Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mal rejimi ne olursa olsun, sağ kalan eşe tereke malları arasında bulunan aile konutu ve ev eşyaları üzerinde yasal miras payına mahsuben mülkiyet ..., eğer haklı nedenler varsa mülkiyet yerine oturma veya intifa hakkını isteme olanağı getirmiştir. Ancak bu özgüleme ve alım ... bedelsiz değildir. Eğer eşin mirastan payına düşen miktar aile konutunun değerini karşılamıyorsa, eş miras payı dışında kalan aile konutunun değerini ödeyerek onun mülkiyet hakkını talep edebilecek, bakiye değeri ödeyecek gücü yok ise aile konutu üzerinde intifa veya oturma ... talep edebilecektir. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma ..., Anayasa’nın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme ...” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez....

    No 128 Meram Konya olan müteveffanın aile konutunun da doğal olarak bu adres olduğunu, Kemer'de bulunan yerin ise en basit kavramı ile yazlık olarak nitelendirilebileceğini, 4271 sayılı TMK'nun 2....

    Mal rejimi ne olursa olsun, sağ kalan eşe tereke malları arasında bulunan aile konutu ve ev eşyaları üzerinde yasal miras payına mahsuben mülkiyet hakkı, eğer haklı nedenler varsa mülkiyet yerine oturma veya intifa hakkını isteme olanağı getirmiştir. Ancak bu özgüleme ve alım hakkı bedelsiz değildir. Eğer eşin mirastan payına düşen miktar aile konutunun değerini karşılamıyorsa, eş miras payı dışında kalan aile konutunun değerini ödeyerek onun mülkiyet hakkını talep edebilecek, bakiye değeri ödeyecek gücü yok ise aile konutu üzerinde intifa veya oturma hakkı talep edebilecektir. Her mirasçı, terekedeki belirli malların aynı, olanak yoksa satış yoluyla paylaştırılmasına karar verilmesini Sulh Mahkemesinden isteyebilir (TMK. m. 642) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ait davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Bu nedenle Türk Medeni Kanunun 652. maddesine dayalı özgüleme isteklerinde görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutunun Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 652. maddesinden kaynaklanmaktadır. Aile konutunun sağ kalan eşe özgülenme görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Görev kamu düzenine ilişkindir.Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması da zorunludur.Gerçekleşen bu durum karşısında görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.02.2008...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının aile konutunun tapu siciline şerhi hususunda talebi olmadığı halde talep aşılarak aile konutunun tapu siciline şerhine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhinin Terkini - Müdahalenin Meni - Aile Konutunun Tahsisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; aile konutu şerhinin terkini, müdahalenin meni ve aile konutunun tahsisine ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutunun Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava aile konutunun tespiti davası olup, mahkemece dava konusu taşınmazın yazlık olarak kullanıldığı, aile konutu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece, dinlenen davacı tanıkları, ... ve .. davacının, eşinin ölümünden önce ve halen taşınmazı aile konutu olarak kullanıldığını, sadece kış aylarında iki ay ... da yaşadıklarını beyan ettikleri, dosya içerisinde bulunan nüfus kaydına göre de muris ...'ın mernis adresinin bu taşınmaz olarak gözüktüğü anlaşılmaktadır....

              KARŞI OY YAZISI Aile konutunun maliki olmayan eş açısından, evliliğin, boşanma veya iptal kararıyla sona ermesi ile malik eşin ölümü sebebiyle sona ermesinin hukuki sonuçları farklıdır. Çünkü, aile konutunun maliki olan eşin ölümü halinde, sağ kalan eşin miras hakları devam etmekte, ayrıca, Türk Medeni Kanunu'nun 240 ve 652. maddesinde aile konutuyla ilgili kendisine tanınan hakları bulunmaktadır.Taşınmazın aile konutu niteliği, sağ kalan eş açısından, taşınmazın maliki olan eşin ölümünden sonra da devam etmektedir. Yasanın amacı, sağ kalan eşin eski yaşantısını devam ettirmesini sağlamaktır. Dolayısıyla, Türk Medeni Kanunu'nun 194, 240 ve 652. maddelerindeki açık düzenlemelere göre, malik eşin ölümü nedeniyle evlilik birliğinin sona ermesi durumunda, sağ kalan eş açısından aile konutuna sağlanan korumanın, sona erdiğinden veya bu haklarla ilgili açılmış bir davanın konusuz kaldığından söz edilemez....

                Türk Medeni Kanunu'nun 193. maddesi hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte, Türk Medeni Kanunu'nun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, "Aile birliğinin korunması" amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin "Açık rızası bulunmadıkça" aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun başkası adına devir edilerek, tescil edilmesi gibi "Tek başına" bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma "Ancak diğer eşin açık rızası alınarak" yapılabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir....

                  Türk Medeni Kanununun 193. maddesi hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “aile birliğinin korunması” amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin “açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi “tek başına” bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma “ancak diğer eşin açık rızası alınarak” yapılabilir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu