Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Mahkememizin görevsizliğine, Dosyanın kesinleştiğinde ve taraflardan birinin talebi halinde İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, taraflarca dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı)" karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılamaları Hakkındaki Kanun'un 4.maddesi gereğince aile mahkemesinde görülmesi gerektiğini, açılan davada aile konutu sebebine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talep edildiğini, TMK'nın 194.maddesi kapsamında aile mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

Türk Medeni Kanunun 193. hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, "aile birliğinin korunması" amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça" aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi tek başına" bir hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma "ancak diğer eşin açık rızası alınarak" yapılabilir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptal ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından aile konutunun rızası dışında eşi tarafından devredildiği, bu nedenle TMK'nun 194. maddesi uyarınca satışın iptali ve yeniden eşi adına tescili ile taşınmaza aile konutu şerhi işlenmesi talebiyle açılan davada mahkemece tapu kayıtlarına göre davalı eş tarafından dava dışı... isimli kişiye satılmış olduğu, davalı ...'ın dava konusu taşınmazın alım-satımı ile ilgisinin bulunmadığı, halen tapu kayıt maliki olarak da görülmediği, bu nedenle taraf sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, davacının istinaf talebi bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi tarafından esastan reddedilmiş, davacı yasal süresinde istinaf kararını temyiz etmiştir....

    Türk Medeni Kanunun 193. hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, "aile birliğinin korunması" amacıyla sınırlan dırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça" aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi tek başına" bir hakla sınırlan dıramaz. Bu sınırlandırma "ancak diğer eşin açık rızası alınarak" yapılabilir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörme miştir....

    Türk Medeni Kanunu madde 193.hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte TMK m. 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “aile birliğinin korunması” amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin "açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi “tek başına” bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma “ancak diğer eşin açık rızası alınarak” yapılabilir. Türk Medeni Kanunu madde 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir....

    na satış yoluyla yapılan devir sonucu oluşan tapu kaydının iptali ile yeniden davalı eş ... adına tesciline ilişkin olup, 02.05.2014 tarihinde açılmıştır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı ile davalılardan ...'ın yargılama sırasında 03.12.2015 tarihinde kesinleşen ... 6. Aile Mahkemesi'nin 2014/250 esas, 2014/606 karar sayılı ilamıyla boşandıkları anlaşılmaktadır. Aile konutunun hak sahibi tarafından devrine ilişkin tasarruf işlemine rızası gereken eş, işlemin rızası alınmaksızın yapıldığını, konutun bu vasfını devam ettirmesi şartıyla evlilik devam ettiği sürece ileri sürebilir. Evlilik, boşanmayla sona ermekle, Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin "aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Davacının evliliği boşanma kararı ile sona erdiğine göre, aile konutuna ilişkin hukuki koruma da sona ermiş olup, dava konusuz kalmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapusuz Taşınmaz Tescili K A R A R Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu iddiası ile TMK.nun 194. maddesi uyarınca tapu kaydının iptali ile davalı eşi adına tapuya tescilini talep ettiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, davacı kadın tarafın TMK'nın 194. maddesi gereği açılan aile konutunun tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tesciline ilişkindir. Yapılan muhakeme ve toplanan delillere göre davalının yapılan istinaf incelemesinde; Taşınmaz tapuda 239,66 m² arsa vasfındadır. Mahkemece 29/07/2017 tarihinde bilirkişiler marifeti ile keşif yapılmış, bilirkişiler 09/01/2018 tarihli raporunda taşınmazın zemin katının dükkan, 1. katının ev olduğunu belirtmişlerdir. Aile konutu ile ilgili olan taşınmaz yönünden talebin kabulü yerine tamamı yönünden satışın iptali yanlış olmuştur....

        TMK'nın 193. maddesinde açıkça "kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça ..." denilmiş ve 194. madde hükmü ile de yasa koyucu "aksine" bir hüküm koymuştur. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin “açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları da sınırlandıramayacaktır. Başka bir deyişle; yasanın emredici bu hükmü doğrultusunda aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi bir işlemle taşınmazı “tek başına” ayni bir hakla sınırlandıramayacaktır; meğer ki bu sınırlandırma diğer eşin açık rızası alınarak yapılmış olsun. 4721 S. TMK'nın 194/1. maddesi hükmü, rızasının aranacağı eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiş olduğundan sözkonusu rızanın belirli bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebileceğinin ve fakat yasanın lafzı itibariyle rızanın her halde "açık" olması gerektiğinin kabulü gerekir....

        TMK'nın 193. maddesinde açıkça "kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça ..." denilmiş ve 194. madde hükmü ile de yasa koyucu "aksine" bir hüküm koymuştur. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin “açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları da sınırlandıramayacaktır. Başka bir deyişle; yasanın emredici bu hükmü doğrultusunda aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi bir işlemle taşınmazı “tek başına” ayni bir hakla sınırlandıramayacaktır; meğer ki bu sınırlandırma diğer eşin açık rızası alınarak yapılmış olsun. 4721 S. TMK'nın 194/1. maddesi hükmü, rızasının aranacağı eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiş olduğundan sözkonusu rızanın belirli bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebileceğinin ve fakat yasanın lafzı itibariyle rızanın her halde "açık" olması gerektiğinin kabulü gerekir....

        UYAP Entegrasyonu