbırakan ...'ın ait aile konutu olduğu; dava ve cevap dilekçeleri, tanık anlatımları, tapu kaydı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı, taşınmazın hisseli olmasının aile konutu şerhi işlenmesine engel olmadığı ancak şerhin sadece murisin hissesi üzerine bırakılması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile murisin 1/2 hissesi üzerine aile konutu şerhi konulmasına, davalıların kira bedelinin davalılara hisseleri arasında ödenmesi talebinin ise reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

    Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....

      Maddesi gereği müşterek konutun eşlerden biri tarafından ipotek verilmesi durumunda diğer eşinin muvafakatnamesinin aranmasının gerektiği, Bor Tapu Müdürlüğünden dava konusu ipotekle ilgili evrakların istendiği, gelen yazı cevaplarına göre dava konusu ipotek evraklarının incelenmesinde; davacının dava konusu ipoteği vermesi esnasında eş muvafakatnamesinin alınmadığı anlaşıldığından ipoteğin kaldırılmasına karar vermek gerektiği, davacının müşterek konut üzerine aile konutu şerhi talebi açısından ise; davacının tapu müdürlüğüne tek taraflı beyanı ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhi koyabileceği ayrıca aile konutu şerhi talebinin ayrı bir harca tabi olduğu ancak davacı tarafından harç yatırılmadığı anlaşıldığından aile konutu şerhi konulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği......" gerekçesiyle Davanın KISMEN KABULÜ ile; 1- Niğde ili Bor ilçesi 1387 Ada 1 Parsel Blok C-3 2....

      Asıl dava, ipoteğin kaldırılması, birleşen dava ise aile konutu şerhi konulmasına ilişkindir. 1- Davacının aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davada, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; İlk derece mahkemesi tarafından davacının birleşen davasında, aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebi hakkında, hukuki yarar yokluğu nedeni ile davasının reddine karar verilmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 194.maddesi gereğince, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebin ıslah yoluyla tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulmasına, olmadığı takdirde taşınmazın değeri üzerinden tazminat istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, aile konutu şerhi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin olup, 28.05.2014 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanununun 194'ncü maddesinin üçüncü fıkrası, 6.2.2014 tarihli 6518 sayılı Kanunla değiştirilmiş, yapılan değişiklikle, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini, tapu müdürlüğünden isteyebileceği kabul edilmiştir. Bu değişiklik 6518 sayılı Kanun, 19.2.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmakla aynı tarihte yürürlüğe girmiştir....

          Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunu devredemez. Bu işlem "ancak diğer eşin açık rızası alınarak" yapılabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak da verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "açık" olması gerekir. TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir. Bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Nitekim TMK'nın 194. maddesinin uygulanabilmesi için, taşınmazın aile konutu niteliğini haiz olması gerekir....

          Mahkemece, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Somut olaya gelince; mahkemece, davaya konu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; aile konutu şerhi davanın tarafı olan davalı ... ile davanın tarafı olmayan Saliha’nın evliliği nedeniyle konulmuştur. Diğer paydaşlar olan davalının eski eşi davacı ... Altın ile davalının kızı ...’ün taşınmazın aile konutu olmasından kaynaklanan bir yükümlülükleri de bulunmamaktadır....

            Hukuk Dairesi’nin 29.04.2019 tarih, 2018/3956 esas ve 2019/2757 karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı ... mirasçılarınca (çocukları) karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu nedenle, aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi ve İpoteğin Fekki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının ipoteğin kaldırılması davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, mülkiyeti davalı eşine ait olan 1516 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazda bulunan 3 nolu daire için tapu kaydı üzerine aile konutu şerhinin verilmesini istemiştir. İstek Türk Medeni Kanununun 194/3. maddesine dayalıdır. Yapılan keşifle, tapu kaydında "arsa" vasfında kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde binanın mevcut olduğu ve tarafların 3 nolu dairede halen yaşadıkları, yirmi yıldır bu dairenin aile konutu olarak kullanıldığı belirlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu