Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay görüşüne göre de borcu olan eşin borcundan dolayı aile konutunun haczedilmesi halinde söz konusu konut, aynı zamanda borçlunun haline münasip evi ise buradaki haczedilmezlik iddiasının dayanağı o taşınmazın aile konutu olması değil, İİK 82 maddesi gereğince borçlu ve ailesinin haline münasip evi olmasıdır. (Yargıtay 12 H.D 2019/13405- 2020/286 E-K sayılı kararı ) Aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda ise hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmamıştır. (Yargıtay 34 XX 520.05.2016 tarih 2016/7766- 13560 E-K sayılı kararı ) Hal böyle olunca TMK 194 maddeye dayanarak aile konutu ile alakalı tasarruf işlemlerinde eşin izninin alınması gerektiğini düzenleyen maddeyi, icra işlemlerinde dava hakkının dayanağı olarak göstermek icra hukukunun özüne ve ruhuna aykırıdır. Şikayet, şahsi hak niteliğinde olup, borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kemalpaşa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 19.06.2009 gün ve 123/216 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan ... ve ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, evlilik birliği içinde satın alınan ve vekil edeninin ölü kocası-murisi...’ın terekesinde tespit edilen 135 adet Cumhuriyet Altınının ½’sinin gerek katkısı gerekse de yasal edinilmiş mallara katılma rejimi gereğince davacıya verilmesini; bundan ayrı aile konutu ve eşyası üzerinde intifa hakkı tesis edilmesine karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 652. maddesi gereğince aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 2. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Ancak, boşanma halinde mahkemece velayet kendisine verilen ana veya babanın ölmesi halinde velayet sağ kalan eşe kendiliğinden geçmez. Velayetin Aile Mahkemesince düzenlenmesi gerekir. Dosya kapsamından,vesayet altına alınması istenen küçük ...'ın baba ve annesinin, Ankara 6. Aile Mahkemesinin ilamı ile 25.05.2010 tarihinde boşandıkları, velayetin babaya verildiği ve babanın da 21,06.2010 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.Bu durumda uyuşmazlığın Ankara 11. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 11.Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Açıklanan nedenlerle; davaya konu taşınmazın, malik olmayan davacı kadın eş ve dava dışı muris erkek eş ... tarafından ipotek işlemi tesis edildiği tarihte, aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığı, aile konutu olarak kullanılıyor ise; davacı kadın eşin hukuken geçerli şekilde açık rızasının alınıp alınmadığı yönünde dosya içerisinde bulunan deliller bir bütün olarak değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dava dışı muris eş ...'in ölümü nedeniyle davanın konusuz kaldığı belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 2.540 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2020 (Salı)...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm taşınmazla ilgili kurulan hüküm yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * mahkemece; birlikte yaşanılan konutla ilgili davacı lehine Türk Medeni Kanununun 240'ncı maddesi uyarınca intifa, oturma veya mülkiyet hakkı tanınmasıyla ilgili bir karar verilmediğine, konutla ilgili kararın tespit niteliğinde olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.06.2008 (Prş.)...

            Toplanan delillerden, özellikle mahkemece yapılan keşifte dinlenen tanıkların beyanları dikkate alındığında davalıların birbirlerini tanıdıkları, taşınmazın aile konutu olduğunu bildikleri, taşınmazın aile konutu olarak kullanılmaya devam etmesi de dikkate alındığında, el ve iş birliği içinde kötü niyetli olarak hareket ettikleri anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu tanık ve taraf beyanları ve mahkemece yapılan keşifle anlaşıldığına göre tapusunun iptali ile davalı eş adına tescilini ve bu bölüm üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilecek yerde yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 ... içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15.11.2022 (Salı)...

              Miras bırakanın sağ kalan eşi ve mirasçısı olan davalılardan T5 tarafından ortaklığın giderilmesi davası devam ederken veya daha öncesinde müstakil dava şeklinde bir özgüleme davası açılmamıştır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1 ve 652. maddesine göre "Eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini fesh edemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş hakimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tapu kütüğüne konutla ilgili şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir." hükmü düzenlenmiştir. Dava konusu taşınmazın tapu kütüğünde aile konutu olduğuna ilişkin özgülemeye dair herhangi bir şerh bulunmamaktadır. Öte yandan 6100 sayılı HMK'nin 357 maddesinin 1....

              nın eğitim ve geleceğine yatırım yapmak, güvence altına almak amacı ile 17 Şubat 2014 tarihinde küçük ... adına çıplak mülkiyet satışı ile tapu tescili yapıldığını, yine davacının isteği ve iradesi ile taşınmazın intifa hakkının da ... adına tescil edildiğini, hiçbir tahdit veya şartın mevcut olmadığını, intifa hakkı tesisi ile tapu kaydının iptalinin istenemeyeceğini, bu işlemlerin yasal mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Gönen(Balıkesir) Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/03/2019 tarihli ve 2018/471 E. - 2019/372 K. sayılı kararıyla; davalı ... bakımından davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine, diğer davalı ... bakımından, davacının talebinin dayanağını ve iddiasını ispatlayamadığı gerekçesi ile esastan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1....

                O halde, aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davanın hukuki yarar bulunmadığından, reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Tapu iptal ve tescil talebine ilişkin dava bakımından yapılan istinaf incelemesinde; Türk Medeni Kanununun 194. maddesi hükmüne göre, eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu üzerinde hakkını sınırlayamaz ise de; bu kurala aykırı davranış durumunda malik olmayan eş aile konutu üzerindeki haklarını sınırlandırılmasına sebep olan işlemin iptali için dava açabilir. Kanunun malik olmayan eşe tanıdığı bu hak, ayni bir hak olmayıp, şahsi bir hak niteliğindedir. Bu niteliği itibariyle aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın kendi adına tapuya kayıt ve tescilini isteme hakkını içermez. (Yargıtay 2....

                UYAP Entegrasyonu