Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 08/06/2009 tarih 2009/21184 esas ve 2009/15898 karar sayılı ilamı ile onandığı ve kesinleşen bu kararın yerine getirilmesi amacıyla davacının, işe başlatılması istemiyle davalı belediyeye müracaatta bulunduğunu ancak öngörülen süre içerisinde davalının davacıyı işe başlatmadığını, bunun üzerine davacının sözleşmesinden kaynaklanan işçi alacaklarının ödenmesi için davalıya ihtar çektiğini, ihtarnamenin faks ile tebliğ edildiğini, buna rağmen işçi alacaklarının ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı ve sözleşmesinin feshinden mahkeme kararının kesinleştiği tarihe kadar geçen 4 aylık süreye ilişkin ücret alacağını ve yıllık ücretli izin alacağının işleyecek ilgili faiziyle birlikte talep etmiştir. Davalı vekili, davacının sözleşmesinin 14.02.2008 tarihinde feshedildiğini ve ......

    akdini feshinden sonra gerçekleştiği ve devir tarihinde mevcut bir sözleşmesinin bulunmadığı görülmekle mahkemece bu yöndeki değerlendirme yerinde ise de, somut uyuşmazlığın çözümü noktasında yapılan araştırma yeterli değildir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın 7036 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 12/01/2023 tarihinde açılmış olmasına ve davacı işverenin talebinin davalı işçinin sözleşmenin feshinden sonra rekabet yasağına aykırı davranışı nedeni ile cezai şart talebinin sözleşmesinin 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre davaya, ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuki uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği, davanın uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, 25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanuna göre TBK' nun hizmet sözleşmesine ilişkin 6. Bölüm düzenlenen hususlara ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklı davalara bakma görevinin İş Mahkemesine (İşM. m 5/1-a ) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının (HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Bakırköy İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

        Davacı taraf bilirkişi raporunda hesaplanan tutarlar itibariyle talebini ıslah yoluyla arttırmış, harcını tamamlamış ve davalıdan tahsilini istemiştir. 2- Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği ve dava konusu işçilik alacaklarının mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o yeri ile ilgili olarak bu Kanundan, sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur. 4857 sayılı Kanun ile asıl işverenin, bu Kanundan, sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu toplu sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden sorumlu tutulması şeklindeki düzenleme, asıl işverenin sorumluluğunun genişletilmesi olarak değerlendirilmelidir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Davacının sözleşmesinin feshinden sonraki bir yıl içindeki davalı banka Marmaris şubesinin çalışan listesinin getirtilip dosyaya konulması için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          HD.’nin gerekçesine katılmıştır) sözleşmesi sona erdikten sonra rekabet etmeme sözleşmesini sözleşmesinden ayrı bir sözleşme olarak değerlendirerek, sözleşmesinin sona ermesinden sonra rekabet yasağına ilişkin uyuşmazlığın ticari dava olması neden ile ticaret mahkemesinde görüleceğine karar vermiştir. (YHGK. 27.02.2013 gün ve 2012/9-854 E, 2013/392 K). İşçi ve işveren arasında rekabet yasağına ilişkin “özellikle sözleşmesinin feshinden sonra rekabet etmeme yükümlülüğü nedeni ile” doğan uyuşmazlıkta görevli mahkeme konusunda YHGK kararları arasında çelişki olmuştur....

            Davacının sözleşmesinin 31.12.2015 tarihinde feshedildiği, davanın 02.12.2016 tarihinde açıldığı, sözleşmesinin feshinden itibaren 10 yıl geçmediğinden kıdem ve ihbar tazminatı alacağının zamanaşımına uğramadığı anlaşılmakla bu yöndeki istinaf sebebi yerinde olmadığından kıdem ve ihbar tazminatlarına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 107 hükmünde belirsiz alacak davasının şartları "Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir." şeklinde düzenlenmiştir. Kanun'un 109. maddesi ile "Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı"nın kısmi dava ile ileri sürülebileceği düzenlenmektedir....

            Kusurun derecesi, sözleşmesinin feshinden sonra ilişkisinin arz edebileceği olumsuzluklara ilişkin yapılan tahminî teşhislerde ve menfaatlerin tartılıp dengelenmesinde rol oynayacaktır. İşçinin sözleşmesini ihlal edip etmediğinin tespitinde, sadece asli edim yükümlülükleri değil; kanundan veya dürüstlük kuralından doğan yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlerin de dikkate alınması gerekir. Sadakat yükümü, sözleşmenin taraflarına sözleşme ilişkisinden doğan borçların ifasında, karşı tarafın şahsına, mülkiyetine ve hukuken korunan diğer varlıklarına zarar vermeme, keza sözleşme ilişkisinin kapsamı dışında sözleşme ile güdülen amacı tehlikeye sokacak özellikle karşılıklı duyulan güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü yüklemektedir....

              Davalı, sözleşmesinin davacının devamsızlığı sebebiyle haklı sebeple fesh edildiğini, ücret alacaklarının bordrolarla ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının sözleşmesini haklı sebeple feshettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasında sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple fesh edilip edilmediği, davacının fazla mesai ve genel tatil ücret alacağının olup olmadığı noktasında uyuşmazlık vardır. Somut olayda davacı, 17.06.2011 tarihli fesih bildiriminde fazla mesai ücretlerinin ödenmediği, ücretinden kıyafet ücreti kesintisinin yapıldığından bahisle sözleşmesini fesh ettiğini belirtmiş, davalı taraf ise 28.06.2011 tarihli fesih bildiriminde devamsızlık olgusuna dayanmıştır....

                Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur....

                  UYAP Entegrasyonu