Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....
Mahkemece 06/12/2023 tarihli ara karar ile, ihtiyati tedbir talebi hakkında yapılan değerlendirmede, somut olayda davacı yanın haklılık durumunun tespiti yargılamayı gerektirdiği ve davanın esasını çözer ve davacının davanın sonunda ulaşacağı menfaati davanın başında temin edecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiştir.İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilince sunulan istinaf dilekçesi ile, HMK'da düzenlenen İhtiyati Tedbir müessesi ile TTK'da düzenlenen Tescil müessesinin hukuki sonuçları farklı olmakla, karar sonucunda ortadan kalkacak olan tedbiren verilen geçici tescil kararının esas hüküm niteliğinde olmadığı, HMK uyarınca tedbir kapsamında verilen bir hukuki himaye olduğu, tedbirin koruyucu ve önleyici amacına uygun olduğu, dolayısıyla hüküm sonucunu elde eder nitelikte bir karar olmadığının gözetilmesi gerektiğini, somut olaydaki diğer tüm koşulların ve taraflar arasındaki sürecin, davacının içinde bulunduğu...
İHTİYATE TEDBİR İSTEYEN : VEKİLİ : KARŞI TARAF : VEKİLİ : TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26.04.2024 tarih ve 2024/69 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İhtiyati tedbir isteyen vekili, YİDK kararının iptali istemi ile açılan davada, karşı taraf Şirketin markasal kullanımının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK'nın 390/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafın, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesinin gerektiği, mevcut delil durumu itibariyle yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı, koşulların oluşması halinde her zaman ihtiyati tedbir istenebileceği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....
Mahkemece, 02/08/2021 tarihli ara kararla 2019/125194 sayılı markanın 3. kişilere devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş, karşı taraf Şirket vekili, söz konusu ihtiyati tedbir kararının yerinde olmadığını ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 02/08/2021 tarihinde verilen ara kararla, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını gerektirecek yeni bir vakanın bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir....
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/07/2021 tarih ve........ sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :İhtiyati tedbir isteyen vekili, ...'in....... iptali ve marka hükümsüzlüğü istemi ile açtığı davada, yargılama sırasında markanın üçüncü kişilere devrinin önlemesi ve başvuru markasının kullanılmasının önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir. İhtiyati tedbir kural olarak paradan başka şeyler (haklar, taşınır ve taşınmaz mallar) hakkındaki davalarda alınır. İhtiyat tedbirde çekişmeli ve bu nedenle dava konusu olan şey (mesela, taşınır veya taşınmaz bir mal) hakkında önleyici nitelikte tedbir alınır. Ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmamalıdır. Somut olayda; dava, ödeme emrinin iptali talebi olup, takip işlemlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı istenmiştir....
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Mahkemece, ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmiş ise de, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 393. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararının verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde uygulanması talep edilmek ve 397. maddesi uyarınca da ihtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse tedbir talep eden, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren 2 haftalık süre içinde esas hakkında dava açmak ve buna ilişkin evrakı kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurmak ve karşılığında belge almak zorundadır. Aksi halde tedbir kararı kendiliğinden kalkar. Temyize konu olayda, mahkemece, ihtiyati tedbir talep eden tarafın bu talebi kabul edilmiş, daha sonra karşı tarafın bu karara itirazı duruşmalı olarak incelenmek suretiyle ihtiyati tedbir kararının aynen devamına, ihtiyati tedbir kararının verildiği değişik iş dosyası üzerinden incelenip karar verilmiştir....
HMK'nun 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK'nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Somut olayda, kredi sözleşmesi ve senetlere dayalı olarak açılan alacak davasında davalı borçluların malvarlıklarına tedbir konulması yönünde tedbir talep edilmiştir. Para alacağına ilişkin eldeki davada tarafların taşınır ve taşışınmaz malvarlıkları uyuşmazlık konusu olmayıp HMK'nın 389. maddesindeki şartlar oluşmadığı için ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
HMK'nın 341/1. maddesine göre, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz kararları ile karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. HMK'nın 394. maddesine göre ise, karşı taraf dinlenilmeden verilen ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz edilebilir. Bu itiraz, tedbir kararını veren mahkemeye yapılır. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir....