WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 2. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 25.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemesince de belirtildiği üzere; 4721 Sayılı TMK'nın 194/1. maddesi hükmü kapsamında aile konutu olarak özgülenen bir taşınmaza bu husustaki şerh “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri yasa koyucu tarafından zaten sınırlandırılmış olup bu sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi tescil edilmese bile o konutun aile konutu özelliğini kazanmadığı söylenemeyecektir. Başka bir ifadeyle, aile konutu olarak kullanılan taşınmaza şerh konulduğu için taşınmaz aile konutu özelliği kazanmayıp, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Dolayısıyla aile konutu şerhinin, hukuki niteliği itibariyle “kurucu” değil “açıklayıcı” bir şerh niteliğini taşıdığının kabulü gerekir....

    İpoteğin kaldırılması talebinin ipotek bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu, aile konutu şerhi konulması talebinin ise maktu harca tabi olduğu, tüm bu açıklamalar ışığında aile konutu şerhi yönünden davacıların 29,20 TL maktu harcı eksik yatırdığı, ipoteğin fekki talebi için 8.538,75 TL tamamlama harcı yatırılması gerekirken aile konutu şerhi talebi için yatırılan 29,20 TL maktu harcın mahsup edilerek 8.509,55 TL yatırıldığı görülmüştür. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez. Davacılar dava dilekçesiyle aile konutu şerhi konulması davasıyla ilgili maktu 29,20TL harcı eksik yatırmıştır....

    Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/2- 2056 Esas, 2015/1201 Karar ve 15.04.2015 günlü kararında da açıklandığı üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile "aile konutu şerhi konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu nedenle, aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

    Dava konusu taşınmazın tapuda "2 katlı kargir ev, ahşap samanlık ve arsası " vasfıyla kayıtlı olduğu, dosya içindeki beyanlara ve keşif raporuna göre taşınmaz üzerinde iki katlı bir bina, ahır ve samanlık olduğu, her katında birer daire olmak üzere 2 daire bulunduğu ve bu taşınmazda aile konutu olarak kullanılan bağımsız bölüm bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna göre, öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir....

      İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 04/03/2021 tarih, 2020/5993 Esas, 2021/1988 Karar sayılı ilamının usul ve yasaya uygun olması sebebiyle, Dairemizce bozma ilamına uyulmuştur. TMK 194. maddesine göre; eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olan taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması, davacıların davalı Bankaya borçlu olmadıklarının tespiti isteğine ilişkin olup, mahkemece dava reddedilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir....

        İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre; re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK 194. maddesine göre; eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur....

        No: 386 E Blok Kat: 1 D:7 ... / Kocaeli adresindeki gayrimenkulü aile konutu olarak kullandıklarını, müvekkilinin açık rızası alınmadan davalı banka tarafından ipotek konulduğunu tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu beyan etmiştir. 2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmazın kaydında ipoteğin tesis edildiği tarihte aile konutu şerhi bulunmadığını, davaya konu taşınmazın aile konutu olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı banka vekilinin iddia ettiği yasal kayıtlı olan ikametgah hususunun, aile konutu olmadığı tüm tanık beyanlarının somut ve açıklayıcı beyanları ile aksi ispat edilmiş ve fiilen tarafların aile konutu olarak kullandığı evin, dava dilekçesinde iddia edilen ...'...

          Dava aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna göre, öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir. Mevcut durumda mahkemece yapılacak iş, mahallinde keşif yapılarak ipotek tesis tarihinde ve halen tarafların aile konutu olarak kullandıkları bağımsız bölümün belirlenmesi, uzman bilirkişilerden aile konutu olarak kullanılan bölümün kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi ve belirlenen bu bölüme hasren ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği gibi, ihtiyati tedbir talebinin de aile konutu olarak kullanıldığı belirlenen yerle sınırlı olarak değerlendirilmesi gerekirken taşınmazın tamamına yönelik ipoteğin kaldırılması ve tedbir talebinin kabulü doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu