Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. Öte yandan; TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir. Bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konut aile konulu özelliğini taşır. Nitekim aile konutu şerhi kurucu değil açıklayıcı niteliktedir. Aksi düşünce ile tasarruf yetkisine ilişkin sınırlamanın şerh ile başlayacağı kabul edilmiş olur. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz eden davalı .... temyiz dilekçesi ekinde ipoteğin kaldırıldığına dair bir takım belgeler sunmuştur. Dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılıp kaldırılmadığı, kaldırıldı ise hangi tarihte kaldırıldığını gösterecek şekilde tapu kaydının getirtilerek dosyaya eklenmesi için mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.24.04.2014(Prş.) İşin müzakeresinden ve kararın oluşumundan sonra Başkan Vekili ...'ın, 28.04.2014 günü ölümü sebebiyle kararı imzalaması mümkün olmamıştır (...m.299).06.05.2014...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz,” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur. Eş söyleyişle, şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir....
(İstanbul BAM 11 HD nin 2018/1573 esas ,2020/1126 karar 14/10/2020 tarihli ilamı ) Davacıların davası, anneleri adına kayıtlı bulunan taşınmazın aile konutu olması nedeniyle, ipotek tesisi tarihinde muvafakat vermesi gereken eşin 84 yaşında ve ehliyetsiz bulunduğu TMK 194 gereği tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğundan iptaline ilişkindir. Davalı bankanın dava dışı şirket lehine verdiği kredinin teminatı olarak tesis edilen ipotek bankacılık işlemi olmakla birlikte, davacılar tarafından dava da dayanılan maddi vakıa taşınmazın aile konutu olduğudur. Aile konutu olan taşınmazda malik anneleri tarafından tasarruf işlemi olan geçerli bir ipotek tesisi için diğer eş ...'in bu işleme muvafakat vermesi gerektiği, ancak ipotek tarihinde adı geçenin hukuki ehliyeti olmadığı, verdiği muvafatın da hükümsüz olduğu ileri sürülerek tesis edilen ipoteğin geçersizliği ileri sürülmektedir....
ve bu taşınmazlara aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiş, karara karşı davalı bankanın istinaf talebinde bulunması üzerine bölge adliye mahkemesince davalı bankanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurularak davanın kısmen kabulü ile 1 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiş, davalılardan Saliha'nın istinaf talebi ise reddedilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. TMK'nın 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “aile birliğinin” korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı şirket tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı şirketin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, davalılardan kadın eş adına kayıtlı olan taşınmazın aile konutu olduğunu, açık rızası olmaksızın diğer davalı şirket lehine taşınmazın tapu kaydına ipotek tesis edildiğini beyanla, Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesi gereğince, davalı şirket lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece davacının adli yardım talebi kabul edilmiş, yargılama sonunda davanın kabulüne ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davanın ipoteğin kaldırılması ve mesken üzerine aile konutu şerhi konulması davası olduğu, ipoteğin kaldırılması talebinin ipotek bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu, aile konutu şerhi konulması talebini ise maktu harca tabi olduğu, tüm bu açıklamalar ışığında aile konutu şerhi yönünden davacı kadının 29,20 TL maktu harcı eksik yatırdığı görülmüştür. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez. Davacı dava dilekçesiyle aile konutu şerhi konulması davasıyla ilgili maktu 29,20TL harcı eksik yatırmıştır....
Aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması (TMK m.194) ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına ilişkin eldeki davada, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK m.355) yapılan inceleme sonucunda; Türk Medeni Kanunu madde 194. hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "Konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır....
Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanunu 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur....