Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği tarafından düzenlenen ...tarih ve ... yevmiye sayılı muvafakatnamedeki imzanın, davacıya ait olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınmıştır. Adli Tıp Kurumunun 26/04/2021 tarihli raporunda: İmzanın ...' ya ait olduğu bildirilmiştir. Davacı vekili Adli Tıp Kurumu raporuna itiraz etmiş, dosyadaki raporlar arasında çelişki bulunduğu için yeni bir heyetten rapor alınmasını talep etmiştir. 22/05/2019 tarihli Adli Tıp grafoloji uzmanı ... tarafından düzenlenen raporda: İnceleme konusu belgenin aslı olmadan inceleme yapılarak rapor düzenlendiği, davalı vekilinin sunduğu 04/03/2020 tarihli grafoloji ve sahtecilik uzmanı... tarafından düzenlenen raporda; Dava konusu muvafakatnamenin davacının eli ürünü olduğunun bildirildiği ve ATK'nın 26/04/2021 tarihli raporunda da dava konusu muvafakatnamenin davacının eli ürünü olduğu bildirildiğinden, ATK'nın 26/04/2021 tarihli raporuna itibar edilmiş ve yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir....

    Noterliği tarafından düzenlenen ...tarih ve ... yevmiye sayılı muvafakatnamedeki imzanın, davacıya ait olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınmıştır. Adli Tıp Kurumunun 26/04/2021 tarihli raporunda: İmzanın ...' ya ait olduğu bildirilmiştir. Davacı vekili Adli Tıp Kurumu raporuna itiraz etmiş, dosyadaki raporlar arasında çelişki bulunduğu için yeni bir heyetten rapor alınmasını talep etmiştir. 22/05/2019 tarihli Adli Tıp grafoloji uzmanı ... tarafından düzenlenen raporda: İnceleme konusu belgenin aslı olmadan inceleme yapılarak rapor düzenlendiği, davalı vekilinin sunduğu 04/03/2020 tarihli grafoloji ve sahtecilik uzmanı... tarafından düzenlenen raporda; Dava konusu muvafakatnamenin davacının eli ürünü olduğunun bildirildiği ve ATK'nın 26/04/2021 tarihli raporunda da dava konusu muvafakatnamenin davacının eli ürünü olduğu bildirildiğinden, ATK'nın 26/04/2021 tarihli raporuna itibar edilmiş ve yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir....

      Bu düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmış, eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü "Aile birliğinin" korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. Öte yandan; TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir....

        Bozma Kararı 1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen aile konutu vasfının tespiti talebi ile aleyhine hükmedilen vekâlet ücretleri yönünden temyiz yoluna başvurulmuştur. 2.Dairenin, 23.11.2021 tarih, 2021/7481 Esas, 2021/8682 Karar sayılı ilamı ile; davanın aile konutuna ilişkin olup tek dava birden fazla talebin olduğu, aile konutuna ilişkin davası ile ilgili dava tarihi itibariyle haklılık durumunu ispatlayamayan kadın aleyhine ve ret sebebi ortak olan davalılar lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tek maktu vekâlet ücretine hükmedilecek yerde yazılı şekilde dört maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına, dosyanın İlk Derece...

          Mahkemece; boşanma davasında tefrik edilen eldeki aile konutuna şerh konulmasına davasının reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ ; Davacı vekili, boşanma davası ile birlikte açılıp tefrik edilen eldeki dava olan aile konutuna şer konulmasına ilişkin davanın ayrı harca tabi olduğunu harç eksikliği giderilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğunu; boşanma davasında davalı lehine vekalet ücreti takdir edildiğini belirtip eldeki dava yönünde karşı tarafa vekalet takdirinin de hatalı olduğunu belirtip istinafa başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, boşanma davasında tefrik edilen aile konutu şerhi konulmasına (TMK m.194) ilişkindir. Mahkeme tarafından eldeki dava boşanma davasında tefrik edilerek yazılı şekilde dava şartı yokluğunda reddolunmuştur. Davalı lehine vekalet ücretine de karar verilmiştir. Bu dava yönünden yargılama harcının hükümle davacıdan alınmasına karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden mirasçılar arasındaki ortaklığın giderilmesi, birleşen dava yönünden aile konutuna yönelik intifa hakkının miras payına mahsuben sağ eşe özgülenmesi (MK.652.md.) istemine ilişkin olup, mahkeme kararı birleşen dava yönünden temyiz edilmekle, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarihli 2014/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle 02.06.2014 tarihinde Dairemizce görevsizlik kararı verildiği halde, Yargıtay 8....

