Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ltd.Şti'ne karşı ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan yasal haklarını kullanmaksızın muvafakatnamenin geçersizliğinden bahisle davalı Finasal Kİralama şirketine karşı sözleşmenin feshi ile ödediği kira bedelinin tahsilini talep etmesinin Finansal Kiralama Sözleşmesi'nin 7a ve 8b maddelerine aykırı düştüğü,, davacının öncelikle dava dışı satıcıya karşı ayıba karşı tefekkül hükümlerine dayalı davasını açıp, muvafakatnamenin geçerliliğinin bu davada değerlendirilmesi gerektiği, muvafakatnamenin geçersiz olduğu veya Finansal Kiralama şirketinin satıcıya karşı dava açılmasını gerektirir şekilde muvafakatname vermemesi durumunda, Finansal Kiralama şirketine karşı yasal haklarını kullanması gerektiğinden, erken açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Evlilik, boşanma veya iptal yahut da ölümle sona ermişse Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin aile konutuna sağladığı koruma da nihayet bulur. Başka bir ifade ile Türk Medeni Kanununun 194. maddesi, evlilik birliği devam ettiği sürece uygulanabilir Birliğin sona ermesinden sonra bu hüküm etkinliğini yitirir. Davacı ile eşi (davalı) ... ’ın ... 3. Aile Mahkemesinde 02.07.2014 tarihinde boşanmalarına karar verildiği, 2013/217 esas, 2014/458 karar sayılı boşanma kararının, 09.09.2014 tarihinde kesinleştiği, evlilik birliğinin bu tarihte sona erdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, ortada korunması gerekli bir aile konutu kalmamış, başlangıçta davacı eşin rızasına bağlı olan tasarruf işlemi evliliğin boşanma kararıyla sona ermesiyle davacı eşin rızasına bağlı olmaktan çıkmış ve geçerli hale gelmiştir. Öyleyse davanın esası hakkında bir karar verilmesine artık lüzum kalmamıştır. Hal böyle olunca davalı taraf karar düzeltme isteminde haklıdır....

      "İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 28.03.2018 tarih ve 2017/11247 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03.04.2018 tarih ve KYB-2018/27422 sayılı ihbarname ile; Resmî belgede sahtecilik suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16/02/2017 tarihli ve 2016/65059 soruşturma, 2017/7206 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Antalya 2....

        Aile Mahkemesinin 2016/202 Esas sayılı dosyasından mal rejimine ilişkin dava açıldığını görmesine rağmen aile konutuna ilişkin olmayan iş bu davanın kabulüne karar vermesi de açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı T3 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Islah talebi ile talep edilen katılma alacağı davasının Aile Mahkemesi görevinde olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, katılma alacağı bakımından talep olunan dava ancak boşanmış eşler arasındaki talepler bakımından geçerli olup, üçüncü kişi konumunda olan müvekkili T3’dan katılma alacağı talepte edilmeyeceğini, davacı muvazaaya dayalı iptal davasını yazılı delillerle ispatlayamadığını, tanık anlatımlarında muvazaa olgusu bulunmadığını, davacı iddiasını ancak yazılı delille ispatlamak zorunda olduğunu, Gaziosmanpaşa 4....

        Başka bir anlatımla aile konutuna ilişkin şerh “yolsuz” hale gelmiştir. “Malik olan” eş mahkeme kararına “gerek kalmadan” bu yolsuz şerhi ilgili Tapu Sicil Müdürlüğüne sadece “boşanma kararını” ibraz ederek terkin ettirebilir. Aynı yöntem benzer hallerde de uygulanmalıdır. Malik olan eş tarafından ilgili Tapu Sicil Müdürlüğüne; -Malik olmayan eşin ölümü ile evlilik birliği sonlanmışsa buna ilişkin “ölüm belgesi” ya da “nüfus kaydı”, -İptal ile evlilik birliği sonlanmışsa buna ilişkin “mahkeme kararı”, -Gaiplik sebebiyle fesih ile evlilik birliği sonlanmışsa buna ilişkin “mahkeme kararı” ibrazı halinde dava konusu taşınmaz malın üzerinde mevcut "aile konutu" şerhinin terkini gerekir....

          Davacıların dayanağı TMK'nun 194. maddesine dayalı olduğuna göre taşınmazın aile konutu olup olmadığı, ipoteğin geçerli biçimde tesis edilip edilmediğini takdir edecek mahkeme aile mahkemesidir. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın aile hukukuna ilişkin olduğu gözetilmeden davaya bakılması ve sonuçlandırılması yerinde görülmediğinden, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; hükmün kaldırılarak, dava dosyasının ilk olarak açıldığı görevli bulunan Silivri Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/668 Esas - 2020/608 Karar sayılı 23/09/2020 tarihli kararının, HMK.'...

            Mahkemece, Yargıtay 11.H.D.’nin 25.07.2004 tarih, 2006/3547 Esas, 2007/6280 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının söz konusu hasar ile ilgili tazminat hakkını davadan önce, noterce düzenlenen muvafakatname ile dava dışı (sigortalı) ... Oto. San. ve Tic. A.Ş.’ne devrettiği, bilahare muvafakatnamenin geri alındığına ilişkin davacı ihtarnamesinin, dava dışı şirket tarafından kabul edildiğine ilişkin dosyaya delil ibraz edilmediği gerekçesiyle, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları inceleneme- yeceğine göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ve aşağıda dökümü yazılı 14.00....

              Dava, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazla ilgili düzenlenen muvafakatnamenin iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisinde mevcut tapu kaydına göre dava konusu İstanbul ili, Beykoz ilçesi, İncir Köy Mahallesi, 2074 ada 65 parsel sayılı, 3.260,51 m2 mesahalı, bahçe vasıflı taşınmazın 01/10/2010 tarihli tesis kadastrosu maliye hazinesi adına kayıtlı olduğu, "İşbu taşınmaz bahçe olarak 30 yıldan beri Cemal evladı T1'nun fiili kullanımındadır" şerhinin 17/03/2014 tarihinde "İşbu taşınmaz bahçe olarak 30 yıldan beri Cemal evladı 1965 D.lu T1 ile 1/7 hissesinin Cemal kızı 1962 D.lu Hanife Kara'nın fiili kullanımındadır" şeklinde düzeltildiği görülmüştür. Yine dosya içerisinde mevcut Beykoz 1. Noterliğinin 21/11/2017 tarih 20515 yevmiye numaralı muvafakatnamesinin incelenmesinde 2074 ada 65 parsel ile ilgili olarak davacı T1 vekili Özkan Asil'in, T3 isimli kişinin taşınmazı almasına muvafakat ettiğini bildirdiği görülmüştür....

              Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 6292 sayılı kanun uyarınca yapılan satış işlemi ile bu satışın dayanağı olan muvafa katnamenin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın davalılardan Hazine yönünden idari yargı görevli olduğu gerekçesiyle reddine, diğer davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin 10. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/131 E. - 2019/360 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6292 sayılı kanun uyarınca yapılan satış işlemi ile bu satışın dayanağı olan muvafa katnamenin iptali talebine ilişkindir....

                Davacının istekleri arasında yer alan aile konutu şerhi isteği bakımından bu davaların çözüm yeri 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleri olup Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Davacının diğer isteği ise TBK’nun 19.maddesine dayalı şahsi hakka ilişkin muvazaa nedeniyle tapu iptali ve davacı eş adına tescili olup bu istek bakımından uyuşmazlığın çözüm yeri HMK’nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca belirlenecek genel mahkemelerdir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulur....

                UYAP Entegrasyonu