Baskı, İstanbul, 2010 s. 977- 978) Bir başka anlatımla, akreditifin tek taraflı olarak akreditif bankası tarafından iptali mümkün olmayıp, akreditifin iptali ancak lehtarında akreditif bankası ile anlaşması ile mümkündür....
DAVA :Akreditif Sözleşmesinin İptali DAVA TARİHİ :31/05/2019 KARAR TARİHİ :29/12/2022 KR....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu akreditif sözleşmesinin taraflarının, sadece davacı ve davalı davalı banka olmadığını, akreditif bankasının, vesaiki makul özenle inceleyip uygun ibraz halinde lehtara ödeme yapma; amir ise ödemeye ilişkin rücu sonrasında akreditif bedelini amir bankaya geri ödeme yükümlülüğü altına gireceğini, bu durumda akreditif bankasının, belgeleri makul özen göstermek suretiyle sadece şeklen inceleme yükümlülüğü bulunduğunu, davacının akreditif amiri, diğer şirketin lehtar ve davalı bankanın da akreditif bankası konumunda bulunduğunu, lehtarın onayı olmadan akreditif bankasının akreditifin iptalini tek başına kabul yetkisi bulunmadığını, akreditif sözleşmesinin temel tarafları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunu, akreditif lehtarına karşı da davanın yöneltilmiş olması gerektiğini, akreditif sözleşmesinin temel taraflarının yanında ilişkiye katılanlara da davanın ihbarı gerektiğini, vesaikin tamamının davalı banka tarafından şeklen usulüne...
bu haliyle lehtara ödeme yapmasının ve lehtarın bu ödemeyi talep etmesinin dürüstlük kuralına aykırı düşeceği, lehtar satıcı ile alıcı arasındaki ... ilişkide, alıcının borcu bulunmadığı belirlendikten sonra, akreditif sözleşmesinin yerine getirilmesinin emredici mahiyetteki dürüstlük kuralına aykırılık sebebiyle istenemeyeceği gerekçesiyle davacının davalılar aleyhine açtığı akreditif sözleşmelerinin iptali davasının kabulüne, dava konusu akreditif sözleşmelerinin ayrı ayrı iptaline, davacının davalı Banka aleyhine açtığı banka nezdinde bulunan teminatların iadesine (ipoteklerin kaldırılması) ilişkin davanın ipoteklerin dava dışı üçüncü kişiler tarafından davalı Bankaya verilmesi nedeniyle aktif dava yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....
AŞ.nin istinaf yoluna giderken açık bir itirazı olmadığından "...mahkeme hükmünün akreditif koşulu olan akreditif sözleşmesinin 46 A bendi 6. maddesinde yer alan C sertifikası yerine kain olduğunun kabulüne" kısmının icapsız yere hüküm bendinden çıkartılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesini doğru bulmadığından kararı bozmuş; bunun üzerine İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesi 2022/1638-1738 sayılı kararı ile Yargıtay Kararına uyarak aynı yönde hüküm kurduğundan "mahkeme hükmünün akreditif koşulu olan akreditif sözleşmesinin 46 A bendi 6. maddesinde yer alan C sertifikası yerine kain olduğunun kabulüne" ilişkin kısım ancak İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesi 2022/1638-1738 sayılı kararının kesinleşmesi ile bankaya karşı ileri sürülebilecekken henüz bu karar kesinleşmeden davacı davaya konu takibi başlatmıştır....
