Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı ... A.Ş. Tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece dava konusu taşınmazın alie konutu olduğu kabul edilerek üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmişse de; ipotek tesis edilin taşınmazın, dava tarihinden önce "ipoteğin paraya çevrilmesi" yolu ile yapılan takip sonucu 14.09.2012 tarihinde cebri ihale ile satıldığı, ihalenin feshi için açılan davanın reddedilerek 19.02.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Taşınmazın mülkiyeti cebri icra ile satılmakla, tapu kütüğüne tescil edilmemiş bile olsa mülkiyet ihalenin yapıldığı andan itibaren alıcıya geçmiştir (TMK. md. 705/2)....

    Dava; Aile Konutu Şerhinin Kaldırılması talebine ilişkindir. TMK'nun 194 ve devamı maddeleri gereğince "Eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz, Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş hakimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir." hükmü düzenlenmiştir....

    Dolayısıyla her haline münasip ev aile konutu olmadığı gibi, her aile konutu da haline münasip ev olmak durumunda değildir. Dolayısıyla bu iki madde arasında özdeştik kurmak yasanın özüne aykırıdır. TMK 194 madde mutlak bir kanun maddesi olmasına rağmen İİK 82 maddesinde haczi caiz olmayan mallar ve haklar sayılırken, malın kıymetinin fazla olması durumunda bedelinden haline münasip bir kısmın borçlunun ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla bırakılmak üzere haczedilerek satılacağı benimsenerek istisna getirilmiştir. O halde TMK 194 maddesinde yer alan aile konutu ile ilgili tasarruf işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlayan şart, sadece malik olan eşin iradesine bağlı olan işlemlerde geçerli olabilmesi gerekir. TMK 194 maddenin getirdiği sınırlama aile hayatını korumak amacıyla eşlerin ortak bir paydada buluşması amacını taşımaktadır. Bu kanun maddesinin rızai olmayan işlemler için yorumlanması kanunun özüne ve ruhuna aykırıdır....

    Hukuk Dairesinin 2019/5110 esas 2019/8865 karar sayılı ilamında işaret edildiği üzre davacının, aile konutu şerhi konulması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kesinleşmesi gerekmektedir. Aksi takdirde aile konutu şerhi konulması davasının incelenmesi hukuken mümkün değildir. O halde aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davanın, tapu iptali ve tescil davasından tefrik edilip, ayrı bir esasa kaydedilmesi, tapu iptali ve tescil dosyasının bekletici mesele yapılıp, sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle aile konutu şerhi davası için dosyada tefrik kararı verilip tapu iptal tescil kararının bekletici mesele yapılması, oluşacak sonucuna göre aile konutu şerhi hakkında karar verilmesi için kararın sair yönler incelenmeksizin kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, ipoteğin kaldırılması ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre; re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK 194. maddesine göre; eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur....

    Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tarafından, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmemesi halinde, işlem tarafı iyiniyetli üçüncü kişinin ayni hak kazanımı 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1023.maddesi hükmü ile korunmuştur. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1023.maddesi, tapuya güven ilkesini öngörmektedir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 194.maddesi III.fıkrası ise, tapuya güven ilkesinin aynen sürdürülmekte olduğunun bir ifadesidir. İpotek tesis edildiği tarihte, tapu kütüğünde aile konutu olduğuna dair şerh bulunmadığına göre, lehine ipotek tesis edilen davalının kazanımı, iyi niyetli olması halinde korunur (TMK. md. 1023). Kanunun iyi niyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, aslolan iyi niyetin varlığıdır. Ancak durumun gereklerine göre, kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse de iyi niyet iddiasında bulunamaz (TMK. md. 3)....

      Maddesi uyarınca eş muvafakatinin alındığı, davacı ...ya ait 1 nolu dükkan yönünden ise eş muvafakatinin alınmadığı, ancak bu taşınmazın TMK m.194 anlamında aile konutu olmadığı, dava konusu ipotek tesisinin ayni bir güvence olması nedeniyle TBK m.603 uyarınca kefalet hükümlerinin uygulanamayacağı, dolayısıyla eş rızasının aranmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        Aile Mahkemesi ve Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil ile ilgili taşınmaza aile konutu şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Gaziosmanpaşa 3. Aile Mahkemesince, dava konusu uyuşmazlığın Türk Medeni Kanunu 2. Kitaptan doğmadığı, bu nedenle aile mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın yolsuz tescil nedeni ile tapu iptali ve tescil ve aile konutu şerhi verilmesi istemine ilişkin olduğu, buna göre de görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosyanın incelenmesine göre; davada, davalı eş ... tarafından davalı ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir (TMK m. 194). Dava konusu taşınmazın tapuda "Arsa" vasfıyla kayıtlı olduğu, yapılan keşif ile taşınmazda zemin katı kaba inşaat halinde dükkan olmak üzere üç katlı betonarme binanın bulunduğu anlaşılmaktadır. Toplanan delillerden davacı ve ailesinin bu binanın ikinci katındaki 12/2 numaralı dairede oturdukları, burayı aile konutu olarak kullandıkları, birinci katı ise kiraya verdikleri anlaşılmaktadır....

            İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde; dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığını, davacının TMK m. 194 hükmünün korumasından faydalanamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen bölge adliye mahkemesi tarafından davanın TMK m. 194 hükmü gereği aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığı ve ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine dair verilen kararın doğru olduğu belirtilerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 04.06.1958 tarihli ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara; ileri sürülen olayları hukuken nitelemek, uygulanacak Kanun hükümlerini tespit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir....

              UYAP Entegrasyonu