"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması, aile konutu şerhi KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK'nun 194.maddesi uyarınca aile konutu şerhi konulması ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ilişkin bulunduğuna ve davada mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan bir istek olmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, TMK m. 194. gereğince aile konutu hukuksal nedenine dayalı ipoteğin kaldırılması ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Davacı kadın, davalılardan koca adına kayıtlı olup aile konutu niteliğinde bulunan taşınmaz kaydına kendisinin bilgi ve rızası dışında ipotek şerhi konulduğunu belirterek, ipoteğin terkinine karar verilmesi istemiştir. Mahkemece, davacı ve davalının dava konusu taşınmazda ikamet ettikleri, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, ipotek için düzenlenen resmi senette, davalı ...'...
Türk Medeni Kanunu 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten varolduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedİr....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “Açık rızası bulunmadan” davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteklerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı banka, dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair şerhin bulunmadığını, taşınmazın aile konutu olmadığını ve davacının kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
in de kendisinin yokluğunu fırsat bilerek gizlice hareket ettiğini, davalı bankanın ise, TMK 1024'te yer alan taşınmazın aile konutu olduğunu bilen veya bilmesi gereken 3'ncü kişi konumunda olduğunu, eksperleri vasıtasıyla taşınmaz üzerinde nitelik, kullanım durumu ve değer tespiti açısından kapsamlı bir fiziki incelemenin yaptırdığı düşünüldüğünde aile konutu olduğunu bilmemesinin mümkün olmadığını, Tacir olan bankanın TTK'na göre basiretli davranmak, gerekli özen ve dikkati göstermek yükümlülüğü altında odluğunu, davalı bankanın ... 1. ... Müdürlüğünce 2010/6663 sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, bu takip kapsamında kıymet takdiri için eve bilirkişilerin geldiğini ve bu vesile ile ipotekten haberinin olduğunu, bunun üzerine aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması talepli ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz üzerine, davacının rızası alınmadan davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkin olup, mahkemece, "dava konusu taşınmazın tapu kaydında, ipotekten önce "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerhin bulunmadığı, davalı bankanın kötüniyetli olduğunun ispatlanmadığı" gerekçesiyle istek reddedilmiştir. Dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, taşınmaz üzerinde hak sahibi (koca) tarafından, Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi gereğince davacı eşin açık rızası alınmadan, davalı banka lehine 25.08.2005 tarihinde ipotek tesis ettirildiği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından davanın kısmen reddi yönünden; davalı ... tarafından ise kısmen kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı tarafından açılan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, aile konutu olarak kullanılan bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve aile konutu şerhi konulmasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının kardeşinin Esnaf Kefalet Kooperatifinden almış olduğu kredinin teminatı olmak üzere aile konutu üzerine 17.04.2009 tarihinde ipotek tesis ettirildiği, borca, taşınmazın maliki olan davalı kocanın ve diğer davalı ...'in "kefil" oldukları, davalı ...'...
İcra Müdürlüğü 2019/2124 talimat sayılı icra dosyası ile taşınmazda yapılan kıymet takdiri işlemi nedeniyle öğrendiğini, aile konutu olarak kullanılan borçlunun haline münasip evi olan taşınmazın İİK'nın 82. maddesi kapsamında haczinin kabil olmadığını, bu nedenle hacze itiraz ettiklerini ve haczin kaldırılmasını talep ettiklerini, söz konusu dairenin aynı zamanda TMK'nın 194. maddesi uyarınca aile konutu vasfında olduğunu, TMK'nın 194. maddesi ve bu madde delaletiyle İİK'nın 82. maddesi uyarınca üzerindeki ipoteğin terkini de gerektiğini belirterek meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin İİK'nın 82. maddesi uyarınca kaldırılmasına, taşınmazın aynı zamanda aile konutu olması ve tapu kaydında bu yönde şerh bulunması dikkate alınarak, TMK'nın 194. maddesi uyarınca dava konusu aile konutu üzerindeki haciz ve ipoteğin terkinine karar verilmesini talep etmiştir....
Cevap dilekçesi: Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın ipoteğin kaldırılmasına yönelik olarak açtığı davanın müvekkil davalı yönünden usul ve esas açısından reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazın üzerinde kat irtifakı yada kat mülkiyeti kurulu olmadığını, bu nedenle üzerinde bulunan müştemilat cinsindeki varsa yapılar üzerinde aile konutu olabilmesinin mümkün olmadığını, taşınmazın mesken vasfının olmadığını, aile konutu, resmen evli olan karı kocanın birlikte yaşadıkları konutu ifade ettiğini, bu durumda taşınmazın vasıf olarak aile konutu olmadığını, somut durumda ipotekli taşınmazın üzerinde birden fazla yapı bulunduğunu, bunların tamamının aile konutu olduğunun kabulü ve taşınmazın tamamı üzerindeki ipoteğin fekki açık bir şekilde yasaya aykırılık teşkil edeceğini, davacı tarafın iyi niyetli olmadığını, üçüncü kişilerin edindikleri hakları ellerinden alma istekleri de TMK nın 2....