Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 01/03/2021 NUMARASI : 2019/1193 Esas 2021/127 Karar DAVANIN KONUSU: Alacak (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 02/06/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 07/06/2021 İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/03/2021 tarih, 2019/1193 Esas 2021/127 Karar sayılı dosyası Dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; davacı gerçek kişinin 200.000,00 TL yi ticari işletmede kullanmak ve karşılığında kar payı olmak üzere davalıya verdiği, yaptırılan protokol ve teminat senedine göre, 80.000,00 TL isteniyor olup, mahkemece de görevsizlik kararı verildiği, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı işbölümü kararı uyarınca bu tür uyuşmazlıklar sonucu verilen hüküm ve kararların istinafen inceleme görevi 11. Hukuk Dairesi'ne ait olduğundan Dairemizin görevsizliğine, dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE karar verilmiştir....

    İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Somut olayda; Mahkemece B.K.nun 125. Maddesi hükmü uyarınca 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, anılan madde hükmü uyarınca inanç sözleşmelerinde zaman aşımı süresi inanılanın dava konusu taşınmazları tapuda devir aldığı tarihten değil, başka bir deyişle tapudaki satış tarihinden değil, inananın, inanılanın taşınmazları tapudan kendisine devredileceğine ilişkin ümidini yitirdiği tarihten itibaren başlar....

      İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Somut olayda, tarafların murisi ile davalı arasında düzenlenmiş bir sözleşme ve “delil başlangıcı” niteliğinde bir belge bulunmamaktadır. Bu nedenle, taraflar arasındaki inanç sözleşmesi kanıtlanmamıştır. Ancak, davacı taraf kanıtlarını gösterdiği 14.02.2011 havale tarihli dilekçesinde “yemin” deliline de dayandığını bildirdiğinden, mahkemece davacıya yemin delilini kullanıp kullanmayacağı hatırlatılarak HMK’nun 225 ve devamı maddeleri gereğince işlem yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

        İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; 25.01.1985 tarihli tapu tahsis belgesi ile bir kısım davalıların murisi ... adına tahsis ve tesciline karar verilen taşınmaz, 30.07.1985 tarihli gayrimenkul zilyetlik devir sözleşmesi ile davacılar ve davalıların murisinin diğer kızı ...'nin eşi aynı zamanda ...'nin de kardeşi olan ... adına tescil edilmiştir.19.04.1996'da yapılan imar uygulaması ile bu defa taşınmaz 234 metrekare yüzölçümü ile 3870 ada 1 parsel no'su ile 154/234 hissesinin ... adına 80/234 hissesinin ise dava dışı ... adına tescil edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davacılar tarafından dosyaya sunulan taahhütname ile bir kısım davalıların murisi ...'nin çekişmeye konu yeri davacı ve davalıların murisi ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, mülkiyet hakkı bulunmaksızın inanç sözleşmesinden ve harici satıştan kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 18.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Asıl ve karşı dava, mülkiyet hakkı bulunmaksızın inanç sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 05.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 04.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, mülkiyet hakkı bulunmaksızın harici taksim ve inanç sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (AİLE MAHKEMESİ SIFATIYLA) DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, mülkiyet hakkı bulunmaksızın inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 15.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

                    İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; Davacı ..., 30.03.2009 tarihinde banka aracılığıyla satıcı ...’a 120.000,00TL ödeme yapmış, davalı ... 27.05.2009 tarihinde Garanti Bankasından 50.000,00TL bedelli kredi kullanmış, dava konusu taşınmaz 04.06.2009 tarihinde davalı ... adına tescil edilmiş ve davacı ...’ün eşi ...’ün hesabından 13.09.2011 tarihinde davalı ...’ın hesabına 28.440,00TL gönderilmiş ve aynı gün davalı tarafından kullanılan kredi kapatılmış olup bu işlemlere ait banka dekontları, kredi sözleşmesi vs. dosya arasında mevcuttur....

                      UYAP Entegrasyonu