Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; aile konutu olan taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkindir (TMK m. 194). İlk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karar davacı kadının istinafı üzerine bölge adliye mahkemesince davacının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı olması halinde tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına, taşınmazın tapusunun davalı adına kayıtlı olması halinde 3. şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların evli olduklarını, tarafların "Royal Sitesi B blok Daire 28 Atakum/SAMSUN " adresinde birlikte yaşamaya başladıklarını, 06/06/2018 yılında bu daireyi satın aldıklarını, davalının mal kaçırmak amacıyla resmi olarak evlenmeden 6 gün önce taşınmazı kendi üzerine aldığını, bu taşınmazın kredisini birlikte ödediklerini, davalı koca adına kayıtlı olan şuan müvekkilinin oturduğu " Körfez Mah. 5007 sokak No : 4/21 Atakum" adresinde bulunan "Samsun ili, Atakum ilçesi, Büyükoyumca Mah. 1642 ada 1 parselde kayıtlı 21 numaralı bağımsız bölüm" üzerine " Aile Konutu şerhi konulması " ve taşınmazın üçüncü kişilere haksız devrinin engellenmesi için üzerinde teminatsız tedbir kararı verilmesi talep ve dava etmiştir....
Bu nedenle dahili davalıların temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı kadın, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, aile konutu olduğunun tespitine ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece ipoteğin kaldırılması davası konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, aile konutu şerhi konulması davasının reddine, taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verilmiştir. Davacı kadın ve davalı kooperatif tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince; aile konutu olarak tespitine karar verilen taşınmazın, eşlerin birlikte oturduğu bir mekan olması gerektiği halde ilk derece mahkemesince arsa vasıflı olduğu belirtilen 1002 ada 20 parsel yönünden tespit kararı verilmesi doğru olmadığından bahisle, taraf vekillerinin aile konutu tespitine ilişkin istinaf başvurularının kabulüne, Erzurum İli, Aziziye İlçesi, Ilıca Mah., Köyiçi Mevkii, ... Ada, ... Parselde 2....
Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin '‘direnme gerekçesinde" açıkça belirtildiği üzere TMK m. 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları smırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur....
tespit edilerek imarı bulunmayan taşınmazlar ve aile konutu şerhi bulunan taşınmaz üzerinde bulunan hacizlerin kaldırılmasına, imarı bulunmayan taşınmazlar üzerindeki ve aile konutu şerhi bulunan taşınmaz üzerindeki satışın iptali ile taşınmazın satışının ruhsatlı ve aile konutu şerhi bulunmayan birinci kat üzerinden yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ın dava konusu taşınmazı 10.12.2007 tarihinde edindiği, dava konusu taşınmaz üzerine 05.05.2014 tarihinde T.C. ...tarafından kredi sözleşmesine istinaden 500.000,00 TL bedelli ipotek konulduğu, ipotek tesisi işlemi yapılırken davacı eşin rızasının alınmadığı, yapılan keşif ve dosyaya giren kayıtlera göre söz konusu taşınmazda ailenin oturduğu ve keşif anında da oturmaya devam ettikleri, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, aile konutu olan taşınmaza ipotek konurken bankanın tacir olduğu ve basiretli bir tacir gibi özen yükümlülüğüne uygun olarak alması gereğirken eşin açık rızasını almadığı bu durumda tapuda aile konutu şerhi olmaması ve tapuya güven ilkelerinden yararlanmasının mümkün olmayacağı gerekçesi ile davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına, aile konutu şerhi davası nedeniyle davacı yararına hükmedilen maktu vekâlet ücretinin davalı Saffetten tahsiline, ipoteğin kaldırılması davası nedeniyle davacı yararına hükmedilen...
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının yeni bir evlilik yapmış olup, muristen kalan miras üzerinde aile konutu şerhi talebinde bulunmasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir....
Evlilik ölüm ile sona erdiğinden dava tarihi itibariyle aile konutu vasfı kalmadığından taşınmaza aile konutu şerhi konulamaz ise de davacının aile konutunun kendisine özgülenmesine dair yasal hakkını kullanabilmesi için taşınmazın aile konutu olduğunun tespitini istemekte hukuki yararının olduğu açıktır. O halde, mahkemece dava konusu taşınmazın miras bırakanın ölüm tarihinde aile konutu olup olmadığının tespiti amacıyla tüm misrasçıların davaya dahil edilmesi ve tüm delillerin taplanarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken davacının diğer mirasçılara açacağı davada taşınmazın kendi adına tahsinini isteyebileceğinden bahisle yazılı şeklinde taraf teşkili sağlanmaksızın hasımsız olarak ve eksik inceleme ile bu talep hakkında da ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir....
Bu nedenle davacının, davalının taşınmaz üzerindeki binalardan yanlızca bir daireyi kullandığı yönündeki iddia doğru olsa bile bu bölümle sınırlı olarak aile konutu şerhi verilmesi infazen ve hukuken mümkün olmadığından davalı Rıza'nın payının tamamı üzerine aile konutu şerhi konulması doğrudur. TMK.nun 194.maddesi uyarınca konulmuş aile konutu şerhinin kaldırılabilmesi için ya lehine şerh konulan malik olmayan eşin talebinin bulunması, ya taraflar arasındaki evliliğin son bulması yada taşınmazın aile konutu olma özelliğini yitirmesi gerekir. Somut olayda; davalı T3 ile taşınmaz hissedarı olan T4 arasındaki evliliğin devam ettiği ve paylı taşınmazın bir bölümünün de aile konutu olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Taşınmaz üzerinde bulunan aile konutu şerhi sadece bu taşınmaz yönünden pay (hak) sahibinin temlik hakkını yasaklayıcı işleve sahiptir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu şerhi konulması Uyuşmazlık, aile konutu şerhi konulması talebine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....