in sünnet düğününde kirvelik yaptığı, o mahallede bir dönem muhtarlık yaptığı, tarafların bahse konu taşınmaz üzerinde bulunan yapının üstünde ikamet ettiğini bildiği, bu durumda iyiniyetli olmadığı, dava konusu taşınmazın ikinci katının aile konutu vasfında olduğu anlaşıldığından taşınmazın tamamının aile konutu olması nedeni ile tapu iptal ve tesciline karar verilmediği, ikinci kata yönelik hüküm tesis edildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabul kısmen reddine, Osmaniye ili ... ilçesi ... Mah. ...mevkii 428 ada 60 parsel (eski ... köyü 998 parsel) üzerinde bulunan ve aile konutu olarak kullanılan bakkal üstü-zemin üstü katın aile konutu olduğunun tespiti ile bu kısma yönelik aile konutu şerhinin tapuda beyanlar hanesine gösterilmek suretiyle şerh konulmasına, bu bölümün tapu kaydının davalı ...'den iptali ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1....
"İçtihat Metni"Tekirdağ Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, tmk'nın 194. Maddesi gereği aile konutunun muvazaalı satışının iptali ve davacı veya davalı eş adına tapuya tescil, tapu kaydına aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna, hüküm aile konutu şerhi ile ilgili bölüm bakımından da temyiz edildiğine göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Dava dilekçesindeki acıklamalar ve dosya kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık evlilik birliği sırasında alınarak davalı eş adına tapuya tescil edilen 1514 ada 1 parsel üzerindeki 3. kat 7 numaralı bağımsız bölümün üzerine eşine güven duygusu sebebiyle şerh konmamış ise de, fiilen aile konutu olduğu, davacının rızası alınmaksızın davalı eş tarafından diğer davalıya tapuda devredildiği, rıza alınmadan yapılan devrin geçersiz olduğu sebebine dayalı olarak açılmış olan satış işlemlerinin iptali, tapu kayıtlarının düzeltilerek yeniden davalı eş adına tescili, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın BK'nun 18. maddesine dayalı olarak muvazaa sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmiş ve yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazda, malik olmayan eşin rızası alınmadan ipotek verildiğinden bahisle Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince, davalı şirket adına olan 1.12.2004 tarih, 3756 yevmiye ve 10.7.2009 tarih, 4042 yevmiye numaralı ipoteklerin iptaline ve tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre; “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz”. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikle yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil ile Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, aile konutu olduğu ileri sürülen taşınmazın, davalı eş ... tarafından diğer davalı ... ...'e satıldığını, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile satış işlemi öncesinde olduğu gibi taşınmazın davalı eş adına tescilini ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece "tapu kayıt maliki ile devralanın kardeş olması ve davacının da bu durumdan haberdar olmamasının hayatın olağan akışına ters olduğu, asli müdahil ...'in davalı ...'...
Aile Mahkemesinin 2015/7 Esas sayılı dosyasında aile konutu şerhi davası açtığını, ancak bu dava açılmadan yaklaşık 2 hafta önce davalının diğer davalı Perihan'a evi sattığını, bu nedenle davanın reddedildiğini, davalı Mustafa'nın taşınmazı sattığı parayla ne yaptığını bilmediklerini, müvekkiline herhangi bir para vermediğini belirterek aile konutu olan taşınmazın satışının iptali ile davalı eş Mustafa adına tesciline ve tapuya aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutundan kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının satıştan haberdar olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.“ Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da“ eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....
hukuka aykırı olarak yapılmış söz konusu yapının hukuka uygun hale getirilmesi sonucunu doğuracağını belirterek, öncelikle 04/10/2016 tarihli taşınmazın satışının dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, taşınmazın üzerindeki yapıların imara aykırı olduğunun tespit edilerek imarı bulunmayan taşınmazlar ve aile konutu şerhi bulunan taşınmaz üzerinde bulunan hacizlerin kaldırılmasına, imarı bulunmayan taşınmazlar üzerindeki ve aile konutu şerhi bulunan taşınmaz üzerindeki satışın iptali ile taşınmazın satışının ruhsatlı ve aile konutu şerhi bulunmayan birinci kat üzerinden yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu iddiası ile Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescili ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazın, davacının eşi ... tarafından 19.11.2013 tarihinde davalılardan ...’e devredildiği, davalı ...’in de 16.06.2015 tarihinde taşınmazı davalı şirkete devrettiği anlaşılmaktadır. Aile konutu olan taşınmazın, tapu maliki olan eş tarafından üçüncü kişiye devri, davacının açık rızasını gerektirmektedir (TMK m.194/1). Bu ... alınmamıştır....
Bu sebeple, tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh "Kurucu" değil "Açıklayıcı" şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, "Emredici" niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak "Belirli olan" bir işlem için verilebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 193. maddesi hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte, Türk Medeni Kanunu'nun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, "Aile birliğinin korunması" amacıyla sınırlandırılmıştır....