Değişik İş sayılı dosya ile akreditif bedelinin ödenmemesi amacıyla ihtiyati tedbir kararının devamı ile, T.T.K. uyarınca davalı şirket olan .... ile yapılan diğer davalı ... Bankası'nın banka aracısı olduğu akreditif sözleşmesinin iptaline, uğramış oldukları zararlarının tazmini amacıyla (davalı bankada kredi limitlerini tüketen ve teminat altında duran akreditif bedelinin yarattığı finansman açığı, ipliklerin gelmemesi nedeni ile daha pahalı bir bedelden almış oldukları ipliklerin fark ücreti, alamamış oldukları ipliklerin kullanamadıkları 360 günlük finansman bedeli ve maddi tazminat talepleri) şimdilik 10.000,00 TL zararlarının davalılardan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, akreditif sözleşmesinin iptali talepli davadır. Mahkememizin işbu dava dosyası ile Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ... A.Ş’nin 28.11.1994 tarihi itibariyle 207.000 DM meblağlı vadeli akreditif işleri nedeniyle borcu bulunduğunu, diğer davalıların genel kredi sözleşmesine kefil olduğunu, muhabir bankanın müvekkili bankadan akreditif bedelini talep etmesiyle risk meydana geldiğini, davalı ... A.Ş’nin 2.11.1994 tarihli ihtara rağmen borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalıların itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalıların itirazının iptali ile takibin devamına, %40’dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Baskı, İstanbul, 2010 s. 977-978) Bir başka anlatımla, akreditifin tek taraflı olarak akreditif bankası tarafından iptali mümkün olmayıp, akreditifin iptali ancak lehtarında akreditif bankası ile anlaşması ile mümkündür. Somut olayda, davacının davalı firmadan satın aldığı iki parti mal bedeli toplamı 258.007,68 USD bedelli emtia için mal teslimi karşılığı, bu bedeli vadeli akreditif ile ödeme taahhüt ettiği, akreditiflerin 6 ay vadeli olacak şekilde 23.07.2018 ve 01.08.2018 tarihlerinde ödenmesinin kararlaştırıldığı, davacının ithalatçısı olduğu iki ayrı emtia için davalı ... lehine akreditif açılması için kendi bankası amir ... Bankası nezdinde iki ayrı akreditif açtırdığı ve vade tarihlerinden önce her iki akreditif ödemesinin ihtiyati tedbir kararı ile durduğu sabittir. Davalı taraf, evrak tanzimi ile vadelerinden önce teyit bankası olan ... bankasından erken ödeme ile iskontolu olarak bedelleri tahsil etmiştir....
Alıcı ile satıcı arasında temel ilişkinin (satış sözleşmesinin) kurulması sonrasında alıcı ile banka (amir banka) arasında akreditif açılmasına ilişkin akreditif sözleşmesi yapılmaktadır. Alıcı bankaya başvurarak, satıcı ile aralarında bir satış sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşme ile satıcı lehine akreditifin açılması talimatını verir. Bu sözleşme ile banka, alıcının talimatı üzerine satıcıya karşı, koşula bağlı nitelikte belli bir miktar parayı ödeme taahhüdü altına girmektedir. Akreditif sözleşmesinin kurulması üzerine banka (amir banka) akreditifin lehtarına (satıcıya), lehine bir akreditif açıldığını ve malları yükleyip öngörülen belgeleri ibraz etmesi halinde kendisine ödeme yapacağını bildirir. Satıcı, istenilen belgeleri bankaya ibraz ettiğinde akreditife konu miktarı kendisine ödenmesini isteme hakkını elde eder....
Ticaret Ltd.Şti'ne 275.690 DEM vadeli akreditif kredisi kullandırıldığı, diğer davalıların ise sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, davacı bankanın akreditif tutarının 26.4.1999 vade tarihinde akreditif lehtarına (yurt dışındaki ihracatcı firmaya) ödediği, davalı kredi borçlusunun 9.12.1998 tarihinde tebellüğ ettiği ihtarnameyle ve borcun vadeye bağlanmış olması nedeniyle BK’nun 101/2. maddesi uyarınca akreditifin tazmin tarihi olan 26.4.1999 tarihinde direngen duruma düştüğü ve bu tarihten itibaren genel kredi sözleşmesinin 8 ve 39. maddeleri uyarınca belirtilen oranlar üzerinden temerrüt faizi ödemesi gerektiği, asıl alacağın 58.145.970.883.TL işlemiş faiz tutarının ise 277.801.914.735.TL olduğu davalı kefillere akreditifin nakte dönüşümünden sonra herhangi bir tebligat yapılmadığından temerrütlerinin takip tarihi itibariyle oluştuğu, alacağın likit bulunduğu gerekçesi ile...