ve aile konutu dava konusu gayrimenkul üzerine, diğer davalı banka lehine ipotek tesis ettiğini, ilgili taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını ve müvekkilinin bilgisi dışında, haberi ve rızası olmaksızın banka lehine ipotek verildiğini, TMK.nun 194. maddesi hükmü ile eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, aile birliğinin korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. 4721 S.Türk Medeni Kanunun 194/1. maddesi "eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" hükmünü içerdiğini, bu madde ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa bile eşlerin birlikte yaşadığı aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. TMK'nın 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “aile birliğinin” korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz....
Davacı kadın tarafından aile konutu şerhi ve ipoteğin kaldırılması davası açılmış, mahkemece aile konutu şerhi konulmasına yönelik isteğin kısmen kabulüne karar verilmiş, ipoteğin kaldırılmasına yönelik istek hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Hüküm, davacı ve davalılardan banka tarafından temyiz edilmiş, banka tarafından aile konutu şerhi, yargılama giderleri ve vekalet ücretine dair itirazlarda bulunulmuş, Dairemizin 16.06.2015 tarih, 2015/10500 esas, 12789 karar sayılı ilamı ile hüküm ipoteğin kaldırılması talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerektiği yönünde bozulmuş, aile konutu şerhine yönelik tesis edilen hükmün onanmasına karar verilmiş, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, davalı banka karar düzeltme talebinde bulunmuştur....
GEREKÇE : Davanın konusu, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ile aile konutu şerhi verilmesi talebinden ibarettir. Davalı T8 vekili istinafında, davacının iyi niyetli olmadığını, A Bank'tan çekilen kredi için aile konutuna ipotek konulmasına muvafakat ettiğini, bu nedenle 2.dereceden verilen ipotek için de bu muvafakatın geçerli olacağını, aile konutu olduğu iddiasının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....
, somut olayda davacı kadın tarafından aile konutu şerhi konulması ile ilgili tapu müdürlüğüne başvuru yapıldığı ve ret cevabı alındığının belgelendirilmediği, bu nedenle aile konutu şerhi konulması davasını açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılması davasının kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına, aile konutu şerhi konulması davasının ise usulden reddine, 153.697,50 TL harcın davalılardan ortak ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, yargılama giderlerinin davalılardan ortak ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 117.825,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan ortak ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ Dava; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile aile konutu şerhi konulması ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:''Yapılan açıklamalar, ilgili kanun hükümleri, anılan yargıtay içtihatları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu bağımsız bölüm üzerinde ipotek tesis edildiğinde aile konutu şerhi bulunmadığı, ancak yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında, konutun aile konutu olduğuna kanaat getirilmiş olup tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konutun aile konutu özelliğini taşıdığı, dava konusu taşınmaza şerh konulmasa dahi aile konutu olduğu, diğer söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu değil, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabildiği, bu nedenle de aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerhin "kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşıdığı; davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davranarak ipotek koydurduğu evin aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığına yönelik bir tespit yapmadığı, ipotek konurken işlem sırasında davalı banka tarafından davacı eşin açık rızasının alındığı da ispatlanamadığı anlaşıldığından...
DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması taleplerinde bulunmuş, ilk derece mahkemesi tarafından bu talepler kabul edilerek dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, davalı banka tarafından karar istinaf edilmiş, ilgili bölge adliye mahkemesi tarafından bankanın yanlış ada ve parsele yönelik hüküm kurulduğuna ilişkin istinaf itirazı kabul edilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş, aile konutu şerhi konulmasına ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş ve banka tarafından temyize başvurulmuştur. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarındandır (HMK m.114/l-d)....
Aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması (TMK m.194) ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına ilişkin eldeki davada, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK m.355) yapılan inceleme sonucunda; Türk Medeni Kanunu madde 194. hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "Konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır....
Şti. lehine 26.08.2011 tarih ve 1407 yevmiye no ile tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına, dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı banka vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE : Dava; ipoteğin kaldırılması ve taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi kararına karşı davalılardan T3 A.Ş. vekilince davanın tümüne karşı istinaf talebinde bulunulmuştur. Aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve taşınmaza aile konutu şerhi konulması hukuki sebebine dayalı (TMK m.194) eldeki davada istinaf incelemesi, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) yapılmıştır....