            Davacı kadının, aile konutu olarak kullanılan meskenin davalı eşi olan Ali tarafından diğer davalı Tahir'e satıldığını, söz konusu satıştan haberinin olmadığını, davalı Tahir'in de dava konusu meskeni muvazaalı olarak diğer davalı eşi Şefike'ye sattığını, bu sebeplerle İzmir ili Furunlu Mah.199 ada 52 parsel sayılı 10.503,92 m2 miktarındaki kerpiç ev tarla vasfındaki taşınmaz üzerinde bulunan 3 katlı yapının aile konutu olarak kullanılan 2.katı ile sınırlı olacak şekilde tapuda aile konutuna tekabül edecek hisse oranı üzerinden davalı Şefike adına olan tapu kaydının iptali ile davalı Ali adına tesciline ve tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep ettiği ve açıkça TMK'nun 194. maddesine dayandığının anlaşılmasına göre, uyuşmazlığın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinden kaynaklandığının kabulü gerekir. Görev,  kamu düzenine ilişkindir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Muvazaa Nedenli İle Tapu İptal Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı tarafından Borçlar Kanunu 19. madde kapsamında muvazaa nedeni ile tapu iptal tescil davası açıldığının, Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi kapsamında aile konutuna ilişkin usulune uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığının ve mal rejimi kapsamında doğacak haklara ilişkin açılan muvazaa hukuki nedenine dayalı eldeki davada davacının subjektif hakkının bulunmadığından bahisle usulden red kararı verildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın...

              Tarih ve Sayı: 8/4/2020- 31093 sayılı karar ile, mahkemenin anılan kararında haczedilemezlik şikâyetini ileri sürebilme ehliyetini icra takibine taraf olanlarla sınırlayan yorumu nedeniyle başvurucunun, aile konutuna ilişkin olarak Anayasa'nın 20. ve 41. maddelerindeki güvencelerin gözetilmediğini, borçlunun ve ailesinin hâline münasip aile konutu vasfında olduğunun tespit edilen taşınmazın (bkz. § 11) üzerine konulan hacizden doğrudan etkilenecek başvurucunun aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet iddiasıyla dava açabileceğini, dolayısıyla mahkemenin dava ehliyetine ilişkin daraltıcı yorumunun Anayasa'nın 20. ve 41. maddelerindeki güvencelere uygun olmadığının anlaşıldığını, Yüce mahkemenin de kararı gözetilerek uluslararası hukuka ve kanuna uygun şekilde yargılama yapılarak T2 yönünden ayrıca meskeniyet iddiasının değerlendirilmesi gerektiğini, T1 yönünden ise, mahkemece hangi kredilerin; "zorunlu ipoteklerden olmayan kredi" olduğunun da açıklanmadığını, gelen müzekkere...

              Maddeye göre davalı T3 tarafından diğer davalı Türkiye Kızılay Derneği'ne yapılan bağış yollu yapılan tapu devri işleminin askıda hükümsüz olduğu, zira aile konutuna ilişkin MK. m. 194 hükmünün getirdiği sınırlamanın konutun tapu sayfasına yapılacak şerhten önce doğduğu, davacının tapu iptal isteminde haklı olduğu sonucuna varıldığı..."...

              UYAP Entegrasyonu