Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davanın hukuki yarar bulunmadığından, reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Tapu iptal ve tescil talebine ilişkin dava bakımından yapılan istinaf incelemesinde; Türk Medeni Kanununun 194. maddesi hükmüne göre, eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu üzerinde hakkını sınırlayamaz ise de; bu kurala aykırı davranış durumunda malik olmayan eş aile konutu üzerindeki haklarını sınırlandırılmasına sebep olan işlemin iptali için dava açabilir. Kanunun malik olmayan eşe tanıdığı bu hak, ayni bir hak olmayıp, şahsi bir hak niteliğindedir. Bu niteliği itibariyle aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın kendi adına tapuya kayıt ve tescilini isteme hakkını içermez. (Yargıtay 2....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194/1). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş, konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla ileri sürebilir. Davacı ile aile konutunu satış yoluyla devreden eşi Murat'ın evliliği, yargılama devam ederken 30.10.2014 tarihinde boşanma ile sona ermiştir. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir....

    ya taşınmazın 1/2 payını satış ile devrettiği, parsel üzerinde fiilen iki katlı müstakil iki daireden oluşan binanın bulunduğu, üst katta davacı ve ailesinin uzun yıllardır yaşadıkları, burasının aile konutu olduğu, alt kattaki dairede ise tarafların birlikte hiç oturmadıkları, alt katın davacı ve davalı kocanın aile konutu olmadığının anlaşıldığı, gerçekleşen bu durum karşısında satışa konu alt kat dairenin tarafların aile konutu olmaması nedeniyle davacının TMK'nun 194 maddesine dayanan tapu iptali ve tescil, aile konutu şerhi konulması talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu,davacının davalı kocanın taşınmazın 1/2'sinin davalı ...'...

      Tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde davanın aile konutuna dayalı tapu iptali ve tescil mi ( TMK m. 194) yoksa muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası mı ( TBK m.19) olduğu konusunda belirsizlik bulunmaktadır... hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde, davacının talebinin aile konutuna dayalı tapu iptal ve tescil davası mı (TMK m. 194), yoksa muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil davası mı ( TBK m. 19) olduğu hususunda talebin açıklattırılması, yukarıda açıklanan şekilde görev hususu da düşünülerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      (Muhalif) (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Eşlerden biri, diğer eşin “açık rıza” sı bulunmadıkça aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. (TMK. m. 194). Asıl olan eşin rızasının alınmasıdır. Bu nedenle bir davada “açık rıza” olgusu çekişmeliyse; davada ispat yükü rızanın varlığını ileri süren taraftadır. Temyize konu davada ispat yükü, aile konutunu tapuda davalı eş ...'dan satın alan, diğer davalı ... üzerindedir. Davalı ...'ın işlemde iyi niyetli (TMK. m. 1023) olup olmamasının önemi olmayıp; ona düşen eşin açık rızasının mevcudiyetini usulünce kanıtlamaktır. Kanıtlama için her türlü delile başvurulabilir. Toplanan delillerden ; ispat yükü kendisine düşen davalı ... davacının işlemde açık rızasını kanıtlayamamıştır. Bu nedenle tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar vermek gerekirken ; davanın reddine karar verilmiş olması kanımca isabetli olmamıştır....

        Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. Öte yandan; TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir. Bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konut aile konulu özelliğini taşır. Nitekim aile konutu şerhi kurucu değil açıklayıcı niteliktedir. Aksi düşünce ile tasarruf yetkisine ilişkin sınırlamanın şerh ile başlayacağı kabul edilmiş olur. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir....

          Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, konutun aile konutu vasfı bulunduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma emredici niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi, eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir. Eş söyleyişle aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde tek başına aile konutunu bir ayni hakla sınırlandıramaz....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "... her ne kadar tapu kaydına şerh konulmamış ise de bu şerh bulunmasa dahi konutun aile konutu özelliği taşıyacağı, aile konutu şerhinin açıklayıcı nitelikte olduğu; davacı tarafça 26.10.2016 tarihinde taşınmazın aile konutu olduğuna ilişkin tapu siciline şerh verilmesi isteminin reddedilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istenilmiş ise de Mahkememizce getirilen tapu kaydı tetkikinde taşınmazın dava dışı Mediha Çiftçi adına kayıtlı olması, davacının Aile Mahkemesine açmış olduğu davada taşınmazın dava dışı Mediha Çiftçi adına tescilini talep etmesi, 4721 sayılı TMK' nın mal rejimi ve aile konutuna ilişkin genel sistematiğinde; tapuda malik görünmeyen eşin, aile konutunun mülkiyetini evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesi nedeni ile edinebileceğine ilişkin hüküm olmadığı; şerh verilmemesi sebebi ile taşınmazın mülkiyetinin değişmesinde davacı açısından herhangi...

            Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, konutun aile konutu vasfı bulunduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir. Eş söyleyişle aile konutunun maliki olan eş aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde tek başına aile konutunu bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma ancak diğer eşin açık rızası alınarak yapılabilir. TMK'nın 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle sözkonusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR : MİRASÇILARI MİRASÇILARI DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespitini ve davalı ... adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile diğer davalı eşi ....adına tescilini dava etmiş, davalı ....'nün yargılama sırasında ölümünden sonra 15.05.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile taşınmazın öncelikle aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalı ....'...

                UYAP Entegrasyonu