Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, aile konutu niteliğindeki taşınmazın muvazaalı satışının iptali ve tescili istemine ilişkindir. Buna göre; yürürlükteki işbölümü uyarınca ... 2. Hukuk Dairesi’ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun’un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Dosyanın görevli ... ... 2. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 25/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Kimlik No'lu, MEHMET ALİ oğlu, 1981 doğumlu T4 adına Kayıt ve Tesciline, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T4 Vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığını, davalının mal kaçırma kastı olmadığı, ödeme zorluğu nedeni ile taşınmazı babasına sattığı, davalının davacıyı evden kovmadığı, dava tarihi ile taşınmazın satış tarihi arasında 6 ay olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, aile konutu nedeni ile tapu iptali ve tescili davasıdır. Davalı taraf; verilen kararın tümüne yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır....

    Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir. Türk Medeni Kanunu madde 193. hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte TMK m. 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “aile birliğinin korunması” amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin "açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi “tek başına” bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma “ancak diğer eşin açık rızası alınarak” yapılabilir....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; İcra dosyasda alacaklı T3 tarafından borçlu T1 aleyhine 20/07/2022 düzenleme ve 10/08//2022 tahliye tarihli taahhütnamesine dayalı örnek no 14 icra takibi başlatıldığı, davacı T1 tarafından takip dayanağı taahhüdün süresi dolduğu, takibe konu taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğu ve icra takibi kapsamında tebligatların usulsüz olduğundan bahisle takibin iptali talebiyle mahkemeye başvurduğu anlaşılmıştır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "Aile konutu" başlıklı 194/1. maddesinde;"Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" hükmü yer almakta; aynı Kanunun 194/3. maddesinde ise; "Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir." düzenlemesi bulunmaktadır....

    İcra Müdürlüğü'nün 2010/7781 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlu tarafından ertesi günü icra müdürlüğünde elden tebellüğ edildiği, aile konutunun takip nedeniye haczedildiği, eldeki davada davacı tarafından muvazaa nedeniyle icra takibinin dayanağı senetlerin iptali ile tedbiren aile konutunun satışının durdurulmasının istenmesine rağmen yerel mahkemece davadaki asıl talep olan muvazaa nedeniyle senet iptaline ilişkin istem gözardı edilerek, fer'i nitelikteki ihtiyati tedbire ilişkin talebin asıl talep gibi değerlendirilmek suretiyle, boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte tedbir konulan taşınmazın aile konutu niteliğini kaybettiği, davacının dava ve taraf ehliyetinin kalmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Oysa, davacının asıl talebi, davalılar arasında düzenlenen senetlerin muvazaa nedeni ile iptali istemidir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dosya kapsamı incelendiğinde, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, toplanan delillerden davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan yapının, davacı kadın, davalı koca ve çocukları tarafından kullanılan aile konutu niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Dava TMK.nun 194. Maddesine dayalı olarak açılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur....

      TMK’nın 193. maddesi dikkate alındığında kural olarak eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle her türlü hukuki işlem yapma serbestisi kabul edilmişken, aynı Kanun’un 194. maddesi ile bu kurala istisna getirilmiş ve aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması esası kabul edilmiştir. Bu düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmış, eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü "Aile birliğinin" korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir....

      in buranın aile konutu olduğunu bilerek satın aldığını, tüm bu nedenlerden dolayı bahse konu taşınmazın tapuda yapılan satışının iptal edilerek ... adına hükmen tescili ve üzerine aile konutu şerhi konulmasını, mal ayrılığı rejimine karar verilmesini, müvekkili ve ortak çocuk yararına nafakaya, davalı ...'ın tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde bahsettiği hususları kabul etmediğini, taşınmazın henüz tam bitirilmemiş olduğunu ve aile konutu olarak kullanılamayacağını, müvekkilinin bahse konu gayrimenkulü Halk Bankasından 250.000,00 TL kredi çekerek aldığını ve satın aldığı dönemde davacı ve diğer davalının birlikte yaşadıklarını, eşler arasında saklı ve gizli bir durumun olmasının mümkün olmadığını, taşınmazın davacının rızası olmadan devredildiği hususunun asılsız olduğunu, ayrıca bahse konu taşınmazı diğer davalı ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Üzerine Konulan İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; Türk Medeni Kanununun 194. maddesi uyarınca açılmış, aile konutunun tapu kaydı üzerine diğer eşin istemiyle konulmuş ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olup; nispi harca tabi ve alınması gerekli peşin karar ve ilam (nispi) harcının ipotek akit belgesinde gösterilen bedel üzerinden alınması gerekir. Mahkemece, dava değeri olarak gösterilen bedel ipotek bedelinden az olduğundan; davacıya eksik harcı tamamlaması için Harçlar Kanununun 30. maddesi uyarınca süre verilmiş; verilen süre içinde harç tamamlanmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ile davalılardan....’in hükümden sonra 30.06.2015 tarihinde boşanmış oldukları anlaşılmaktadır. Aile konutunun hak sahibi tarafından devrine ilişkin tasarruf işlemine rızası gereken eş, işlemin rızası alınmaksızın yapıldığını, konutun bu vasfını devam ettirmesi şartıyla ve evlilik devam ettiği sürece ileri sürebilir. Evliliğin sona ermesi, aile konutuyla ilgili işlemi rızaya bağlı olmaktan çıkarır ve Türk Medeni Kanunu 194. madde etkinliğini yitirir. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre, açılan dava konusuz hale gelmiştir....

            UYAP Entegrasyonu