WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ipoteğin fekki ve aile konutu şerhi istemli davada aile konutu hususunun ipotek tesisinde ve dava tarihinde davalı taşınmazda ki bağımsız bölümün aile konutu olarak kullanılması gerektiği, dosyadaki deliller ve davacı beyanı ile aile konutu olduğu belirlenen 2. kattaki bağımsız bölümün ipotek tarihinde inşaat halinde olduğu, aile konutunun giriş zemin dairesi olduğu, bu dairenin de dava tarihinde aile konutu olarak kullanılmadığı anlaşılmakta olup davanın reddi gerekli ise de buna yönelik aleyhe istinaf olmadığından kaldırma nedeni yapılmadığı,hataya işaret edilerek eleştirilmekle yetinildiği gerekçesi ile davacı vekilinin tüm, davalı banka vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine; davacı tarafından dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu iddiasıyla...

    AİLE KONUTU ŞERHİNİN KALDIRILMASIDAVADAN FERAGATKESİN HÜKÜM 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 194 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 237 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Türk Medeni Kanunu'nun 194/2. maddesi uyarınca aile konutu olarak Özgülenen taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması evliliğin devamı süresince her zaman istenebilir. Davalının daha önce açtığı taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına yönelik davasından feragat etmesi taşınmazın ^ ^ile konutu vasfını ortadan kaldırmaz ve sonradan açılacak davalar için kesin hüküm oluşturmaz. Taraflar arasında görülen Nevşehir Aile Mahkemesi'nin 2008/155 esas sayılı dosyasında toplanan delillerden dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu anlaşılmaktadır....

      Asliye Hukuk Mahkemesine açılan ve feragat nedeniyle reddedilen boşanma davası sırasında üzerine aile konutu şerhi konulan ve evlilik birliği içinde alınan taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin kaldırıldığını, daha sonra dava dışı eş ... tarafından, ... 5.Aile Mahkemesine boşanma davası açıldığını, boşanma davasında hükmedilmesi muhtemel alacakların tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla dava dışı eş ...'ın adına kayıtlı ve daha önce üzerinde aile konutu şerhi bulunan taşınmazı 19.2.2013 tarihinde çocukluk arkadaşı olan davalı ...'e sattığını, taşınmazın halen davacı ve çocukları tarafından kullanıldığını, davalı ...'ün taşınmazı alacak ekonomik gücü bulunmadığını belirterek 19.2.2013 tarihli taşınmaz satışının muvazaalı olması nedeniyle iptali ile tapu kaydının dava dışı eş ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazı internetteki satış ilanından öğrenerek 78.000,00 TL bedelle aldığını ve evi ...'...

        Mahkemece, davacının satıştan haberdar olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır....

          Anılan kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince davacının istinaf itirazının esastan reddine, davalı ...’in ise vekalet ücretine yönelik istinaf itirazının kabulü ile diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "Konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple, tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 13. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.06.2013 gün ve 2012/919 E. - 2013/490 K. sayılı kararın incelenmesi davalılardan Ziraat Bankası A.Ş. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 28.03.2014 gün ve 2014/5673 E. - 2014/7354 K. sayılı ilamıyla; “Davacı, aile konutu olan taşınmaz üzerinde davalı eş tarafından diğer davalı banka lehine rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını ve tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiştir. Davalı banka iyi niyetli olduğunu savunmuştur....

              Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakla, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Fekki, Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı Ünye S.S. Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalının aile konutu şerhi konulmasına yönelik temyiz itirazları incelendiğinde; Tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davada, davalı kooperatife husumet yöneltilemez....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olarak özgülenen taşınmazın tapu kaydına "aile konutu şerhi" konulması (TMK m. 194) talebine ilişkindir. Dava konutu taşınmazın aile konutu olduğu sabit olmakla beraber, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının kabulüne karar verildiği ve bu kararın 09.06.2015 tarihinde kesinleştiği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin sona erdiği anlaşılmaktadır. Evlilik sona erdiğine göre, dava konusuz hale gelmiştir. Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

                    ın vefatına kadar ... yıllar aile konutu olarak kullandıkları, başkaca oturmaya uygun veya oturdukları konut bulunmadığı, bu hali ile davaya konu yerin davacı ile mirasbırakan ...'ın ait aile konutu olduğu; dava ve cevap dilekçeleri, tanık anlatımları, tapu kaydı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı, taşınmazın hisseli olmasının aile konutu şerhi işlenmesine engel olmadığı ancak şerhin sadece murisin hissesi üzerine bırakılması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile murisin 1/2 hissesi üzerine aile konutu şerhi konulmasına, davalıların kira bedelinin davalılara hisseleri arasında ödenmesi talebinin ise reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

                      UYAP Entegrasyonu