Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

derin hayal kırıklığı ve çaresizliği içerisinde olduğunu, dava konusu konutta yaşayan müvekkilinin, konutun satışı durumunda haline münasip bir ev sahibi olamayacağını, evsiz kalacağını, M.K. 652.madde gereği aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi ile (mülkiyet hakkı için yeterli maddi imkanı olmadığından) intifa veya oturma hakkı talep edildiği, her ne kadar müvekkilinin eşinin ölümü T.M.K. ilgili düzenlemesinden önce olsa da; ayrıca düzenleme eşe özgülemede ve aile konutu uygulamasında evli eşler üzerinden sağ kalan eşi korumaya yönelik olsa da; kanun koyucu çocuklara karşı aile konutu şerhi için lafzi bir düzenleme yapmamış olduğunun değerlendirildiğini, dul kalmış bir eşin miras nedeniyle hissedarı olduğu konutta, eşi öldüğü için, çocuğuna karşı aile konutu veya benzeri bir korumadan istifade edememesi hakkaniyete ve insafa uymayacağını, müvekkilin dava konusu konutun tesliminden itibaren konutun değerini artıran bir çok imalatlar yaptırdığını, parasını da kendisi ödediğini, davacının...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu ve Eşyalar Üzerinde Sağ Kalan Eşe İntifa Hakkı Tanınması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 14.05.2013 gün ve 13102-13623 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, kararın düzeltmeye tabi kararlardan olup olmadığı 1086 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenmiştir. Hüküm, Sulh mahkemesince verilmiştir....

    Eşlerden birinin ölümü halinde dahi, sağ kalan eş ve varsa çocuklar için aile konutunun bu değeri ortadan kalkmaz, aksine yaşanmış ortak anılardan dolayı özellikle manevi değeri daha da artar. Aile konutunun öneminden dolayı, kanun koyucu Türk Medeni Kanunu' nda, aile konutu ile ilgili önemli düzenlemelere yer vermiştir. Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili  kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz (TMK m.194/1). Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir....

      Dava, Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayalı "Aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi" istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 652. maddesi; "Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir." Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya miras bırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verilir. Miras bırakanın bir meslek veya sanat icra ettiği ve altsoyundan birinin aynı meslek ve sanatı icra etmesi için gerekli olan bölümlerde, sağ kalan eş bu hakları kullanamaz. Tarımsal taşınmazlara dair miras hukuku hükümleri saklıdır” hükmünü içermektedir....

        M.652 uyarınca Aile konutu ve ev eşyasının sağ kalan eşe özgülenmesini, gerekirce TMK. M.240/1 uyarınca da miras payına mahsuben de intifa veya oturma hakkı tesisi istediğini, Yıldız Yılmaz tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasının halen İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görüldüğünü belirterek, Aile Konutunun Tespitinin yapılmasını ve aile konutunda ölene kadar intifa veya oturma hakkının verilmesini talep ve dava ettiği, İzmir 5. Aile Mahkemesi'nin 24.11.2017 tarih ve 2017/860 Esas sayılı dosyasından Miras Payına Mahsuben Aile Konutunda Ölene Kadar İntifa veya Oturmu Hakkı talebine ilişkin davanın Aile Konutu Şerhi davasından ayrılarak, ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmekle işbu mahkemeye tevzi edilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından davalı aleyhine 26/06/2012 gününde verilen dilekçe ile miras hukuku açısından aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi (TMK m. 652) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin eşi mirasbırakan ...’nin 11.10.2009 tarihinde öldüğünü, ... İli, ... İlçesi, Büyükcami Mahallesi 175 ada 5 parsel sayılı taşınmazın aile konutu olduğunu, ......

          Maddesi gereğince aile konutu olduğunun tespitine karar verildiği, davacı tarafından davalılar aleyhine dava dilekçesi ile dava konusu bu taşınmaz üzerinde kendisine TMK nun 652.maddesi gereğince intifa hakkı tesis edilerek tapuya şerh edilmesi istemiyle dava açıldığı, ancak daha sonra dosyaya sunulan 20/05/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesindeki talebin TMK nun 652.maddesi uyarınca aile konutu olduğu tespit edilen taşınmaz üzerinde sağ kalan davacı eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınnası ve evin sağ kalan eşe özgülenmesinin istendiği, ıslah edilen davanın niteliği itibariyle davaya konu taşınmazda davalı T2'e ait 3/16 payın kararı en yakın tarihteki değerinin belirlenerek bu bedelin ödenmesi karşılığında sağ kalan eşe TMK nun 652/1.maddesine göre mülkiyet hakkı tanınması gerektiği ve özgüleme değerinin karara en yakın tarih itibariyle belirlenmesi gerektiğinden, mahkememizce ilk olarak davaya konu taşınmaz başında yapılan keşfe katılıp dosyaya 20/11/2014 tarihli...

          Dava, aile konutu olan İstanbul ili, Bakırköy ilçesi, Osmaniye mahallesi, 162 ada 5 parsel sayılı, 3. kat, 20 nolu bağımsız bölümde sağ eşe intifa hakkı tanınmasına ilişkindir. TMK.nun 652. maddesi gereğince aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesinde öncelikle mülkiyet hakkının tanınması istenebilecek olup, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınması ancak haklı bir sebebin bulunduğunun kanıtlanması halinde mümkündür. Haklı nedenin varlığı halinde, intifa hakkının karşılığının hesaplanması için daha çok bu konuda uzmanlığı bilinen destekten yoksun kalma tazminatı hesabını yapan ve PMF tablosundan anlayan bilirkişiler ile iş kazası davalarında bilirkişilik yapan ve yine PMF tablosundan bilgisi olduğu anlaşılan bilirkişi veya bilirkişilerden seçilecek bir kurula dosya tevdii edilerek gerekçeli ve denetime açık raporun alınması gerekmektedir. Davacı, dava açarken maktu harç yatırmıştır....

          Dairemiz uygulamalarına göre, aile konutu ölen eşin kişisel malı ise sağ eş lehine intifa veya oturma hakkı tanınmamaktadır. Bu açıklamalara göre; sağ eş lehine konut üzerinde intifa veya oturma hakkının tanınması için; aile konutu olması, mal rejiminin ölümle sona ermesi ve sağ eşin katılma alacağının olması gerekir. Sağ eşin katılma alacak miktarı, iddia ve savunma doğrultusunda, aynı mahkemece yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde belirlenmelidir. Aile konutu üzerine, intifa veya oturma hakkının tanınmasını gerektiren yasal koşulların davacı sağ eş lehine gerçekleştiğinin kanıtlanması durumunda, katılma alacağına mahsuben, yetmezse belirlenecek ilave bedelin davacı tarafça mahkeme veznesine depo ettirilmesi sağlandıktan sonra mahkemece özgüleme hakkında karar verilmelidir. Söz konusu değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır....

            “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” (TMK.m.194/1). “Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklemek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır” (TMK.m.240/1). “Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir” (TMK.m.240/3). “Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir (TMK.m.652/1)....

              UYAP Entegrasyonu