Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından aile konutu şerhi konulması talebinin reddi yönünden; davalı banka tarafından ise ipoteğin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, başlangıçta yatırılmayan, aşağıda yazılı onama harcının ve temyiz başvuru harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 154.30 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından ipoteğin kaldırılması talebinin kısmen reddi, aile konutu şerhi konulması talebinin reddi, aleyhe hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden; davalı banka tarafından ise ipoteğin kaldırılması talebinin kısmen kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80'er TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine...
Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanunu 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten varolduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı ...’ın usulüne uygun olarak açılmış tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davası bulunmadığından temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu iddiası ile Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi uyarınca tapunun iptali ile davalı eşi adına tescili ve aile konutu şerhi konulması talebinde bulunmuştur. Dava konusu taşınmazın, davacının eşi ... tarafından 01.08.2012 tarihinde davalılardan ...’e devredildiği anlaşılmaktadır. Aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi olan eş tarafından üçüncü kişiye devri, davacının açık rızasını gerektirmektedir (TMK m. 194/1) (HGK'nun 24.05.2017 tarih 2017/2-1604 esas, 2017/967 karar sayılı kararı)....
Aile Mahkemesi ve Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil ile ilgili taşınmaza aile konutu şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Gaziosmanpaşa 3. Aile Mahkemesince, dava konusu uyuşmazlığın Türk Medeni Kanunu 2. Kitaptan doğmadığı, bu nedenle aile mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın yolsuz tescil nedeni ile tapu iptali ve tescil ve aile konutu şerhi verilmesi istemine ilişkin olduğu, buna göre de görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosyanın incelenmesine göre; davada, davalı eş ... tarafından davalı ...'...
Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da' eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleşiyle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh "kurucu" değil açıklayıcı" şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, "emredici" niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak "belirli olan" bir işlem için verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... Sigorta A.Ş. tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Toplanan delillerden davalı eşin yargılama sırasmda, öldüğü, evliliğin ölümle sona erdiği anlaşılmaktadır.Açıklanan sebeple konusuz kalan aile konutu şerhi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar ve davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumları tespit edilerek yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Dava konusu taşınmazın tapuda "avlulu kargir iki ev" vasfıyla kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası - Aile Konutu Şerhinin Kaldırılması ve Aile :Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde tedbir nafakası, aile konutu şerhinin kaldırılması ve başka bir taşınmaza aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Bu isteklerin her biri ayrı ayrı harca tabidir. Yatırılan başvurma harcının dava dilekçesindeki tüm bu istekleri de kapsadığı, tüm taleplere ilişkin yalnızca tek peşin karar harcının alındığı anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil - Aile Konutu Şerhi Konulması TEMYİZ EDEN : Taraflar Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; hükmün tamamı yönünden, davalılar tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m.194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürülebilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılama sırasında dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulduğu anlaşıldığından davacının, taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, taşınmazın aile konutu olduğunun adres beyanları ve tanık ifadeleri ile tespit edildiğini, aile konutu niteliğindeki taşınmaz için davacının açık rızası alınmadan ipotek konulduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesine aykırı tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....