Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve kıymet takdirine ilişkin işlemlerin yürütüldüğünü, 11.06.2021 tarihinde İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2021/478 talimat sayılı dosyasından müvekkilinin ikamet etmekte olduğu aile konusuna kıymet takdiri için geldiğini, taşınmaz üzerinde bu şekilde haciz işlemleri gerçekleştirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, üzerine haciz kaydı işlenen taşınmazın İİK.82 maddesi gereğince haciz caiz olmayan aile konutu olduğunu, tapu kayıtlarının incelenmesinde taşınmaz üzerinde 18/09/2018 tarihli aile konutu şerhinin yer aldığının görüleceğini, aile konutu şerhi bulunan bir taşınmazın haczen satışının mümkün olmadığını, taşınmaz üzerinde evvelce konulmuş bulunan ihtiyati tedbir kararlarının mevcut olduğunu, müvekkilinin aile konutu olan taşınmazın 1/2'sinin maliki olduğunu, dosya borçlusu olmayan müvekkiline ait taşınmazın haczi mümkün olmadığı gibi satışının da mağduriyete yol açacağını, borçluya ait başka taşınmaz ve menkul mallar yerine aile konutu olan taşınmaza haczi konularak satışına...

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; davalı bankanın taşınmazın aile konutu olup olmadığını araştırma yükümlülüğünün olduğunu, Tapu Müdürlüğü veyahut eksperler vasıtasıyla bu durumun araştırılabileceğinin, tanık beyanlarına göre taşınmazın aile konutu olduğunu, davacının başka taşınmazının bulunmadığını, reddedilen davada karşı tarafa maktu vekalet ücreti takdiri gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre; re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK 194. maddesine göre; eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz....

Her ne kadar davalı- karşı davacı kadın eş, ilk derece mahkemesince Aile Konutu şerhi taleplerinin kabul edilmesi gerektiği yönünde de istinaf başvurusunda bulunmuş ise de, dosya arasında yer alan tapu kaydına göre ilgili taşınmaz üzerinde Aile konutu şerhinin bulunduğu anlaşılmakla, talebin bir hukuki yarar içermemesi nedeni ile reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmeyerek, davalı- karşı davacının bu husustaki istinaf başvurusunun da reddi ile aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur....

in önceki evliliğinden diğer davalı olan Zehra adında bir kızının bulunduğunu, müvekkilinin 17 yıl çalıştığını, emekli olduğunu, bu çalışmalarından yaptığı tasarruf ve kazanımlarını eşiyle birlikte dava konusu evin yapımında kullandığını, müvekkilinin aile konutu şerhi ile taşınmazın eşi adına tescil edilmiş olması nedeniyle aile konutu şerhi koydurmak istediğini, taşınmazın yaklaşık 1-1,5 yıl kadar önce davalı ... tarafından kızı olan davalı ...'ya satılmak suretiyle devredildiğini, taşınmazın tapuda arsa olarak gözüktüğünü, ancak dava konusu yer üzerinde yapı bulunduğunu, davalılar arasında yapılan intikalin muvazaalı olduğunu, şeklen satış olarak gösterilse bile bağış niteliği taşıdığını, davalı ...'...

    konutu şerhi olmadığını gerekçe yaptığını ancak aile konutu şerhi kurucu nitelikte olmadığını, açıklayıcı niteliğe sahip olduğunu, bu nedenle aile konutu şerhi olmamasının o konutun aile konutu olmadığı anlamına gelmediğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür....

    Ancak, boşanma halinde mahkemece velayet kendisine verilen ana veya babanın ölmesi halinde velayet sağ kalan eşe kendiliğinden geçmez. Velayetin Aile Mahkemesince düzenlenmesi gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın Aile Mahkemesi sıfatıyla Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Çerkezköy 2. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      TMK'nun 194. maddesi; “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” hükmünü içermektedir. Buna göre, hacizli taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhinin bulunması, cebri satışa engel teşkil etmez. O halde mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Küçüğün TMK'nin 314. maddesi uyarınca evlatlık edinene ait olan velayet hakkı sona erdiği için Velayetin Aile Mahkemesince düzenlenmesi gerekir. Somut uyuşmazlık yönünden küçüğün velayeti ya da vasi tayini konusunda görevli mahkeme Büyükçekmece 1 Aile Mahkemesi'dir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Küçükçekmece 1 Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Md ile değişik 194/3. maddesinde uyarınca aile konutu şerhi konulması talebinin tapu müdürlüğünden istenmesi gerektiği, Tapu müdürlüğü tarafından talebin yerine getirilmediği belgelen diği takdirde, dava konusu yapılabileceğinin yargı içtihatları ile benimsendiği, açılmasında bu usüle uyulmadığından HMK.nun 114/1- h ve 115/2.maddesi uyarınca aile konutu şerhi konulması davasının usulden reddi gerekmekte ise de yargılama sırasında davacının başvurusu üzerine 16/04/2018 tarihinde taşınmaza aile konutu şerhi konulduğundan aile konutu şerhi konulması hakkındaki davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

          Mahkemece; "Dava, taşınmazlar üzerine mahkeme kararı ile konulan aile konutu şerhinin kaldırılması talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. 194/2.maddesine göre, "Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir. " Aynı maddenin 3.fıkrasına göre; aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konut ile ilgili gerekli şerhin verilmesini Tapu Müdürlüğünden isteyebilir. TMK.nın aile konutu şerhi konulmasına ilişkin 194. maddesinde; malik olmayan eşin aile konutu şerhinin verilmesini Tapu Müdürlüğünden isteyebileceği düzenlendiği halde, bu şerhin taşınmaz maliki eş tarafından Tapu Müdürlüğüne müracaat ile kaldırılabileceğine yönelik yasal düzenleme yoktur....

          UYAP Entegrasyonu