Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu taşınmazın zemin üzerindeki birinci katın aile konutu olarak kullanıldığı tanık beyanları ve mahkemece yapılan keşifle belirlendiğine göre bu bölüme hasren ipoteklerin iptali ile bu bolüm üzerine aile konutu şerhi konulması gerekirken, taşınmazdaki diğer bölüm yönünden de ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2016/19142 esas, 2016/16219 karar sayılı ilamı) Ayrıca; davacı, aile konutu niteliğinde olan taşınmazın tapu kaydının iptali ile bu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Aile konutu şerhi talebi yönünden maktu harç, tapu iptal ve tescil davası yönünden taşınmazın keşif ile belirlenen değer üzerinden nispi harç alınmalıdır. Harçlar tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu m. 30- 32)....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2972 KARAR NO : 2022/3163 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AYANCIK ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2022/58 E. - 2022/103 K. DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalılardan T4 adına olan tapu kaydının iptali ve davalılardan müvekkilimizin eşi olan diğer davalı olan T7 adına her türlü takyidattan ari olarak tesciline, taşınmazdaki ipotek kaydının kaldırılmasına, ayrıca tapu kaydına aile konutu şerhinin verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın malik olmayan eşin açık rızası olmadan yapılan devrinin geçersiz olduğu gerekçesi ile tapu iptal ve tescili ile aile konutu şerhi konulması davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşulları oluşup oluşmadığı, dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığı ve davacı kadının açık rızası ile devredilip devredilmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi gereğince eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Malik olmayan eşin açık rızasının varlığı her türlü delille ispatlanabilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet-Aile Konutu Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Aile konutu şerhi konulmasına karar verilen taşınmazın tüm şerhleri ile birlikte tapu kaydının eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 28.09.2007...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmazın tapuda “İki katlı yığma ev ve arsası" vasfıyla kayıtlı olduğu, taşınmazda aile konutu olarak kullanılan daire dışında başka dairelerin de bulunduğu anlaşılmaktadır....

        Dava aile konutuna dayalı tapu iptali ve tescil ile taşınmaza aile konutu şerhi konulması davası (TMK m.194) olduğuna göre öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir. Bu hususlara yönelik mahkemece bilirkişiden ek rapor alınması veya gerekiyorsa yeniden keşif yapılması, uzman bilirkişiden "Aile konutu" olarak kullanılan bölümün kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi ve aile konutu olan bölümle sınırlı olacak şekilde "Aile konutu şerhi konulması " ve bu bölüm yönünden tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

          Dahili davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tamamının aile konutu olarak kullanılmadığını, T3'nin davalıya devrettiği dairenin taşınmazın üst katı olduğunu, davalının devri kendi rızasıyla yaptığını, davalıların müşterek bir çocukları olduğunu, T4'nın tapu kaydına güvenerek aile konutu şerhi olmayan taşınmazı devraldığını, davacının taşınmaz üzerinde bulunan aile konutu şerhini kendi rızasıyla kaldırdığını, böylece taşınmazın 3.kişilere devrini dolaylı yoldan kabul ettiğini, aradan aylar geçtikten sonra davayı açmasının kötüniyet göstergesi olduğunu, davalının taşınmazı 120.000 TL'ye iyiniyetle satın aldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir....

          Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.04.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 19.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, bedelini ödeyerek satın aldığı 1031 ada 11 parsel sayılı taşınmazda 4/44 payı borcu nedeniyle ve ileride kendisine iade edilmek üzere davalı oğlu adına tescil edildiğini ve aralarında 19/10/2004 tarihli inanç sözleşmesi yaptıklarını, inanç sözleşmesi gereğince davalıdan tapu kaydının kendi adına tescilini istediğini ancak davalı oğlunun tapunun iadesine yanaşmadığını bu nedenle dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın üzerindeki her türlü takyidatın...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu iddiası ile Türk Medeni Kanununun 194 maddesi uyarınca satışın iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Dava konusu taşınmazın, davacının eşi ... tarafından 18.12.2009 tarihinde davalılardan ...'a devredildiği, ...'un da 07.04.2011 tarihinde taşınmazı davalılardan ...'e devrettiği anlaşılmaktadır. Aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi olan eş tarafından üçüncü kişiye devri, davacının açık rızasını gerektirmektedir (TMK m.194/1). Bu rıza alınmamıştır. Toplanan delillerden davalılar ...'...

              KARŞI OY YAZISı Dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve davacı eşin açık rızası alınmadan, hak sahibi olan davalı eş (koca) tarafından, üçüncü kişi durumundaki diğer davalı Ömer Gökhan’a 8.1.2002 tarihinde satış suretiyle devredildiği, bu devrin Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi uyarınca geçersiz olduğu tartışmasızdır. Esasen bu hususta sayın çoğunlukla aramda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Sorun, aile konutunu devralan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Aile konutu olan taşınmazın tapu kütüğünde konutla ilgili bir şerh bulunmamaktadır. Bu durumda; kural olarak, taşınmazı devralan üçüncü kişi iyi niyetli ise, Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi gereğince kazanımını korunacaktır. Ancak, devralan üçüncü kişi kötü niyetli ise, 1023 . maddenin sağladığı korumadan yararlanamaz. Asıl olan iyi niyetin varlığıdır. Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyi niyet iddiasında bulunamaz....

                UYAP Entegrasyonu