Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, Mahkemenin dava dilekçesinin açıklanması talebi üzerine 20/01/2022 tarihli celsede alınan beyanında , dava konusu taşınmazın 22/09/2020 tarihindeki satışının iptalini ve taşınmazın yeniden önceki maliki Selahattin'e dönerek üzerine aile konutu şerhi konulmasını istediklerini, TMK'nun 254. maddesine göre protokolünün onanması ile taşınmazın aile konutu niteliği devam ettiğinden, TMK'nun 194. maddesine göre taşınmazda aile konutu şerhi bulunmasa bile bu taşınmazın aile konutu olduğunu, ayrıca, protokolün yerine getirilmemesi sebebi ile dava açma hakkının zaten saklı olup, davacı müvekkilinin bu taşınmazı kiraya verdiğini, bu durumun taşınmazın aile konutu olmasını engellemediğini belirtmiştir. Davalı Paşa vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur. Davalı Selahattin vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemi ile aile konutu şerhi konulması istasae isteğine ilişkindir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürülebilir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali - Tescil ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m.194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürülebilir. Evlilik, boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 194 maddesinin "Aile Konutuna" sağladığı koruma da sona erer, diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....

      DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davasıdır. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş, konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla ileri sürebilir. Evlilik, boşanmayla sona ermekle, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rıza alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, aile konutu niteliğindeki taşınmazın muvazaalı satışının iptali ve tescili istemine ilişkindir. Buna göre; yürürlükteki işbölümü uyarınca ... 2. Hukuk Dairesi’ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun’un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Dosyanın görevli ... ... 2. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 25/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          olan gayrimenkulun davalı T5 üzerindeki tapu kaydının iptali ile davalı T8 üzerine tesciline karar verilmesini tarafların aile konutu olması sebebiyle gayrimenkul üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....

          Değerli çoğunluk, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olan eş, diğer eşin “açık rızası bulunmadan” üzerinde aile konutu şerhi bulunmayan taşınmazını devretmişse/üzerindeki hakları sınırlamışsa işlem tarafı üçüncü kişinin varsa “iyiniyeti korunur” düşüncesindedir. Düşüncemize göre aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olan eş, diğer eşin “açık rızası bulunmadan” üzerinde şerh bulunmayan aile konutunu devretmişse/ üzerindeki hakları sınırlamışsa hiçbir şekilde işlem tarafı üçüncü kişinin “iyiniyeti korunmaz.” Başka bir anlatımla değerli çoğunluk, aile konutu olarak özgülenen taşınmazın maliki olmayan eş tarafından, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini istememişse işlem tarafı üçüncü kişinin “kötüniyetini kanıtlamak” (TMK m. 1023) zorundadır....

            Değerli çoğunluk, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olan eş, diğer eşin “açık rızası bulunmadan” üzerinde aile konutu şerhi bulunmayan taşınmazını devretmişse/üzerindeki hakları sınırlamışsa işlem tarafı üçüncü kişinin varsa “iyiniyeti korunur” düşüncesindedir. Düşüncemize göre aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olan eş, diğer eşin “açık rızası bulunmadan” üzerinde şerh bulunmayan aile konutunu devretmişse/ üzerindeki hakları sınırlamışsa hiçbir şekilde işlem tarafı üçüncü kişinin “iyiniyeti korunmaz.” Başka bir anlatımla değerli çoğunluk, aile konutu olarak özgülenen taşınmazın maliki olmayan eş tarafından, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini istememişse işlem tarafı üçüncü kişinin “kötüniyetini kanıtlamak” (TMK m. 1023) zorundadır....

              Dairemizce, HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede; Asıl dava;" ortaklığın giderilmesi" birleşen dava ise Türk Medeni Kanunu'nun 652. maddesine dayanan “aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesine” ilişkindir. Birleşen dava da davacı vekili 164 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki konutun aile konutu olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemenin 2021/27 esasına kayıtlı davada aile konutu iddiası nedeniyle 164 ada 1 parsel sayılı taşınmazın TMK 'nun 652. md göre davacı T10'a miras payına mahsuben özgülenme kararı verilmesi talep edilmiştir. Dosyada mevcut tapu kaydı incelendiğinde bu taşınmazın aile konutu olduğuna dair herhangi bir şerh yoktur. T10'un eşi olan T11 26/12/2002 tarihinde öldüğü dosyada mevcut mirasçılık belgesinden anlaşılmaktadır....

              TMK m.194/1 uyarınca ise; "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." denildiğini, TMK m.223/1 uyarınca; "Her eş, yasal sınırlar içerisinde kişisel malları ile edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir." davaya konu aile konutunun da edinilmiş mal olduğunu, bu kapsamda davalı, edinilmiş mal olan davaya konu aile konutu hakkında müvekkilinin eşi ile kira sözleşmesi yaptığını, davalının savunmaları da değerlendiriliğinde kira sözleşmesinin geçerli olup olmadığı hususunun yargılamanın temel ihtilaflı noktası olduğunu, HMK m.4 uyarınca, kira ilişkisinden doğan tüm davalarda sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan, davaya konu kira sözleşmesinin geçerliliği ve tahliyeye karar verme yetkisi de Sulh Hukuk Mahkemesinde olduğunu bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararının açıkça...

              UYAP Entegrasyonu