Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 2. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 25.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Türk Medeni Kanununun 194’ncü maddesi, aile konutu üzerinde hak sahibi olan eşin, konut üzerindeki hakları diğer eşin açık rızası bulunmadıkça sınırlayamayacağını öngörmüş olup, ipotek tesisine ilişkin işlem mülkiyet ...’da iken yapılmış olup, ...’a yapılan satışın daha sonra iptal edilmiş olmasının, taşınmaz üzerindeki ipoteği geçersiz hale getirmeyeceğine, taşınmazın mülkiyetinin, ipotekle yüklü olarak geri dönmüş bulunmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine...

      Maddeler olduğunu, Bu maddeler arasında aile konutuna ilişkin en temel düzenlemenin 194. maddede yer almakta olup, Aile Hukuku kitabının evlenmenin genel hükümlerine ilişkin 3. bölümünde, "Aile Konutu" kenar başlığı altında düzenlendiğini, bu düzenlemeler, İsviçre Medeni Kanunu’nun aynı mahiyetteki hükümlerini karşıladığını, TMK.'nun 194 hükmünde; ''Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini talep edebilir. Aile konutu olarak özgülenen konutun maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir....

        İcra Müdürlüğü’nün 2016/14994 sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, davaya konu taşınmazın aile konutu olarak tanımlanabilecek nitelikte olmadığını, davaya konu taşınmazın arsa nitelikli olduğu ve doğrudan doğruya özgülenen bağımsız bir bölüm olmadığını, iyi niyetli olan davalı bankaya karşı ipoteğin fekki talebinde bulunamayacağını, MK m 194 gereği aile konutu kavramının hüküm ifade edebilmesi için taşınmazın aile konutu olduğu hususunda üçüncü kişilerin haberdar edilmesi gerektiği kaldı ki ipoteğin tesis edildiği tarih olan 26/08/2016 tarihinde davaya konu taşınmazın kaydında aile konutu şerhi bulunmadığı, bu durumun tapu kayıtları ile de sabit olduğu, ayrıca aile konutu ile ilgili düzenlemenin tapu siciline itimat prensibini bertaraf etmeyeceğini, aile konutu şerhi bulunmayan davaya konu taşınmaz üzerinde davalı banka lehine tesis edilen ipotekte davalı bankanın iyi niyetinin korunacağını ve ipoteğin geçersizliğinden söz edilemeyeceğini...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması ve Tapu Kütüğüne Şerh Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından işin esası yönünden davalılardan ......

          Türk Medeni Kanunu'nun 193. maddesi hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanunu'nun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerini diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek, eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “Aile birliğinin korunması” amacıyla sınırlandırılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. İlk derece mahkemesince mahallinde yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporları incelendiğinde, dava konusu taşınmaz üzerinde iki katlı ve iki bağımsız bölümden oluşan bir yapı olduğu, yapının üst katının aile konutu olarak kullanıldığı, ayrıca bu yapıya bitişik nizam şeklinde yapılmış bir tanede tek katlı ev bulunduğu anlaşılmaktadır....

          Bu düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmış, eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü “aile birliğinin’’ korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. Öte yandan; TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir....

            Aile Mahkemesine verdiği 30/11/2017 tarihli cevap dilekçesinde ; davanın görevli mahkemede açılmadığını, dava konusu taşınmazın dükkan olduğunu, ipoteğin kaldırılması talebinin nispi harca tabi olduğunu, nispi peşin harcın ödenmeden yargılamaya devam edilemeyeceğini, davacının taraf sıfatının bulunmadığını, dava konusu ipoteğin konulduğu gayrimenkulün aile konutu niteliğinde bulunmadığından davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davanın diğer davalılardan TC ... Bankası lehine ......

              Mahkemesince de belirtildiği üzere; 4721 Sayılı TMK'nın 194/1. maddesi hükmü kapsamında aile konutu olarak özgülenen bir taşınmaza bu husustaki şerh “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri yasa koyucu tarafından zaten sınırlandırılmış olup bu sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi tescil edilmese bile o konutun aile konutu özelliğini kazanmadığı söylenemeyecektir. Başka bir ifadeyle, aile konutu olarak kullanılan taşınmaza şerh konulduğu için taşınmaz aile konutu özelliği kazanmayıp, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Dolayısıyla aile konutu şerhinin, hukuki niteliği itibariyle “kurucu” değil “açıklayıcı” bir şerh niteliğini taşıdığının kabulü gerekir....

              İpoteğin kaldırılması talebinin ipotek bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu, aile konutu şerhi konulması talebinin ise maktu harca tabi olduğu, tüm bu açıklamalar ışığında aile konutu şerhi yönünden davacıların 29,20 TL maktu harcı eksik yatırdığı, ipoteğin fekki talebi için 8.538,75 TL tamamlama harcı yatırılması gerekirken aile konutu şerhi talebi için yatırılan 29,20 TL maktu harcın mahsup edilerek 8.509,55 TL yatırıldığı görülmüştür. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez. Davacılar dava dilekçesiyle aile konutu şerhi konulması davasıyla ilgili maktu 29,20TL harcı eksik yatırmıştır....

              UYAP Entegrasyonu