Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacı tarafın işe gelmediğini ve çalışma alanını işveren talimatı dışında terk ettiğini, işçinin zımni ve haksız istifası dikkate alınmadığını, fazla mesai tanıkla ispat edildiğinden mahkemece hakkaniyet indiriminin yapılmadığını, iddia ederek, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi neticesinde ortadan kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan tazminat ve alacak talebine ilişkindir. Taraflar arasında davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı yönünde ihtilaf bulunmaktadır. İş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmayacak şekilde sonlandığını ispat yükümlülüğü davalı işverenin üzerindedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Alacak hukukuna ilişkin davada Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ve Bakırköy 5. İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacı tarafından davalıya verilen vekaletnamenin kötüye kullanılarak şirketin zarara uğratıldığı iddiasıyla açılan alacak ve manevi tazminat davasıdır. Asliye Ticaret Mahkemesi, taraflar arasındaki ilişkinin hizmet akdi olduğu ve uyuşmazlığın hizmet akdi çerçevesinde İş Mahkemesi tarafından çözümleneceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. İş Mahkemesi ise, uyuşmazlığın hizmet akdinden kaynaklanmayıp vekalet ilişkisinden kaynaklandığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2020 NUMARASI : 2018/557ESAS-2020/161 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı T3 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi, yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının davalı işveren bünyesinde 01/08/2012- 05/08/2016 tarihleri arasında Akü Hastanesi bünyesinde depo biriminde büro personeli olarak çalıştığını asıl işveren olan üniversite ve taşeron firma olarak Akdamar Limited ve Özgörkem Limited Şirket ortaklığına ihale yolu ile hizmet alımı cihetine gidildiğini, davacının bu iki alt işveren ortaklığında işçi sıfatıyla çalıştığını, davacının hizmet dökümü incelendiğinde 01/08/2012 tarihinden 05/08/2016 tarihine kadar farklı şirketler üzerinden sigortalı gösterildiğini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklı tazminat davasında ... (...) 1. Asliye Hukuk (İş Mahkemesi sıfatıyla) ve ... (...) 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin feshi sonucu uğranılan maddi kaybın tazmini istemine ilişkindir. ... (...) 1.Asliye Hukuk (İş Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi davacıların işçi olmadığı, taraflar arasında kurulmuş herhangi bir iş sözleşmesi ve hizmet ilişkisinin bulunmadığı, davacıların kendi nam ve hesaplarına çalışan, bağımsız nakliye işi yapan, maliye kaydı bulunan kişiler olduğu uyuşmazlığın alacak ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünden hüküm kurmuştur. ... (...) 2....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2020 NUMARASI : 2019/115 ESAS- 2020/407 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, istinaf incelenmesi davacı tarafça istenilmekle, istinaf isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü. İSTİNAF KARARI Davacı İsteminin Özeti: Davacı dava dilekçesinde özetle, davacının davalı asıl işverene ait trafo merkezinde alt işveren aracılığı ile çalıştığını, iş akdinin işin sona ermesi sebebiyle işveren tarafından feshedildiğini belirterek müvekkilinin kıdem tazminatının hüküm altına alınmasını talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın asıl işveren T1 tarafından dava dışı işçi Sema Merve Yaylacı Kılınç'a ödenen işçi alacaklarının rücuan tahsili için alt işverenlere karşı açılan dava olduğu belirtilerek istinaf edilmiştir. Dosyadaki belgelere göre dava dışı işçi Sema Merve Yaylacı için davacı Üniversite tarafından 16.08.2022 tarihinde işten ayrılış bildirgesi verilmiş ve işçinin hak ettiği ücretler, davacı tarafça ödenmiştir. Davacı Üniversite tarafından davalı alt işverenlere kendi dönemleriyle sınırlı olarak, ödenen tazminatın rücuen tahsili için Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açılmıştır. Dava işçi işveren ilişkisinden kaynaklanmadığından, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görevlerini düzenleyen 14/1. Bölüme göre istinaf incelemesine 6. Hukuk Dairesince bakılması gerekmektedir. Dairemizin görevsizliğine, dosyanın görevli Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacakların zamanaşımına uğradığını, ıslah harcının süresinde yatırılmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının müvekkiline bağlı çalıştığına ilişkin hiçbir delil bulunmadığını, davacının müvekkiline bağlı hiçbir çalışması bulunmadığını, yurtdışı hizmet akdi olmadan yurtdışında işçi çalıştırılamayacağını, kıdem tazminatının USD olarak istenilemeyeceğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf sebepleri ve kamu düzeni kapsamında yapılan incelemede, Dava ; işçi- işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Dosyaya sunulan bir yurt dışı hizmet akdi bulunmadığından uygulanacak hukuk konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Islah harcı karar duruşmasından önce yatırılmıştır. Yemek ve barınma gideri nakti ödenmeyip işçi tarafından bilinemeyeceğinden kıdem ve ihbar tazminatının belirsiz alacak olarak açılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; rücuen alacak istemine konu para paket sigortasının zorunlu sigortalardan olmadığı, davacı sigorta şirketinin sigortalısının haklarına halef olduğu, dava dışı sigortalının davalı hakkında hangi mahkemede dava açması gerekiyor ise sigorta şirketinin de o mahkemede dava açması gerektiği, temel uyuşmazlığın işçi işveren ilişkisinden ve haksız fiilden kaynaklandığı, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca, İş Kanunu'na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yerinin İş Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
Dava, işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davası olup, ilk dereceli mahkemenin, 14/07/2020 tarihli kararı ile, dava dilekçesinde talep edilen ve ıslah / talep arttırım dilekçesi ile arttırılan, toplam net 8.660,00- TL talepli davanın (bilirkişi raporunda hesaplanan -en yüksek- toplam miktar : net 8.575,84- TL) toplam net 3.891,73- TL'lik kısmı açısından kabulüne, toplam net 4.542,27- TL'lik kısmı açısından reddine, toplam net 226,00- TL'lik kısmı açısından ise (bu miktarın yargılama giderinde hükmedilmesi sebebi ile) karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar verdiği; kararın, davacı işçi vekili ile davalı şirketler vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edildiği, anlaşılmıştır. H.M.K.'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın husumetten reddedilmesi gerektiğini, iş sözleşmesinin husumetten reddedilmesi gerektiğini, ödenmeyen alacak bulunmadığını beyanla yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DAİREMİZ GEREKÇESİ : Dairemizce istinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır. 1- 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir....