Mahkemece, miras bırakanın davalı ile Vezörköprü Noterliğinde düzenlenen 5.10.1993 gün 82311 yevmiye nolu düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakma sözleşmesi yaptığı, davalının sözleşmeye uygun olarak miras bırakanı 15 yıl süreyle bakıp gözettiği, miras bırakanın da evlenmeden önce çekişme konusu taşınmazın ½ 'sini 3.12.1998 tarihinde, geriye kalan ½ 'sini ise 10.4.2008 tarihinde davalıya satarak ölünceye kadar bakma sözleşmesindeki edimini yerine getirdiği, kaldı ki miras bırakanın adına tapuda kayıtlı başka taşınmazlarının da bulunduğu, temlikin muvazaalı olmadığı, ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin ivazlı akitlerden olduğundan tenkis iddiasının da dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, çekişmeli payın ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edildiği, davalının bakım borcunu yerine getirdiği, bu temlikte muvazaanın amaçlanmadığı, ivazlı akitlerden olan ölünceye kadar bakma akdinde tenkisin de sözkonusu olmayacağı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 14.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğince düzenlenen 30/10/2007 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle davalı oğluna temlik ettiğini, miras bırakanın yapmış olduğu bu temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptaline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, devrin muvazaalı olmadığını, bakım borcunu yerine getidiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Sözleşmenin iptali isteği yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “... mirasbırakanın özel bakıma ihtiyacı olması nedeniyle davalı oğlu ile ölünceye kadar bakma sözleşmesini yaptığı, davalının da bakım borcunu yerine getirdiği, miras bırakanın, mirasçıdan mal kaçırma amacıyla hareket etmediği sonucuna varılmaktadır. Öte yandan, ölünceye kadar bakma sözleşmesi ivazlı akitlerden olup, tenkise tabii değildir....
Mahkemece, davalının ölünceye kadar bakım akdinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiği, aksinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar Dairece; "...Hemen belirtilmelidir ki, çekişmeli bağımsız bölümün maliki davalı olup, mülkiyet hakkına dayalı olarak taşınmaz üzerinde hukuk sınırı içerisinde tasarruf serbestine sahiptir. Mülkiyet hakkına dayanarak dava dışı Zekeriya ve ailesini hukuki yoldan dava konusu taşınmazdan çıkarması ve onlar hakkında suç duyurusunda bulunması doğal bir hakkı olup, bu hakkını kullanması davacı ile aralarında yaptıkları ölünceye kadar bakma akdinin tek başına ihlali sayılmaz....
Noterliğinin 05.02.2005 tarih ve 2681 yevmiye numaralı düzenleme şeklînde ölünceye kadar bakma sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme uyarınca müteveffanın Elazığ İli Tadım Köyü 50 ada 2235 parsel, 1719 parsel, 1062 parsel, 1325 parsel, 2148 parsel, 1063 parsel ve 1060 parsel sayılı taşınmazları müvekkilinin kendisine ölünceye kadar bakması şartı ile devredeceğini kabul ve beyan ettiğini, müvekkilinin üzerine düşen edimini yerine getirerek müteveffaya ölünceye kadar baktığını, tüm ihtiyaçları ile ilgilendiğini, ancak ölünceye kadar bakma sözleşmesi tapuya şerh verilmeden T10 vefat ettiğini belirterek, bu taşınmazların sözleşme hükümleri çerçevesinde tapularının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur....
Bilindiği ve TBK'nun 611 ve devamı maddelerinde düzenlendiği üzere ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir mal varlığını veya bazı mal varlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Bireylerin yaşlanma ve yaşlılıkta yalnız kalma korkusu ölünceye kadar bakma sözleşmesinin doğumuna ve bilimsel ve yargısal içtihatlarla gelişmesine yol açmıştır. Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri ivazlı olduğu kadar yaşama süresince bakımı gerektiren ve rastlantıya (tesadüfe) bağlı sözleşmelerdendir. Öte yandan, TBK'nun 611. maddesi bakım alacaklısı yönünden gerçek kişi olması dışında özel bir nitelik öngörmemiştir. Bu bakımdan, bakım alacaklılarının akit anında özel bakıma muhtaç olmasını aramak, kanunda bulunmayan bir unsuru ilave etmek olacaktır. Somut olaya gelince, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden 03.01.2012 tarihinde ölen muris ......
DAVA Davacılar vekili, 01.06.2017 tarihinde ölen tarafların mirasbırakanı ve babası ...’ın 06.08.2013 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile ... mahallesinde bulunan 1364 ada 4 parsel sayılı taşınmazını davalıya devrettiğini ancak mirasbırakanın ayrı bir evde yaşadığını ve 2016 yılına kadar bakıcısı tarafından bakıldığını, davalının bakıcıyı işten çıkarması ve bakım borcunu da yerine getirmemesi nedenleriyle mirasbırakanın daha sonra tekrar evlenerek eşi tarafından bakıldığını, bakım borcunun yerine getirilmemesi nedeniyle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçersiz olduğunu, mirasbırakanın tek bir daire verdiğini zannederek davalı ile ölünceye kadar bakma sözleşmesi akdettiğini ancak sözleşmeye konu taşınmazın üzerinde 4 katlı bina bulunduğunu, tapuda devir işlemi yapıldıktan sonra kandırıldığını anlayan mirasbırakanın, tüm binanın verildiğini öğrenmesi ve davalının bakım borcunu yerine getirmemesi nedenleriyle ölünceye kadar bakma sözleşmesinden dönmek isteyerek davalıdan taşınmazını...
Bu maddelerin kapsamı dışında kalan ve aile hukukundan kaynaklanmayan mal varlığına ilişkin davalara bakma görevi 6100 sayılı HMK'nun Geçici 1. maddesi uyarınca 1086 sayılı HUMK'nun 1 ve devamı maddelerine göre genel mahkemelere aittir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınacağından dava tarihindeki değere göre Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevine giren davaya Aile Mahkemesi'nde bakılıp yargılamaya devam ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Öte yandan dava konusu 613 ada 31 parsel Üzeyir Yılmaz adına kayıtlı iken bu şahıs ile davalı arasında düzenlenen ölünceye kadar bakma sözleşmesi gereğince davalı adına tescil edilmiştir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir sözleşmedir....
davası açılması süresi geçmemiş olması sebebiyle vasiyetnameye dayalı tapu iptal ve tescil talebinin reddini, muvazaa sebebiyle müteveffanın hukuki işlem ehliyeti olmaması sebebiyle ve yukarıda belirtilen sebeplerle ölünceye kadar bakma akdinin iptalini ve tapu iptal ve tescil talebinin reddini, ölünceye kadar bakma akdinin iptali taleplerinin reddi halinde akdin müvekkilin saklı payı oranında tenkise tabi tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ya ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiği, murisin 05.04.2012 tarihinde öldüğü ve geriye davacı oğlu ... ile davalı kızı ...'nın kaldığı kızı kaldığı kayden sabittir. Bilindiği üzere, ölünceye kadar bakma akitleri ivazlı akitlerden olup, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 565/4. maddesi gereğince akdin saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yapıldığı kanıtlanamadıkça tenkise tâbi olmayacağı kuşkusuzdur. Somut olayda tarafların ortak mirasbırakanları ... dava konusu taşınmazın intifa hakkını üzerinde tutarak, çıplak mülkiyetini 01.09.2008 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalı kızı ...'ya temlik etmiş ve 05.04.2012 tarihinde ölmüştür. Temlik konusu tasarruf sağlararası bir tasarruf olduğuna, tasarruf tarihi ile mirasbırakanın ölüm tarihi arasında bir yıldan fazla bir süre geçmesine göre, mirasbırakanın yaptığı tasarruf mutlak tenkise tâbi tasarruflardan değildir....