Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı İlk Derece Mahkemesinin 24.01.2018 tarihli ve 2017/239 Esas, 2018/156 Karar sayılı ilamı ile; dosya kapsamına getirtilen, ... ait kredi belgelerinin incelenmesi ile, davaya konu aile konutunun ipotek verilmesine 05.10.2015 tarihinde davacının muvafakat verdiğinin ve söz konusu belgenin altına imza attığının görüldüğü, davacının duruşmada alınan beyanında muvafakatnamenin altındaki imzanın kendisine ait olduğunu fakat başka bir ev için ipotek verdiğini düşündüğünü belirttiği, muvafakatnamede aile konutu ve ipoteğe muvafakat ibaresinin açıkça yer aldığı, her kişinin attığı imzadan sorumluluğunun bulunduğu, dosya kapsamına getirtilen Kütahya 2. İcra Dairesinin 2016/6386 Esas sayılı takip dosyası ile genel kredi sözleşmesinin zamanında ödenmemesi dolayısıyla ipotekli taşınmaz üzerinde takip başlatıldığı, aile konutunun ipotek konulmasına davacının açık rızasının bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. B....

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1202 esas sayılı dosyası ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesi davası açıldığını ve davanın 2018/594 karar sayılı karar ile neticelendirildiğini, öncesinde bu her iki taşınmazın ve eklentilerinin davacı ile müteveffa Mahmut Serbes'in aile konutu olduğunu, mirasın paylaşılması ile birlikte aile konutunun da satılması ve müvekkilinin yıllarca eşiyle birlikte yaşadığı, ortak anılarını paylaştığı evden çıkartılarak mağdur olmasının söz konusu olduğunu, müvekkilinin TMK'nun 652. m.sindeki haklarını kullanabilmesi ve miras hakkına mahsuben aile konutunun mülkiyet hakkının tanınmasını talep etmesi için bu davayla öncelikli olarak aile konutunun tespitini talep etmekte hukuki yarar bulunduğunu belirterek söz konusu taşınmazlara ihtiyati tedbir konulmasını, bu talebin kabul edilmemesi halinde DAVALIDIR ŞERHİ konulmasını, söz konusu satışın gerçekleşmesi halinde müvekkilinin alacağına kavuşmasının imkansız olacak olması sebebi ile Adana Sulh Hukuk Mahkemeleri satış...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, ortaklığın giderilmesi ve aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; 796/20 parselde 8 nolu bağımsız bölüm olan aile konutunun sağ eşe özgülenmesine, 129/4 parseldeki davacı hissesinin iptaline ve diğer mirasçılar adına tesciline, 125/25 ve 130/19 parselin satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 652 maddesi; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan ... tarafıdan temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ile davalılardan ... karardan sonra verilen ve 09.09.2014 tarihinde kesinleşen ... 6. Aile Mahkemesinin 2012/211 esas, 2013/401 karar sayılı ilamıyla boşandıkları anlaşılmaktadır. Aile konutunun hak sahibi tarafından devrine ilişkin tasarruf işlemine rızası gereken eş, işlemin rızası alınmaksızın yapıldığını, konutun bu vasfını devam ettirmesi şartıyla evlilik devam ettiği sürece ileri sürebilir. Evliliğin sona ermesi, aile konutuyla ilgili işlemi rızaya bağlı olmaktan çıkarır ve 194. madde etkinliğini yitirir....

      -KARAR- Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun 4/1 -1 maddesi hükmü uyarınca; aile mahkemelerinin görevleri arasında TMK'nun ikinci kitabı ile 03.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı TMK 'nun yürürlüğü ve uygulama şekli hakında kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler aile mahkemelerinin görevleri kapsamında bulunduğu belirtilmiştir. Davaya konu uyuşmazlığın TMK 194.maddesi hükmü uyarınca ipotekli taşınmazın aile konutu olup olmadığı tartışmalarını içerdiği gözetilerek aile konutunun üzerindeki hakların sınırlanmasına ilişkin işlere karşı açılan ipoteğin kaldırılması davasında görevli mahkemenin Aile Mahkemeleri olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        Davacının isteği, açılacak davaya esas olmak üzere taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine ve tapu kütüğüne şerh konulması isteğine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayanan bir özgüleme isteği bulunmamaktadır. Sulh Hukuk Mahkemesi, aile konutunun sağ eşe, miras hakkına mahsuben özgülenmesine (TMK. m. 652) ilişkin davalarda görevlidir. Dava, buna ilişkin olmayıp, sadece tespit ve tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulması isteğine ilişkin olduğuna göre, görevli mahkeme, aile mahkemesidir. O halde, işin esasının incelenmesi gerekirken, hatalı nitelendirme ile görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.04.2015 (Salı)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki ecrimisil davasında Sincan 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 1. Aile Mahkemesi'nin ayrı ayrı görevsizlik kararı vermesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, ecrimisil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, dava konusu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu, bu nedenle davanın Aile Mahkemesi'nde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, tarafların boşanmış oldukları ve aile konutunun söz konusu olamayacağını, uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi ve Satışın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe girmiş, yeni kanunun 194, 240, 254, 279 ve 652. maddelerinde "Aile Konutu" adı altında yeni bir hukuki kavram getirilmiştir.Türk Medeni Kanunun 194/1. maddesi "eşlerden biri diğer eşin açıkça rızası bulunmadıkça , aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez; Aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" hükmünü içermektedir.Bu düzenleme ile tapu sicilinde konutun maliki olarak görülen eşin, hukuki işlem özgürlüğü, diğer eşin katılmasına ve onamına bağlanmıştır.Amaç, aile konutunun ve bu konutla ilgili kanuni hakların koruma altına alınmasıdır.Bu koruma, evlilk birliği devam ettiğine göre 4721 Sayılı...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada ... Aile Mahkemesi ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın aile konutunun satışının iptali istemine ilişkin olduğu ve aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi görevsizlik yönünde hüküm kurul muştur. Aile Mahkemesi ise, davanın aile hukukundan kaynaklanmdığı ve genel mahkemenin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda uyuşmazlık, davacı ...’in dava dışı ... ile halen evli olduğu ve dava konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde 2011 yılında edildiği ve 20.07.2012 tarihinde dava dışı eş ... tarafından davalıya satıldığı anlaşılmaktadır....

                Madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü '' aile birliğinin korunması'' amacı ile sınırlandırılmıştır.Aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde aile konutunun ipotek edilmesi gibi '' tek başına '' bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma '' ancak diğer eşin açık rızası alınarak '' yapılabilir. TMK'nun 194/1 maddesine göre '' eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.'' bu madde hükmü ile aile konutu şerhi '' konulmuş olmasa da '' eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten varolduğu için getirilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu