Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır (TMK m. 164). Türk Medeni Kanunun 164. maddesi gereğince boşanma davası açma hakkı, terk edilen eşe aittir. Eşini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır ve bunun sonucu olarak terk hukuki nedenine dayalı boşanma davası açamaz. ( TMK m. 164/1). Davacı erkek davalı kadına fiziksel şiddet uygulamış, bu sebeple ceza almış, kadın da evi terk etmek zorunda kalmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması ve Tapu Kütüğüne Şerh Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, ipoteğin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 194. maddesi, aile konutu üzerinde hak sahibi olan eşin, bu konutunun devrini ve konut üzerindeki hakları sınırlayan tasarruflarını diğer eşin açık rızasına bağlamıştır. Rıza, işlem sırasında verilebileceği gibi, işlemden sonra da verilebilir. Konut üzerinde hak sahibi olan davalı ..., dava konusu taşınmaz üzerine davalı banka lehine 24.05.2012 tarihinde ipotek tesis ettirmiştir. Davalı banka vekili, davacının ipotek tesisine onay verdiğine ilişkin tarihsiz "muvafakatnameyi" sunmuştur. Bu belge, davanın sonucunu etkileyecek niteliktedir....

      Davalı karşı davacının istinaf talebinin boşanmaya ilişkin kararın gerekçesinin çelişkili olması nedeni ile kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının istinafa getirilmeyerek kesinleşen aile konutu şerhine ve aracın satışına ilişkin B-11 maddesi ile ziynet eşyasının tefrikine ilişkin B-12 maddesi hariç, münhasıran bu sebeple tümüyle kaldırılmasına ve davanın yeniden görülerek yasaya uygun gerekçe içerir bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kabul edilen istinaf sebebine göre de davalı karşı davacının diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı-karşı davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Kahramanmaraş 1. Aile Mahkemesinin 26/03/2019 tarih, 2017/963 Esas ve 2019/232 karar sayılı kararının istinafa getirilmeyerek kesinleşen aile konutu şerhi konulması ve aracın satışına ilişkin B-11. Maddesi ile ziynet eşyasının tefrikine ilişkin B-12....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm aile konutunun katılma alacağına mahsuben sağ kalan eşe özgüleme isteğine ilişkin olup, (TMK.md.240) Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı ... bölümü kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.02.04.2012 (Pzt.)...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutunun Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi....

          Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tarafından, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmemesi halinde, işlem tarafı iyi niyetli 3. kişinin 4721 sayılı TMK'nun 1023. maddesi hükmünden yararlanacağı kabul edilmektedir (HGK. 24.04.2013, E. 2012/2- 1567, K. 2013/579). Bu durum aile konutu olarak kullanılan taşınmazın tapu kaydında, konutun bu niteliğini gösteren şerh olmaması hali ile ilgilidir ve taşınmazın aile konutu olduğunu bilmeyen ya da bilemeyecek durumda olan 3. kişinin tapuya güven ilkesinden yararlanması asıldır. Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayıt Düzeltim İstemli K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, aile konutu şerhi verilmesi, intifa hakkı tanınması isteğine ilişkin bulunmaktadır. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 20.01.2017 tarih, 2017/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğindeki bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "açık rızası bulunmadan" davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, davalı banka ise davacının ipotek işlemine rızasının bulunduğunun belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutun devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da' eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır....

              İpotek konulan taşınmazın aile konutu olup olmadığı yönünden yapılan değerlendirmede; Dava konusu taşınmaz üzerinde, ipotek tesis edilen 04/12/2018 tarihinde aile konutu şerhinin bulunmadığı, bu şerhin 26/09/2019 tarihinde konulduğu, davacı T1 ile feri müdahil Cömert Gürel'in 21/03/2004 tarihinden beri resmi nikahlı karı koca oldukları, çıkartılan Takbis kaydına göre davacının Konya'da tek bir meskeninin bulunduğu, bunun da ipotek konulan taşınmaz olduğu belirlenmiştir. Davalı bankaya 17/06/2020 tarihli duruşmada verilen 5 nolu ara kararı ile tanınan süreye rağmen davalı bankanın ipotek konulan taşınmazın aile konutu olmadığını ispat edemediği, ipoteğin tesis tarihi itibariyle bu şerh bulunmasa dahi davalı bankanın basiretli bir tacir olarak bu hususu araştırması ve bilmesi gerektiği, dolayısıyla ipotek tesis tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın aile konutu kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....

              GEREKÇE : Dava, ölen eşin mirasçısı tarafından sağ kalan eşe karşı açılan mal rejiminin tasfiyesi talebine ilişkindir. Davacı mirasçı, davayı açmakta hukuki yararının olduğunu bildirerek davanın reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. TMK madde 225 'te " Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer." demekte olup bu halde eşlerin ölümü halinde de mal rejiminin tasfiyesi talep edilebilcektir. TMK madde 236 te " Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir." denilmektedir. Yasal düzenlemeler gereği bir eşin ölümü halinde sağ kalan eş ölen eşin mirasçılarına karşı bu davayı açabileceği gibi ,ölen eşin mirasçıları da sağ kalan eşe karşı mirasın tasfiyesini ve katılma alacağını talep edebilecektir....

              UYAP Entegrasyonu